Muhterem Kardeşlerim…
Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz.
Efendim;
Zimmi varken, zimmiye zekât hariç, fitre, kefaret, nezir [adak] ve sadaka verilirdi. Bugün, dünyada zimmi yoktur. Yani, şimdi gayrimüslime, zekât da, sadaka da verilmez. [Zimmi, İslam devleti uyruğunda olan, gayrimüslim vatandaş demektir.]
Salih bir Müslüman’a, dinen fakir olup olmadığını sordum. Hesap etti. Nisaba ulaşmadığını, fakir olduğunu söyledi. Ben de zekatımı ona verdim. Aradan bir müddet geçtikten sonra, o kimse, ben yanlış hesap etmişim, dinen zenginmişim, verdiğin parayı da harcadım. Sen zekatını bir fakire ver dedi.
Fakir mi, zengin mi diye, gerekli araştırmayı yaptığınız için, tekrar vermek gerekmez. Zekat verilebileceğini, soruşturup anlayarak, zekatını verdikten sonra, bunun zengin olduğu anlaşılsa, zararı olmaz; yani zekat kabul olur.
Fıkıh kitaplarında deniyor ki:
Zekat verilecek olan kimse, fakir olduğunu, zekat alabileceğini söylemiş ise, bu kimsenin, zekat almaya hakkı olup olmadığını araştırmak gerekmez. Buna zekat verince, soruşturarak, araştırarak vermiş sayılır. (Nehr-ül-Faik)
Çocuğa ve deliye zekât verilir mi?
Babası zengin ise, çocuğa zekât verilmez. Babası fakir ise, fakir olan çocuğa zekât verilir. Deliye de fakir ise zekât verilir.
Çocuğa, deliye verilecek zekât, babasına veya velisi olan akrabasına veya vasisine verilir. Zenginin küçük oğluna fakir olsa da zekât verilmez; ama büluğa ermiş oğlu fakir ise verilir. (S. Ebediyye)
Din ilmi talebesi
Din ilmi öğrenen öğrenciye, zengin de olsa zekât verilir. Ancak her gün dini kitap okuyup, dinini öğrenmeye çalışan zengin de olsa, zekât alamaz. Dinini öğrenmek, her Müslüman’ın vazifesidir. Din ilmi tahsil eden öğrenci farklıdır.
Kocaya Zekât
Şâfiî'de kadın, fakir olan kocasına zekât verebilir. (Mizan-ül-Kübra)
Hanefî'de ise ihtilaflıdır, esah olan kavle göre, kadın kocasına zekât veremez.
Müellefe-i Kulüb
Kalblerine imanın yerleştirilmesi veya kötülükleri önlenmek istenilen bazı kâfirlere ve yeni iman etmiş olan bazı zayıf Müslümanlara Müellefe-i Kulüb denirdi. Resulullah Efendimiz, bunların üçüne de zekât verirdi, fakat Hazreti Ebu Bekr zamanında, Beyt-ül-Mal emini olan Hazreti Ömer, bir Hadis-i Şerif okuyarak, “Müellefe-i Kulüb olanlara zekât verilmesini Resulullah nesh etmiştir” dedi. Halife ve Eshab-ı Kiramın hepsi, bunu kabul ederek, nesh edilmiş olduğunda ve artık bunlara zekât verilmemesi hususunda icma hâsıl oldu. Nesh, Resulullah hayattayken olur. İcma ise, vefatından sonra olur. Bu inceliği anlamayanlar, bunu Hazreti Ömer’in nesh ettiğini sanıyorlar. Eshab-ı Kirama ve Fıkıh Âlimlerine dil uzatıyorlar. Bedâyi ve diğer kitaplarda bildirildiği gibi, İslamiyet’e yardım için, düşmanın zararını önlemek için, onlara mal, para her zaman ödenir, fakat bu Beyt-ül-Malın zekât bölümünden değil, başka bölümünden ödenir. Görülüyor ki, Müellefe-i Kulüb denilen kimselere ödeme yapılması yasak edilmemiş, onlara zekât verilmesi yasak edilmiştir. (F. Bilgiler)
Bakılan kişiye Zekât
Kocası ölmüş ve kimsesiz kalmış fakir kayınvalideye zekât vermek iyi olur.
Seyyidlere Zekât
Peygamber Efendimizin soyundan gelen Seyyidlere ve Şeriflere bugün için zekât verilir. (Dürr-i Yekta)
Zenginin çocuğu
Babası zengin olan baliğ olmamış çocuğa zekât verilemez. Babası fakir, annesi zenginse, ona zekât verilebilir, çünkü baliğ olmamış bir çocuk, annesinin malıyla zengin sayılmaz. (Redd-ül-Muhtar)
Kime zengin denir?
Kurban nisabına malik olana, dinen zengin denir. Bu nisaba malik olanın, zekât alması haram olur. Kurban nisabına malik olmayana ise, dinen fakir denir. Bu kimse zekât alabilir. İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisabı kadar [96 gram altın veya o değerde] malı veya parası bulunan Müslüman, kurban nisabına malik demektir.
Üvey evlada zekât
Üvey çocuklar fakirse zekat verilmesi caiz olur. Mecmua-i Zühdiye’de şöyle deniyor:
Karısının ilk kocasından olan fakir evlâdına, üvey babası zekât verebilir. (İbni Nüceym)
Üvey çocuğa zekât verilebileceği S. Ebediyye’de de yazılıdır.
Karı kocanın zekatı ayrıdır
Dinimize göre, erkekle hanımının mal varlığı ayrıdır. Birbirine eklenmez. Siz zengin, beyiniz fakir olabilir, siz fakir beyiniz zengin olabilir. Kim zenginse kendi zekatını verir.
Beyinize ait değil, kendinize ait borcunuz varsa, mevcut paranızdan çıkarırsınız. Altınlarınızı tartıp alacaklarınızla birlikte hesap edersiniz. Hepsinin kırkta birini altın olarak, salih fakir bir Müslüman’a verirsiniz. Ev, dükkan, araba gibi şeyler zekat nisabına katılmaz. Yani zekatları verilmez.
Bir kadın kendi parasını meşru yerlere, dilediği gibi harcayabilir. Beyi karışamaz. Karışıyorsa, zulmediyor demektir. Onun parasını onun istemediği yerlere harcaması uygun değildir. Eğer izin almışsa, dilediği yerlere verebilir, dilediği gibi de harcar. İzinsiz harcaması doğru olmaz.
Bileziklerinizin zekatını siz vereceksiniz. Kendi paranızdan vermeniz gerekir. Beyinizin hediye ettiği para varsa ondan da verebilirsiniz. Hediye olarak aldığınız para da sizindir. Zekat vermeye beyiniz razı olmasa da, muhakkak vermeniz gerekir. Ondan habersiz verirsiniz. Kocanın razı olması meşru işlerde olur. Siz zekat verdiğiniz için sizden razı olmasa, bunun hiç kıymeti olmaz.
Hanım zengin ise o zekat verir. Borç kiminse borçlarını çıktıktan sonra kalan malı nisaba ulaşıyorsa, üzerinden de hicri bir yıl geçmişse, zekatını verir.
Zekatı herkes kendisi verir. Eşler sormadan birbirinin zekatını veremez. Vekil ederse, yani “benim zekatımı bir Müslüman fakire ver” derse kendi paranızdan da verebilirsiniz.
Karı koca çalışıyor ve ortak para biriktiriyorlar. İkisinin parası zekat nisabını geçiyor, ama ayırsalar nisap miktarının altına düşecek. Diyelim ikisinin toplam paraları 100 gram altın ediyor. Bir kişi için nisabı bulursa da iki kişi için nisabı bulmaz. Yaklaşık 50 gram birinin 50 gramı ötekinindir. Dinimizde herkesin malı ayrıdır. Müşterek değildir. Zekat vermeleri gerekmez.
Hanımının zekatını ondan habersiz bir fakire verdikten sonra duyup, razı olunca zekat sahih olur.
Bir kadın zekatını vermek için, beyini değil de, oğlunu, babasını, amcasını veya dayımı vekil edebilir. Onlar kadının zekatını, kendi paralarıyla da verebilirler.
Kendi borçlarınızı düştükten sonra şahsınıza ait 96 gram altın değerinde paranız var ise, zekat vermeniz gerekir. Baba zekat vermezse, hanımı ve çocukları bundan mesul olmaz. Zekat vermemenin birçok zararı vardır.
Bir Hadis-i Şerifte buyuruldu ki:
“Zekat vermeyen toplum, kıtlıklara, bunalımlara maruz kalır.” [Taberani]
Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)
0 Yorum