Kıymetli dostlar herkesi canı gönülden muhabbetle selamlamak istiyorum.
Bu hafta sizlerle kısa zaman önce meydana gelen Los Angeles yangınının üzerinde duracağız.
Dostlar, Los Angeles ABD'nin en kalabalık şehirlerinden birisi, ABD ve dünya ekonomisine büyük katkısı olan dünyanın ekonomisini ciddi manada etkileyen bir merkez konumunda yer almaktadır.
Farklı bir bakışla Gazze olayında Filistin'in özgürlüğünü ABD'de en çok desteklendiği şehirlerin başında gelmektedir.
Los Angeles, ABD'de mülkü olan birçok ünlünün kuşkusuz uğrak alanıydı.
Ardından yakın zaman önce Gazze'de gerçekleşen ateşkes anlaşmasınında Los Angeles yangınından sonra gerçekleşmesi de manidardır.
Evet, gerçekleşen ateşkes Gazze'deki yaralılara ve tüm Gazzeliler'e umut olmuştur. Ancak dikkat etmekte fayda vardır. Siyonist zihniyet anlaşma sürecinde istediğini aldıktan sonra saldırılarını artırıp daha fazla zulüm gerçekleştirebilir. Dünya kamuoyu bu hususta anlaşma süresi içinde İsrail'in bu davranışı sergilemesi durumunda büyük yaptırımlar uygulanacağını belirtip karşı çıktıklarını hatırlatmalıdırlar.
Yangın için kimimiz ilahi kudret der kimimiz birilerinin eliyle yapıldığını söyler kimimiz hak ettiler der kimimiz daha beter olsun der kimimiz de suçsuz ve günahsız kimseye zarar gelmemesini söyler.
Bende bunlar içinde en sondaki düşüncenin savunucularındanım.
Olaya farklı bir boyuttan yaklaşmak istiyorum.
Los Angeles, dünyanın ekonomisini büyük şekilde etkilerken bu yaşanan yangından dolayı meydana gelen zararın faturası kime kesileceği, bu faturanın bedelini kimler ödeyeceğidir.
Kuşkusuz bu fatura yine dünya ekonomisini, borsa, altın ve ticaret alanını ciddi manada etkileyecektir.
Yaşanan olay belki de ABD tarihinin en büyük olaylarından biri olmasına rağmen bu olayın bu kadar büyük hasara sebep olmasını ilahi kudretin dışında kimler istemektedir? Kimimize göre komplo teorisi gibi görünse de yaşanan olay zannımca bazı bozuk düşünceye sahip şahıslar tarafından tetiklenip dünyayı yaşanacak yeni bir krize hazırlamaya mı çalışmaktalar?
Doğaya yaşatılmış olan tahribat, günahsız insanların ölmesi gerçek manada üzücüdür.
Şair der ya "Nerede bir suçsuz, günahsız can ölse oralı olur gönlüm, hüzün dolar sineme "
Bu manada yaklaşmaktayız olaya. Büyük geçmiş olsun.
Kalkıp bu olaya sevinmek hem bilinçsiz olduğumuzu hem insanlık görevimizin ihlalini hem de müslümanlığımıza yakışmamaktadır. Evet, çok zülme sebep oldular. Çoğu mazlumu öldürdüler. Biz zalime değil mazlum ve ölen hayvanlara üzülmekteyiz. Ve etkilenecek olan dünya ekonomisine.
Biz ülke olarak ne yapmalıyız?
Kanaatimce olaya farklı bir bakış açısıyla yaklaşılmasına öncü olup yaşanan yangınların şiddetini artıran çam ağaçlarına dikkat çekmek istiyorum.
Çam ağaçları doğaları gereği dallarında bulunan kozalaklar sayesinde yangının yayılmasına sebebiyet doğurmaktadırlar.
Ülkemizde de her yaz ayında meydana gelen ciddi yangınlar görünmektedir. Ve bu yangınların çoğu çamlık alanlardan meydana gelmektedir.
Çözüm ne olacak derseniz bu ağaçlar sökülmeye bilir ancak bundan sonraki orman yapma işlemlerinde çam ağacı yerine zeytin ağaçları ekilebilir.
Çam ağacı belki oksijen bakımından zengindir ancak yarattığı tahribatta yok sayılmayacak kadar önemlidir. Bu yüzden yeni ormanlarda çam yerine zeytin ağaçları seçimiyle hem ülkenin ekonomisine can katacak yeni bir çalışma olur hem de zeytin ağaçları yangın esnasında kolay kolay tutuşmamaktadır. Umarım yetkili makamlarımız bu hususta yeni çalışmalara imza atıp bu imzaya bizde vesile olmuş oluruz.
Rabbim hiçbir ülkeye hiçbir insana kaldıramayacağı yük yükletmesin. Başta Gazze'deki zulmü sonra Doğu Türkistan'daki zulmü daha sonra da dünyada yer alan bütün zulümleri tez zamanda def eylesin.
Vatanımızı her türlü afet, savaş, zorluklardan muhafaza eylesin.
Kalın sağlıcakla.
0 Yorum