Muhterem Kardeşlerim…
Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz.
Efendim;
* Gençliğin kıymetini ihtiyarlar, huzurun kıymetini huzursuzlar, sıhhatin kıymetini hastalar, hayatın kıymetini ölüler bilir.
* İşlediğiniz günahları gizlediğiniz gibi, yaptığınız iyilikleri de gizleyiniz!
* Nefsin aldanmasına, dünyanın yalancı ve geçici tadına kapılan, hayrın tadını alamaz. Öyle bir kimseyle arkadaşlık edin ki; onda dünya malı hırsı bulunmasın.
* Hakiki sevgi, iyilik gördüğünde artmayan, kötülük gördüğünde de eksilmeyendir.
* İki şeyi ararsınız ama, bulamazsınız. Bunlar, neşe ve rahatlık olup, ikisi de Cennet’te olur.
* İyi komşuluk, yalnız komşuya eziyet etmemek değil, komşunun eziyetlerine de katlanmak demektir.
* Yılan candan eder, kötü arkadaş hem candan hem imandan eder.
* Salih Müslüman’ın korkusu kalb kırmaktır. Hiç ölünün diri ile kavga ettiğini gördünüz mü?
* Abdülhalık Goncdüvani hazretlerine bir genci meth etmişler. O da merak edip ziyaretine gitmiş. Biraz sohbet ettiklerinde genç demiş ki, "Rabbimin rızası Cehenneme girmemde ise girerim." Abdülhalık Goncdüvani hazretleri buyurmuş ki, "Senin işin bitmiş! Zira hep mimli, yani "ben"li konuşuyorsun. Mimli konuşmak ise nefstendir."
* Muvaffak olmuş, yaptığının faydasını ahirette görene denir.
* Nefs, hiçbir düşmana benzemez. Çünkü o doğrudan Allahü Teâlâ’ya düşmandır.
* Allah’tan en çok korkanlar, Onu bilenlerdir. İlim arttıkça korku artar.
* Evliyayı kiramın ruhlarından, hayatta iken feyz alındığı gibi, vefatlarından sonra da feyz alınır. Hatta daha çok feyz verirler. Yeter ki sevgi, muhabbet olsun.... Ehl-i Sünnet İtikadı olsun, haram işlememek olsun, bir de namazları doğru kılmak oldu mu feyz kesilmez, artar.
* Bir insana İslamiyet’i anlatmak isteyende şu üç vasfın olması şarttır; yoksa hem kendisine hem karşısındakine zarar verir: 1) Karşısındakinin dinini bilecek. 2) Dünyasını bilecek. 3) İslamiyet’i ve İlm-i Siyaseti bilecek.
* Bilmek, yapmak içindir.
* Müstehapları yapmakta gevşek davranan, sünnetleri yapamaz. Sünnetleri yapmakta gevşek davranmak, farzların yapılmasını zorlaştırır. Farzlarda gevşek davranan da marifete, Allahü Teâlâ’nın rızasına kavuşamaz.
İlim yükseltir, cehalet alçaltır
* İlim yükseltir, cehalet alçaltır.
* Ahlak ve edep, aklın dışarıdan görünüşüdür. Kişinin aklı edebi kadardır.
* Akılda kemalin şartı, ahlak ve edepte kemaldir.
* Hayırlı insan, ailesine ve çocuklarına faydalı olandır. Her fayda Ehl-i Sünnet İtikadı’nın içindedir.
* İslamiyet, bütün nimetlerin cem edilip, insanlara sunulmuş şeklidir.
* Akıllı insan aklını kullanır. Daha akıllı olan başkalarının da aklını kullanır.
* Kişinin kalbinde ne kadar kibir varsa, aklında o kadar noksanlık vardır.
* Kibirli insan, ateşe hevesli insan demektir.
* Başkasına yük olan alçalır.
* Dil bir canavar gibidir, serbest bırakılırsa parçalar. Ama önce sahibini.
* Her fenalıktan sakınmanın yolu, dili tutmaktır.
* Söz taşımak, yani kovuculuk yapmak, emanete hıyanet etmektir.
* Söz ilaç gibidir. Azı faydalı, çoğu zararlıdır.
* Kendine acımayan, başkasına hiç acımaz. Kendine acımanın yani iyilik etmenin yolu, beş vakit namazdan geçer.
* Kötü insan, kimseye iyi zan beslemez. Çünkü o, herkesi kendisi gibi görür. Bütün kötülüklerin başı kötü arkadaştır.
* Kişi, dilinin altındadır, konuşturursanız, ne olduğunu anlarsınız.
* Bir farzı vaktinde yapmak, bin senelik nafile ibadetten daha iyidir.
* Kalb temiz olursa, dilden güzel sözler çıkar. Dil, gönlün aynasıdır.
* Çalışıp kazanma zahmeti çekmemiş olanda hayır yoktur.
* Canınız sıkıldığı zaman çalışınız.
* Dünyada ve ahirette iyilik, iman, namaz ve sabır ile ele geçer.
* Sabretmeyen zafere kavuşamaz.
* Öldükten sonra yaşamak isterseniz, kalıcı bir eser bırakınız.
* Edep öğrenilmeden, ilim öğrenilmez.
* Yolunu, paranı, itikadını kimseye söyleme.
* Hakiki sevgi, iyilik ve kötülük gördüğünde değişmeyen sevgidir.
* Çalışmayıp, herkese muhtaç kalanların dini ve aklı noksan olur.
* İlmiyle amel etmeyen Âlimin ilmine güvenilmez.
* Açları doyurmak, af ve mağfirete sebep olur.
* Akıllı insan, korktuğu başına gelmeden önce onun çaresine bakandır.
* Şükredilen nimet devamlı olur.
* Kendi görüşünü beğenen doğruyu bulamaz.
* Başkalarının ayıplarını araştırmayı terk eden, kendi ayıplarını görüp düzeltir.
* Ahmaklık, hatada ısrar etmektir.
* Kötü huydan haramdan sakınır gibi sakının.
* Üç şey kalbi öldürür; çok konuşmak, çok uyumak, çok yemek.
* Dini ve imanı hakkında, “Sonum ne olur” diye söğüt yaprağı gibi titremeyenin sonu tehlikelidir.
Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)
0 Yorum