YAŞANAN NEDİR?

Artık çok konuşmanın, çok söz söylemenin, çok yorum ve tahmin yapmanın anlamsızlaştığı bir evredeyiz.

Kim, hangi safta ise bellidir, kim ne yapıyorsa ve kim ne yapmıyorsa, kim hangi ilaha tabi ise bellidir. Yaşanan, tek kelime ile Kerbela’dır.

Münafık zaferin ve münafık bozgunculuğunun zirvesidir.

Yaşanan, fıtratın bozulmasıdır, dibin dibidir.

Fetvalarla soykırım yapılan/yapılabilen ve ama fetvalarla ve hatta ayetlerle soykırıma/soykırımcıya yardım etmekten vazgeçilemeyen, Kuran’ın terk edildiği bir süreçtir yaşanan.

Ağır imtihandır, ak ve karanın körlere bile ayan olmasıdır yaşanan.

Yaşanan, hak batıl mücadelesidir, zalim ve mazlumun hesaplaşmasıdır.

Yaşanan, tüm şer cephesinin, bir avuç kalmış İslam ümmetine de normalleşmeyi/teslimiyeti, daha büyük bir baskı ile dayatmadır ve yaşanan, tüm bunlara, soykırımlara rağmen zillete boyun eğmemedir.

Yaşanan, bir devrim değil; devrimlerdir. Her safhası, her evresi, her sahnesi, her ilkesi, her pratiği bir devrim olan devrimler geçididir.

Yaşanan, uzun bir unutkanlık ve sarsıcı bir hatırlatmadır.

Yaşanan, sözün bittiği yerdir, hesabın çetin olacağının, bedellerin ağır olacağının vicdanlara çarpmasıdır.

Yer ile göğün en yakınlaştığı zamanlardan geçiyor olmaktır.

Yaşanan, karanlığın en derin yerine ve zaferin giderek yaklaştığı evreye doğru ilerleyen bir süreçtir.

Yaşanan, vicdanın, aklın, ruhun, dinin, neslin, kutsalın, iyinin, kötünün, kitabın yeniden yorumlanması, yeniden tanımlanmasıdır.

Yaşanan, vahyin, her gün yere çarpmasıdır.

Yaşanan, terk etmenin en zirvesi; kavuşmaların en azizidir.

Yaşanan, soykırım cephesinin, son perde ile ilgili kararında tereddütleridir, son blöflerini denemesidir.

Yaşanan, en zayıfı en çok imha ederek, ezerek bir zafer devşirme ve asla bir daha var olmayacak caydırıcılığı yeniden tesis etmeye dair maksimum baskı ile göz korkutmaya çalışan soykırım cephesinin çaresizliği, kibri ve küstahlığından dolayı yenilgiyi kabul edememesidir.

Yaşanan, hepimizin kaybettiği; Gazzeli, Yemenli, Lübnanlı, Iraklı çocukların ve direnenlerin, şehit olanların, gazi olanların, aç kalanların, susuz kalanların, her gün tehcir edilenlerin, zindanlarda işkence görenlerin, narkozsuz ayakları kesilenlerin kazandığı kutsal bir savaştır.

Münafıkların gavur dediklerinin mazlumlar için çabalarken; Müslüman olduğunu sananların zalimlere köpeklik yaptığı rezilliktir yaşanan.

Yaşanan, Allah’a yardım edenlerin, Allah’tan yardım gördüğünün tüm insanlarca açıkça görüldüğü Furkan günleridir.

Yaşanan, kıyametin bir sahnesidir, yaşanan, Kerbela’dır, yaşanan, mahşerdir.

Yaşanan, sözün bittiği; hareket etmeyenin asla mazeretinin kalmadığı günlerdir.

Ya savaş yayılacak ve daha da şiddetlenecek ya da düşman galip gibi davranmaktan vazgeçecek, anlaşmalara uyacak.

Bu iki seçenekten birinin arifesindeyiz.

Ya Yemen üzerinden İran’a yapılan blöf, blöf olarak kalacak; ya da bir aptallık yaparak İran’a savaş başlatılacak.

Allah, mutlak galiptir.