Reklam Alanı

“DOST PAZARDA GÖRSÜN”

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

 

Toplantıların çoğu bir icraat doğurmak üzere yapılmıyor!

“Sonunda çekilecek fotoğrafın hatırı için yapılıyor” (Bir iş adamı derneğinden ayrılan dostumun tespitiydi bu.)

Bu tespitin üstüne şöyle biraz kalem oynatalım!

Koca koca insanlar bir araya geliyor ve ortaya fotoğraftan başka bir şey çıkmıyor. 

Bu durum o kadar çok yaygınlaşmış ki, 

—Cuma günü cami cemaatine vaaz eden bir kısım vaiz bile cemaatini bir kenara bırakıp hafta boyunca sosyal medyada yayınlanacak videosuna içerik üretmeye yöneliyor. İçinde bulunduğu cemaatin günceline dokunmayan düzmece bir söylemi, olmuş gibi anlatıp, aklınca eleştiriyor. Bir yandan da cami içinden kendini çektirip poz veriyor. Sosyal medyada ilgi çekeceğini düşündüğü uydurma bir olayı ağzına sakız edip çiğniyor da çiğniyor...

Evet, bazı popülistler için cami kürsüsü bile sosyal medyaya zıplama tahtası olmuş durumda. Böylelerinin görüntülerini izlerken az buçuk feraseti olan hemen samimiyetten ve ihlastan eser olmadığını anlayabiliyor. Peki sadece camide mi?  Hayır, her alanda bu tip densizlikleri sıklıkla görebilmek mümkün.

—Bir bakıyorsunuz siyasetçi memleketine gelmiş, iki ihtiyarın önünde kırık bir boyunla durduğu anda çektirdiği fotoğrafın altında hürmet dolu bir kaç cümle ile genel merkezini kandırma peşinde.

Ya da memleketindeki ofisinde oturmuş, bir kaç gariban vatandaş derdini anlatırken onları da ifşa edecek şekilde bastırmış deklanşöre! Altına da kallavi bir mesaj, “Halkımızın görüş ve taleplerini dinledik”

Yok kardeşim, sen görüş ve talep dinlemedin! Sen garibanı figüran edip konuşturdun! Senin önünde ezilip büzülmesini kullandın ve fotoğrafı aldıktan sonra, not kartlarını danışmanına(odacına) verip akşam gideceğin davetin yolunu tuttun. Paylaştığın mesajın altına da partinin bir kaç yetkilisini etiketledin. Onlara da sözde faaliyet yapmakta olduğunu göstermeye çalıştın. Senin yaptığın sadece bu!

—Ortalama bir belediye başkanına baksanız yine benzer bir riya görürsünüz, Cuma namazından çıkarken vatandaşa kulak vermiş gibi yaptığı anda maaşlı basın elemanı asılır deklanşöre. Altına da kallavi bir dindarlık mesajı ve halkın emrinde olduğunu belirten sahte bir cümle. 

Sonuç? Koca bir hiç.

Ne kulak verme var, ne hürmet, ne de derde derman...

Bir şehrin her noktasında belediye başkanının fotoğrafı ve adı olan günlerde çok geride değil... Hıyar dağıtıp torbanın üstüne adını yazmak mı dersiniz, kullanılıp çöpe atılan karton bardak mı dersiniz, ne ararsanız o vardı. Bir tek resimli wc blogu bastırmakla, imzalı çocuk bezi kalmıştı ellerinden kurtulan...

—Her birini yaparken de, bir yerlere faaliyet yapıyor pozu verildiği zannedildiğinden, amaç uğruna kul hakkına gırtlağa kadar batmak da maalesef ustalık ve işin gereği sayılıyor.

Hayatın her alanına yayılmış olan “Desinler” “Görsünler” ve “İzlenmem artsın” hastalığına yakalanmamak, yakalananların da riyakârlığını yeri geldikçe tel’in etmek dileğiyle,

İyi okumalar...

 

 

“DOST PAZARDA GÖRSÜN”
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.