Ramazan ayı, İslam dininde sabır, ibadet ve paylaşmanın yoğun yaşandığı bir aydır. Bu mübarek ayın en özel anlarından biri de iftar vaktidir. Gün boyu aç ve susuz kalan müminler, akşam ezanıyla birlikte oruçlarını açarak hem bedenen hem de ruhen büyük bir huzura kavuşurlar. İftar, sadece yemek yeme vakti değildir; aynı zamanda sabrın mükâfatlandırıldığı, nimetlerin kıymetinin daha iyi anlaşıldığı ve paylaşmanın en güzel şekilde yaşandığı bir zaman dilimidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), iftarın önemine şu hadis-i şerifle dikkat çekmiştir:
"İnsanlar iftar etmekte acele ettiği sürece din diri kalmaya devam edecektir." (Buhârî, Savm, 45)
Bu hadis, iftar vaktinde orucu geciktirmeden açmanın sünnet olduğunu ve bu zaman diliminin manevi anlamda ne kadar kıymetli olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda Allah Resûlü (s.a.v.), iftar ettirmenin faziletine de dikkat çekmiş ve şöyle buyurmuştur:
"Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, ona oruçlunun sevabı kadar sevap verilir; üstelik oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez." (Tirmizî, Savm, 82) Bu nedenle, Ramazan ayı boyunca iftar sofraları sadece ev halkını değil, komşuları, ihtiyaç sahiplerini ve misafirleri de kapsamalıdır. Bir lokma ekmeğin, bir bardak suyun bile paylaşıldıkça bereketlendiğini görmek, iftarın en büyük hikmetlerinden biridir.
İftar sofrası, sadece açlığı gidermek için kurulan bir masa değildir. O, aynı zamanda sevginin, kardeşliğin ve paylaşımın buluştuğu manevi bir ortamdır. Dualarla açılan bu sofralarda, birlik ve beraberlik duyguları pekişir, gönüller yumuşar. İftar anı, bir şükür vaktidir; sahip olunan nimetlerin değerinin farkına varma ve bunları paylaşarak bereketlendirme fırsatıdır.
Ramazan ayında iftar vakti geldiğinde dudaklardan şu dua dökülür:
"Allah’ım! Senin rızan için oruç tuttum, sana inandım, sana güvendim, senin verdiğin rızıkla orucumu açıyorum." Bu dua, oruç tutmanın bilincinde olan bir kulun, Rabbi ile kurduğu derin bağı temsil eder.
İftar sadece mideyi doyurmak değil, gönülleri de doyurmaktır. Paylaşarak, ikramda bulunarak ve şükrederek geçirilen bu vakitler, Ramazan’ın en kıymetli anlarından biridir.
ÖRNEK BİR RAMAZAN İFTAR MENÜSÜ
İftar menüsü, dengeli ve sağlıklı beslenmeye uygun olmalıdır. İşte bir Ramazan iftar menüsü önerisi:
İftar Açılışı
Hurma veya zeytin ve Su
Çorba (Mercimek çorbası veya yayla çorbası)
Ana Yemek
Sebze yemeklerinden biri veya Fırında tavuk veya kırmızı et,
Yanında pirinç pilavı veya bulgur pilavı
Yan Lezzetler
Mevsim salatası veya yoğurt veya cacık
Mutlaka tatlı olacak ise;
Güllaç veya sütlaç
İçecek olarak
Ev yapımı limonata veya hoşaf.
Bu menü, oruç süresince kaybedilen enerjiyi sağlıklı bir şekilde geri kazanmaya yardımcı olurken, mideyi de yormayacak şekilde dengelenmiştir.
Afiyette kalın…
0 Yorum