"...Fenalık ve geçimsizliklerinden (nüşuz) korktuğunuz kadınlara gelince: önce kendilerine öğüt verin, sonra yataklarından ayrılın, bunlar da fayda vermezse hafifçe dövün..." (Nisa/34)
Bütün eski tefsirlerde ayette geçen "darabe" fiili "dövün" veya "hafifçe dövün" şeklinde anlaşılmış. Ama nedense piyasadaki hemen hemen bütün çağdaş ve modern diyebileceğimiz meal ve tefsirlerde mezkûr fiil "uzaklaştırın”, “kamu otoritesine teslim edin", ve hatta birisine göre "cinsel ilişkiye girin" şeklinde anlaşılmış.
Peki ortada değişen ne? Değişen Kur'an değil, Kur'an'ı asrın idrakine söyletme gayreti elbette. Onun için çağdaş ve modern bütün anlam takdir etme, meal verme girişimlerine rahatlıkla "tahrif" diyebiliriz. Yaklaşık bir buçuk asırdır bu tahrif devam ediyor. Kur'an'ı asrın idrakine söyletmek için bu tahrif girişimi gerekli belki de. Aksi halde Kur'an'ı asrın idrakine söyletmek imkansızlaşır. Yakın bir gelecekte Kur'an'ın anlam/meal olarak tanınmaz bir hale gelmesi kaçınılmazdır.
Ümmülkurâ’ya gelince…
“Bu Kur'an, Ümmülkurâ (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz, kendisinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır.” (Enam/92)
“Daha önce ataları uyarılmamış, böylece kendileri de gafil kalmış bir kavmi uyarman için gönderildin.” (Yasin/6)
“Senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi uyarman için rabbinden bir rahmet olarak sana da bu Kuranı vahiy gönderdik.” (Kasas/46)
“Şüphesiz o (Kur'an) sen ve kavmin için bir şereftir. Ondan sorulacaksınız.” (Zuhruf/44)
SORU 1: Bu ayetlerden yola çıkarak Kuran’ın kıyamete kadar gelecek bütün insanlara hitap ettiği ve hepsini aynı ölçüde sorumlu tuttuğunu söyleyebilir miyiz?
SORU 2: “Mekke ve çevresi” ifadesinden bütün dünya yüzeyi (mesela Tokyo) ve kıyamete kadar gelecek bütün insanlar çıkar mı?
SORU 3: İsra suresi birinci ayette geçen "çevresi" (hevlehu) ifadesi Mescid-i Aksa'nın yakın çevresi olarak anlaşılırken ilgili ayette geçen "çevresi" (hevlehu) ifadesi neden bütün dünya yüzeyi olarak anlaşılıyor?
SORU 4: “Gafil ve ataları uyarılmamış bir kavmi uyarman” ifadesinde geçen “kavim” kelimesinden yeryüzünde yaşayan bütün insanlar ve kıyamete kadar gelecek bütün insanlar anlamı çıkar mı?
SORU: 5: Eğer çıkmaz ise bizdeki “Kuran’ın kıyamete kadar gelecek bütün insanlara hitap ettiği ve hepsini aynı ölçüde sorumlu tuttuğu” inancı nereden geliyor?
SORU 6: Eğer diğer bazı ayetlerden geliyor diyorsanız, yukarıda sözü edilen mezkur ayetler ile o dediğiniz ayetler birbiriyle çelişmiyor mu?
SORU 7: Eğer evrensellik bildiren ayetler muhkem, mezkûr ayetler müteşabih diyorsanız, hangi usule göre söylüyorsunuz ve bunun tam tersinin doğru olmaması için herhangi bir neden var mı?
SORU 8: Eğer evrensellik ayetlerden değil, hadislerden çıkıyor diyorsanız, ayetlerden çıkmayan bir şey hadislerden nasıl çıkar? Hadisler ayetleri nasıl nefyeder?
Bütün diyanet mensupları, ilahiyatçı akademisyenler, medrese müderrisleri, mollalar, cemaat ve tarikat önderleri bu soruların birincil muhatabıdır. Hepsinin bir araya gelip bu sorulara akl-ı selimi ikna edici cevaplar vermeleri elzemdir.
0 Yorum