Reklam Alanı

İLİM BULUNAN YERDE MÜSLÜMANLIK VARDIR

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Muhterem Kardeşlerim…

Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak, bu yazımızda da “İlim Bulunan Yerde Müslümanlık Vardır” konusunda sizleri bilgilendirelim istiyoruz. 

Efendim;

Ehl-i Sünnet itikadını ve ilmihalini öğrenmeyen ve çocuklarına öğretmeyenler, Müslümanlıktan ayrılmak, küfür felaketine düşmek tehlikesindedir. 

Hadis-i Şerifte buyuruldu ki:

“İlim bulunan yerde Müslümanlık vardır. İlim bulunmayan yerde Müslümanlık kalmaz.”

Ölmemek için, yiyip içmek gerektiği gibi, kâfirlere aldanmamak, dinden çıkmamak için de, dinini, imanını öğrenmek gerekir. Ecdadımız her zaman toplanıp, İlmihal kitaplarını okur, dinlerini öğrenirlerdi. Ancak böyle Müslüman kaldılar. İslamiyet’in zevkini aldılar. Bu saadet ışığını bizlere, doğru olarak ulaştırabildiler.

Bizim de Müslüman kalmamız, yavrularımızı içimizdeki ve dışımızdaki kâfirlere kaptırmamamız için, birinci ve en lüzumlu çare, her şeyden önce Ehl-i Sünnet Âlimlerinin hazırladığı İlmihal kitaplarını okumak ve öğretmektir. Çocuğunun Müslüman olmasını isteyen ana-baba, çocuğuna Kur'an-ı Kerim öğretmelidir. Fırsat elde iken okuyalım, öğrenelim ve çocuklarımıza, sözümüzü dinleyenlere öğretelim. (Herkese Lazım Olan İman)

İlim öğrenirken nelere dikkat etmeli?

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:

İlim talebesinin bazı vazifeleri şunlardır:

a- Kalbini bütün fena hâllerden temizlemelidir. Hadis-i Şerifte, “Din, temizlik üzerine kurulmuştur” buyuruldu. Buradaki temizlik, sadece dış temizliği değil, aynı zamanda bâtın temizliğidir. 

Başka bir Hadis-i Şerifte de, “Köpek bulunan eve Rahmet Melekleri girmez” buyuruldu. Kalbi bir eve benzetelim. Bu eve melekler gelir. Gazap, kin, haset, kibir gibi kötü huyları havlayan köpek kabul edelim! Böyle azgın köpeklerle dolu eve Rahmet Melekleri girmez. Allahü Teâlâ İlim Nurunu kalbe Melekler vasıtası ile akıtır. Rahmet Meleklerinin girmediği kalb İlimden mahrum kalır.

b- Bütün gücünü İlme bağlamalıdır. Başka şeylerden alakayı kesmelidir. Dağınık fikir, suyu bölünen ırmağa benzer. Sağa sola aktığından bahçeyi sulayamaz.

c- İlmiyle kibirlenmemelidir. Hiçbir İslam Âlimini küçük görmemelidir! Cahil ve aciz bir hastanın, mütehassıs bir Doktoru kabul etmesi gibi İslam Âlimlerini kabul etmelidir. Talebe, şahsi fikrini bir tarafa atmalı, İslam Âlimlerinin öğüdüne kulak vermelidir! İslam Âlimlerinin hata gibi görünen işini, kendi doğrusuna tercih etmelidir.

d- Faydalı ilimleri öğrenmeye çalışmalıdır. İlimden gaye, kalbi kötü huylardan temizleyip, faziletlerle süslemektir.

e- Zorluklara karşı sabırla göğüs germelidir. İlim ve diğer nimetleri acı ilaçlarla kaplamışlardır. Akıllı olan, bunların içine yerleştirilmiş tatlıları görür. Üzerindeki acı örtüleri de tatlı gibi çiğner. Acılardan tat alır. Hasta olan onun tadını duyamaz. Hastalık, Allahü Teâlâdan başkasına gönül vermektir.

İlimden istifade edebilmek için:

1- Önce niyetini düzeltmeli, cahillikten kurtulmayı düşünmelidir! Allahü Teâlâ, “Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu” buyurdu.

2- İnsanlara faydalı olmayı düşünmelidir. Hadis-i Şerifte, “İnsanların hayırlısı, insanlara faydalı olandır” buyurulmaktadır.

3- Öğrendikleri ile amel etmeye çalışmalıdır. Çünkü, “Amelsiz İlim vebal, İlimsiz amel sapıklıktır” buyurulmuştur.

4- İlim öğrenmekten maksat, Cenab-ı Hakkın rızasını talep olmalıdır. Allahü Teâlâ, ihlâsı, salih ameli övmektedir.

5- Üstüne lazım olmayan şeye karışmamalıdır. Hazreti Lokman'a, “Bu dereceye ne ile kavuştun?” diye sual ettiler. “Doğruluk, emanete riayet ve bana lazım olmayanı bırakmakla” diye cevap verdi.

6- Biri ile münakaşa ederse, ona karşı insaflı olmalı, yumuşak davranmalıdır ki kendisi ile cahil arasındaki fark belli olsun. Hadis-i Şerifte, “Allah refiktir, yumuşaklığı sever. Sertlik edenlere vermediği şeyleri ve başka hiçbir şeye vermediğini, yumuşak davranana ihsan eder” buyuruldu.

7- Sabırlı olmalıdır. İbni Abbas hazretlerine, “Bu ilmi ne ile elde ettin?” diye sual ettiler. Cevabında, “Darlıkta, genişlikte sabretmekle, sual sormakla ve yorulmayan bir azimle” buyurdu. Yine büyük bir zat aynı suale, “Erken kalkmakla, son derece alçak gönüllü olmakla, kuvvetli azim ve sabırla” diye cevap verdi.

8- İlim talebesi, herkesle iyi geçinmelidir. “İnsanların hayırlısı onlarla iyi geçinen, insanların şerlisi de onlarla çekişen” buyurulmuştur.

9- Çok edepli olmalıdır.

10- Büyük bir Âlime, İlmi ne ile elde ettiği soruldu. Cevabında, “Hocamın her sözünü dinlemekle” buyurdu. 

Âlimler buyuruyor ki:

“İlim talebesi, İlme ve İlim öğreten hocasına hürmet etmedikçe, öğrendiği İlmin faydasını göremez.” [Bu yüzden, Mezhep ve İtikad İmamlarımıza ve Ehl-i Sünnet Âlimlerine saygı ve hürmette kusur etmemelidir.]

Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)

İLİM BULUNAN YERDE MÜSLÜMANLIK VARDIR
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.