Reklam Alanı

HER ŞEY BİTTİ Mİ?

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Önemli kaynakların haberlerine göre İsrail ile Hamas arasında ateşkes anlaşması Doha’da imzalandı. Direniş cephesinin kararlılığı ve gücü karşısında ABD ve İsrail, ateşkese mecbur kaldı. Direniş, hem caydırıcılığını ve mukavemetini kanıtladı hem de bir sonraki adım için hazırlık yapma imkanına kavuştu.

7 Ekim Devrimi ilk ve en zor aşamasını bir ateşkesle tamamladı. Bu süreç 7 Ekim 2023 sabahı, bir İsrail tankının üzerine çıkan gençlerin ellerini havaya kaldırarak zafer ve sevinç gösterisi yapmaları belgelenmişti ve o günlerde böyle başladı böyle bitecek umudumuzu hep canlı tuttuk. Öyle de oldu ve öyle bitti bu aşama ama elbette ki her şey bitmiş değil.

Küçücük Gazzeli bir çocuk Gazze yıkıntılarının arasından yıkık şehre dönerek sağ elini, şehadet parmağını havaya kaldırıyor. Soykırımlardan geriye kalmış bir zaferin resmi de bu belge olmuş oluyor.

Elbette ki her şey bitmiş değil, düşman boş durmayacaktır, bölgesel ve küresel dizayn devam edecektir ama bu irade oldukça ve gerekli tedbirler alındıkça, Allah’ın izni ve yardımı ile İslam ümmeti, yani direniş nihai ve daha büyük zaferler kazanacaktır. Bu zafer de ileride kazanılacak zaferlerin en önemli kapısıdır.

Elbette uzun analizler yapılacaktır ve yapılmalıdır da ama kısaca bazı önemli başlıklara değinmek gerekir.

Öncelikle bu savaşın hangi cepheler arasında cereyan ettiğine bakmalı.

Birinci cephe:

İsrail denen gayri meşru terör aparatını bu, ait olmadığı yerde tutmaya çalışan soykırım cephesi. ABD, İngiltere, Almanya ve genel olarak AB, siyonizmin hakimiyetinde olan adım ona Müslüman ülkelerin çoğunluğu yani secdeli Siyonistler.

İkinci cephe:

İslam ümmeti. Yani İran, Yemen ve bazı ülkelerdeki direniş yapıları ile cılız da olsa bazı Müslüman ülkeler. Burada cılız derken hem yetersizlik hem de teknik nedenlere tekabül edecek bir durumdan bahsediyoruz.

NE OLDU?

Bu savaşta batı/Atlantik/NATO/BM/AB kısacası uluslararası toplum tüm değerlerini çiğneyerek tarihin ilk çocuk soykırımını gerçekleştirdi. Türkiye, Azerbaycan, körfez ülkeleri bu soykırımda İsrail’i destekledi.

Yahya Sinvar’ın dediği gibi herkes ve her şey ifşa oldu, tüm maskeler düştü.

İsrail, varoluşsal bir yara ile ve hiç durmayacak bir kan kaybıyla bir süre daha yaşayacak.

Onunla birlikte Atlantik dünya düzeni stratejik yenilgi aldı ve gerileme devri başladı.

Filistin, bağımsızlığını ve meşruiyetini sahada, dünya ile savaşarak ve geri adım atmayarak kanıtladı ve kazandı.

Direnişin yenilmezliği ve yükselişi kanıtlandı, direniş yani İslam ümmeti artık küresel anlamda bir eksen ve yeni çok kutuplu dönemde bir kutuptur. Bu tescillendi.

Her şeyi ile gelenler, her değerini çiğneyenler, her şeyi göze alanlar, soykırımlar yapanlar, her yolu denedikleri halde Gazzeli ve Yemenli çocukları yenemeyeceklerini kanıtlamayı başardılar ve tabii ki ne olduklarını da. Zira hem batı değerlerinin itibarsızlığı kanıtlandı ve hem de Antisemitizm söylemi ile oluşturulmuş çarkın nasıl bir kandırmaca olduğu ortaya çıktı.

Toplumlar nezdinde İslam ve Müslümanları kötü göstermeye ayarlı tüm düzenekler iflas etti, iyi ve kötünün kaynağı belli oldu. İslam ve Müslümanlara karşı nefret sempatiye döndü.

En önemli sonuçlarından biri de batıda ortaya çıkan vicdan ve Müslüman ülkelerin zirveye taşıdığı Secdeli Siyonizm. Bu tehlike çok büyük; can yakıcı işler yaptı ve yapacak…

Batının vicdanlı halkları kar kış demeden, sadece insani ve vicdani erdemlerinden dolayı bu soykırıma ve haksızlığa karşı çıkarken, zorlu şartlarda, yerlerde sürüklenerek, dayak yiyerek soykırıma karşı dururken;

Gazze için hedeflerinden ve siyonizme hizmetten vazgeçmemiş, soykırım boyunca ve şimdi de soykırımcıların enerji, petrol ve diğer her türlü ihtiyacını sağlayan ve buna devam ederek Gazze soykırımını ve teröristler marifetiyle de Suriye’yi de İsrail’e hediye eden SECDELİ SİYONİZM, tüm bunlar yetmezmiş gibi, tüm bunlar yokmuş gibi, tüm bunlar olmuyor gibi bir uğursuz körlükle, utanmazca, riyakarca bir şirretlikle ateşkes için kutlama yapmaktadırlar.

Bu soykırım, Soykırım cephesinin/küresel emperyalizmin/Batının/Siyonizmin, asla ve asla kendi koyduğu kurallar dahil olmak üzere hiçbir kuralı tanımayacağı; bu mutlak kötülükle ancak ve ancak güç kullanarak mücadele edilebileceğini göstermiş ve kanıtlamıştır.

HAMAS’IN AÇIKLAMASI

Ateşkesin ardından, Hamas’ın siyasi büro üyesi Halil Hayye, Filistin halkının direniş ve mücadeledeki büyük başarılarını öven bir zafer, başarı ve teşekkür konuşması yaptı. Konuşmasından bazı kısa kesitler:

“Komutanlarımız ve şehitlerimiz cihat ve direniş yolunda Allah'la asla değersiz olmayacak bir anlaşma yaptı. Bu yola güç ve inançla devam edeceğiz.”

“İran İslam Cumhuriyeti direnişimizi ve halkımızı destekledi, savaşa girdi ve iki “Gerçek Söz” operasyonuyla Siyonist rejimin derinliklerini paramparça etti.”

"Şehit lider Seyyid Hasan Nasrullah'ın önderliğinde Kudüs yolunda yüzlerce şehit veren Hizbullah'taki kardeşlerimize,

Coğrafi sınırları aşarak, savaş ve bölge denklemini değiştiren, işgalin kalbine füze ve İHA'larını fırlatan Yemen'deki Ensarullah kardeşlerimize,

Irak direnişindeki kardeşlerimize teşekkür ediyor ve onların çabalarını unutmuyoruz."

“Çocuklar, kadınlar, yaşlılar, alimler, savaşçılar ve bu davada rol oynayan herkes dahil olmak üzere şehit kervanlarının önünde saygıyla duruyoruz. Kudüs'ü ve Mescid-i Aksa'yı savunmak için Aksa Tufanı’nda canlarını feda edenlere ve cihat bayrağını taşımaya devam edenlere selamlarımızı gönderiyoruz.”

“Bu şehit komutanların ve direnişin tüm şehitlerinin önünde saygıyla eğiliyoruz ve zafer ya da şehadet elde edilene kadar onların yolunu sürdüreceğiz.

Bu savaşın direniş ve Filistin halkı üzerinde derin etkileri olmuştur ve kazanımları savaşın sona ermesiyle bitmeyecektir. Askeri ve güvenlik mucizesi olarak 7 Ekim operasyonu direnişimiz için bir onur olarak kalacak ve nesilden nesile aktarılacaktır.”

“İşgalcilerin acımasız soykırımı ve Nazi benzeri suçları ulusumuzun ve dünyanın hafızasında sonsuza kadar kayıtlı kalacaktır. Çağdaş zamanların en korkunç soykırımı olan bu suçlara eşi benzeri görülmemiş acı, ıstırap ve çile eşlik etti.”

“Kararlılığınız, cihadınız ve fedakarlıklarınız için sizi kutluyorum. Sonunda bu mücadele, Tanrı'nın yardımıyla, zafer ve kurtuluşla sonuçlanacaktır.”

Sonuç olarak;

Soykırım cephesi, Atlantik/tüm soykırım cephesi ve ticaretlerini dahi kesmeyen bölge ülkelerinin her türlü desteğine rağmen ve başta ilan ettikleri askeri ve siyasi stratajik hedeflerinin hiçbirine ulaşmadan ve ölümcül bir yara alarak kan kaybeder bir duruma gelmiş olarak aşağılayıcı bir ateşkes anlaşmasını kabul etmek zorunda bırakılmıştır.

Başta secdeli siyonizm olmak üzere küresel siyonizm tüm imkan ve gücü ile ve hiçbir kural tanımayarak giriştiği ve gerçekleştirdiği tüm bu insanlık dışı uygulamalara, savaş suçlarına, soykırımlara rağmen ilk stratejik ve küresel yenilgisini almıştır.

Özellikle batıda olmak üzere küresel vicdan, siyonizmin gerçek yüzünü görmüştür ve bundan böyle onu, gördüğü her yerde aşağılayacak, dışlayacak ve kovalayacaktır.

Gazzeli çocuklar, Yemenli çocuklar kazanmıştır.

Tüm haysiyetli insanlara bir hitap babında Dünya ile savaşında dünyanın yalnız bıraktığı ve en büyük zalimlere terk ettiği, en büyük ve gelişmiş teknolojik silahlarla soykırımına destek olduğu ve daha ilk günden terörist ilan ettiği Gazzeli çocuğa diyoruz ki:

Kazanmalıydın ve kazandın. Şimdi hiçbir kirli yüz, bakamaz gözlerine. Hiçbir secde silemez, secdeli siyonisytin alnındaki kanını. Kanın, artık evrensel bir bayraktır Gazzeli çocuk. KUTLU OLSUN!

HER ŞEY BİTTİ Mİ?
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.