Kıyamet kavramına nasıl yaklaşmalı? Kıyamet, elbette insanoğlunun yaşayacağı en dehşetli gün/aşamadır. Hesabın görüleceği ve kapatılacağı sürece tekabül ediyor. Dolayısıyla bir aşamanın sonuna ve nihai/asıl aşamanın başlayacağı noktaya karşılık geliyor. Cezanın ve ödülün kesinleşeceği, imzanın ve mührün günüdür. İnananlar, o günün sahibini tanırlar. Ve o dehşetli günün sahibinin Trump veya ondan önce ki sahte ilahlar, şarlatanlar olmadığını bilirler…
İnananlar için kıyamet/en zor durum, esarete, zillete, ihanete düşmek; hürriyetten, adaletten, fıtrattan uzaklaşmaktır. Elbette bu yolda yaşananlar dayanılması son derece zor olaylar. Ölümler, açlık, soğukta kalmak, ilaçsız kalmak, tehcirler…
Bu bağlamda dünya var olalı şaşmaz bir kural olarak tüm bu olumsuzlukları, zorlukları yaşayanlar olmuştur ve bundan sonrada olacaktır.
Peki kıyamet olacak mı? Yani bugün saat 12’de?
Cevabım, hayır.
Zira Gazze, cehennemi ve kıyameti geride bıraktı.
Zaten yapabilselerdi; yaparlardı. Yaptılar da. Ama Gazze, onu da aştı. Aslında kıyamet, bu kendi koydukları kuralları da dahil bu kural tanımaz küresel mafya hegemonyasının varlığıdır. Bu varlığı normal kabul eden herkes için kıyametin büyüğü zaten kopmuştur.
Birkaç nükleer bombaya eşdeğer mühimmatla yapılan ve üstlenilen bir soykırım duruyor ortada. Ama kazandıkları bir zafer, ulaştıkları stratejik bir zafer yok. Ancak güçleri ve mühimmatları var, bir de kural tanımazlıkları ve sorgulanmaktan muaf durumları. Öyle ise vazgeçmeyeceklerini söylüyorlar. Gazze ve diğer Filistinliler için iki yoldan birinin onları yaşatacağı, rahata erdireceği zannına, bu yüzden kapılıyorlar.
Nükleer bombaları var. Atabilirler mi? Bu aşamada çok zor ihtimal… Atsalar bile bu da onların ecelini/İsrail’in sonunu engelleyemeyecektir ve kıyamet ille de direnenler için kopacak olursa da herkes için kopacak, ona kıyameti yaşatanlar da bundan ciddi derecede nasibini almaktan kurtulamayacaklar. İşte bu yüzden, haysiyetli insanları, boyun eğmeyenleri kıyametle tehdit edenler bunu bildikleri için kıyamet senaryosu konusunda tereddüt yaşıyorlar. İstiyorlar ama hesap ve kitap edince geri durmak zorunda kalıyorlar. Bu yüzden tehdit ediyorlar.
KIYAMET TEHDİDİNİN HEDEFİ
Küresel soykırım cephesi tüm imkanları ve birliktelikleriyle, Müslüman ümmetin bile çoğunun desteğiyle, soykırıma rağmen Gazze’yi yenemedi. Rezil ve rüsva oldu. İleride uluslararası platformlarda yüzüne tükürülecek suçlar/riskler edindi. Bunu hazmedemiyorlar. Yan yollara sapıyorlar. Öyle ki ABD askerleri zaten Gazze’de sahadaydı. O yüzden, bu adam deli, dediğini yapar algısıyla bir şeyler elde etmeye çalışıyorlar. Bu yan yollara başvurmaları ateşkes sürecinde ateşkes kurallarını hem Lübnan’da hem de Filistin’de sürekli ve defalarca ihlal etmeleriyle ilk baştan devam ediyordu. Gazze’ye girecek yardımları engellemek de dahil.
*
Evet, durum yeni bir aşamaya gelmiştir. Sahada Gazze kazanmıştır. Ancak soykırım cephesinin elde ettiği bir sonuç yok. Kendisine Suriye hediye edildiği halde. Ki zaten onu da ona hediye eden “Müslümanlar”. Yoksa 13 yıl boyunca oradan da bir metre alabilmiş değildi…
Neyse dönelim konumuza.
Bu tehdidin iki nedeni olabilir. Ya ölümü gösterip sıtmaya razı etmek ya da savaşı yeniden sürdürmek. Bir kere yürümekte olan bu anlaşmayı bozma ilanı bu. Ancak bu tehdide boyun eğilmedi ve Gazze geri adım atmadı. Yemen, denemek istiyorsanız; buyurun dedi. Soykırım ekibi k.ç üstü oturmuş durumda. Ancak münafık tayfa hizmette fır dönüyor.
Filistin ne sıtmaya razı olacak ve ne de kıyametten korkacak. Her iki ihtimale de tüm direniş ile birlikte, yeryüzünde ki tüm haysiyetliler ile birlikte rest çekmiş ve bunu ilan etmiştir.
Şunu da bilmeliyiz ki; 7 Ekim, küresel bir savaş başlatmıştır. Daha doğrusu devam eden küresel savaşın bölgesel cephesinde ki bir taşı oynamıştır. Bu bölge/Batı Asya, oyun/savaş alanıdır. Her taş/ülke/güç, rolünü oynuyor ve savaşa dahildir. Suriye de bu savaşta bir taştı…
Ne demek bu? Şu demek:
Bu savaş uzun sürecek. Duraksamalar, sıcak savaş dışı harekatlar/hamleler, başka noktalarda çatışmalar, katliamlar, karışıklıklar ve en çok da münafıklıklar devam edecektir. Gazze’de yeniden saldırılara dönülmesi, Batı Şeria’da Gazze benzeri bir yola girilmesi, Suriye’de beklenmedik gelişmelerin olması ve bölge ülkeleri halklarının bir öfke patlaması yaşaması gibi tüm seçenekler mümkündür.
Rabbim, mazlumlarladır, haysiyetlilerledir, olanları görmektedir.
0 Yorum