Reklam Alanı

MECÛSÎLERE BENZEMEK

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Muhterem Kardeşlerim…

Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz. 

Efendim;

“Mecûsîlerin giydiği başlığı kullanmak küfür olur mu?” konusunda, Din kitaplarında deniyor ki:

“Mecûsîlere mahsus kalensüveyi, başlığı, dinin bildirdiği zaruretler hariç, kullanmak, küfür olur.” (Hindiyye)

Bir kimse, ben çalınanları ve kaybolanları bilirim dese, söyleyen ve inanan kafir olur. Bana cin haber veriyor dese, yine kafir olur. Peygamberler ve Cinniler dahi gaybı bilmezler. Gaybı, ancak Allahü Teâlâ ve O’nun bildirdikleri bilir.

Bir kişi, küçük günah işlese, birisi de ona "tövbe et" dese, o kimse de, "ne işledim ki tövbe edeyim" dese, imanı gider.

Bir kimse, birinin gıyabında bir şey söylese, dedikodusunu yapsa, yanında bulunanlar da, gıybet etme dese, buna karşı o kimse de, bu bir şey midir dese, bunu söyleyenin imanı gider. Çünkü bu hareketiyle, haramı hafife almış, harama ehemmiyet vermemiştir.

Noel gecesini kutlamak

İslâmiyet’te, güneş yılının ayları içinde sayılı bir mübarek gün, bir gece yoktur. Nevruz, Noel gecesi, Müslüman olmayanlar arasında değerli sayılır. 

Dürr-ül-Muhtârda deniyor ki:

“Nevruz ve Mihrican günleri şerefine bir şey vermek caiz değildir. Bu günlerin isimlerini söyleyerek veya niyet ederek bir şey hediye etmek haramdır. Eğer bu günlere kıymet vererek yaparsa, kâfir olur. Çünkü bu günlere müşrikler kıymet vermektedir. 

Ebül Hafs-ı Kebîr diyor ki: Bir kimse Allahü Teâlâ’ya elli sene ibadet etse, sonra bir müşrike, Nevruz günü şerefine yumurta hediye etse, kâfir olur. Yapmış olduğu ibadetlerin sevapları yok olur. Eğer bir Müslüman’a hediye eder ve bu güne değer vermezse, âdete uyarak verirse, kâfir olmaz. Fakat, tehlikeden kurtulmak için bir gün önceden veya sonradan vermelidir. Başka günlerde almadığını, o gün satın alırsa, o güne değer vermiş ise kâfir olur. Değer vermeyip, yalnız yemek içmek niyet etmiş ise, kâfir olmaz.”

İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:

“Kâfirlerin âdetlerini, kâfirlik alametlerini yapıyorlar. Bilhassa, çiçek hastalığı zamanında, bu bela, iyilerinde de, fenalarında da görülüyor. Bu şirkten kurtulabilen ve kâfirlik alametlerinden birini yapmayan kadın, çok azdır. Hinduların bayram günlerine, ateşe tapınanların Nevruz günlerine, Hıristiyanların Noel gecelerine ve diğer paskalyalarına hürmet etmek, onların âdetlerini, onlar gibi yapmak, şirk olur, küfre sebep olur. Kâfirlerin bayramlarında, Müslümanların cahilleri, kâfirlerin yaptıklarını yapıyor ve kâfirler gibi, birbirlerine hediye gönderiyorlar. Bunlar hep şirktir, kâfirliktir. 

Sûre-i Yusuftaki Âyet-i Kerimede mealen; “Biz, Allahü Teâlâ’nın varlığına, birliğine, her şeyi yaratan O olduğuna inandık, Müslüman olduk diyenlerin çoğu, başkalarına ibadet ve itaat ederek ve daha birçok hareketleri ve sözleri ile, müşrik oluyorlar” buyuruldu.”

Büyük Kostantin putperest iken, Hıristiyanlığı kabul etmiş ve putperestlikten de birçok şeyi Hristiyanlığa sokturmuştur. Noel gecesinin yılbaşı olmasını da kabul ettirmiş, böylece yeni bir Hristiyanlık dini kurulmuştur.

Din bilgilerinden herkes için lazım olanları öğrenmemenin, dinimiz açısından hükmü 

İman edilecek şeyleri ve farzlardan, haramlardan meşhur olanları, lüzumu kadar öğrenmek, her Müslüman’a farzdır. Bunları öğrenmemek haramdır. Bu bilgileri işitip de, öğrenmeye ehemmiyet, önem vermemek ise küfür olur, imanı giderir.

Erkek olsun, kadın olsun, her insanın, her sözünde, her işinde, Allahü Teâlâ’nın emirlerine, yani farzlara ve yasak ettiklerine, haramlara uyması lazımdır. Bir farzın yapılmasına, bir haramdan sakınmaya ehemmiyet vermeyenin imanı gider, kâfir olur.

Bazı kimseler, “git Allah babadan iste” diyor. “Allah baba” diyenin imanı gider, kâfir olur.

“İslâmiyet’in saygı gösterilmesini emrettiği herhangi bir emrine, saygısızlık etmek, insanın imanını giderir mi?” konusu ile alakalı olarak Birgivî Vasıyyetnâmesi şerhinde deniyor ki:

“Zünnar denilen papaz kuşağını bağlamak, haç, salip denilen birbirine dik kesişen iki çubuğa tapınmak, boynuna asarak hürmet etmek ve İslâmiyet’i bildiren din kitaplarından birini tahkir etmek, İslâm Âlimlerinden birini alay etmek ve küfre sebep olan bir söz söylemek, yazmak ve hürmet etmemiz emrolunan bir şeyi tahkir ve tahkir etmemiz emrolunan bir şeyi tazim etmek küfürdür, imanı giderir. Büyük günah işleyen, bunun kötü olduğunu düşünür, yaptığına pişman olur, Allahü Teâlâ’dan utanırsa, imanı gitmez, kâfir olmaz. Bu günahına tövbe eder, Allahü Teâlâ’dan af dilerse, affolur. Tövbe etmeden ölürse, Allahü Teâlâ dilerse, yine affeder, dilerse, günahı kadar azap edip, sonra Cennete kor. Fakat imansız olarak ölen, ahirette hiç affolunmayacak, Cehenneme gidecektir.”

İslâmiyet’in haram ettiği şeylerden kaçınmak, her Müslüman için lazımdır. Haramın haram olmasına ehemmiyet vermeyen yani Allahü Teâlâ’nın yasak etmesine aldırış etmeyen veya bunları beğenen, ne güzel diyen kafir olur. Allahü Teâlâ’nın haram etmesine ehemmiyet verip, kabul edip de, nefsine mağlup olarak, aldanarak, bunları yapan ve sonra akıllarını toparlayıp pişman olanlar kâfir olmaz, imanlarını kaybetmezler. Böyle kimselere asi, fasık, günahkâr denir. Bunlar, günahları sebebiyle, belki Cehenneme girip cezalarını çekerse de, Cehennemde sonsuz kalmayacaklar, çıkıp Cennete kavuşacaklardır.

Küfre sebep olan bir işi, bilerek yapmak küfür olur. Bilmeyerek yapınca da küfür olur diyen Âlimler çoktur.

“Allah’ın sevdiklerini sevmemek, insanın imanını giderir mi?” konusu ile alakalı olarak Miftâh-ul Cennet kitabında deniyor ki:

“Allahü Teâlâ’nın sevdiği kimseyi sevmemek ve İslâmiyet’i bozmak için uğraşanları sevmek, son nefeste imansız gitmeye sebep olur.”

Namaz kılmak, imanın şartı değil ise de, namaz kılmanın farz olduğuna inanmak, imanın şartıdır. Bu sebeple namazın farz olduğuna inanmayanın imanı gider.

“Allah gökte bize bakıyor, benim şahidimdir” veya “Allah baba” diyenin imanı gider. 

“Allahü Teâlâ, gökte benim şahidimdir” dese, imanı gider, kâfir olur. Zira Allahü Teâlâ’ya, mekân, belli bir yer isnat etmiş olur. Halbuki Allahü Teâlâ, mekândan beridir, uzaktır. “Allah baba” diyenin de imanı gider, kâfir olur. Mahluklar yani yaratılmışlar için kullanılan baba, anne, mimar gibi kelimeler, Allahü Teâlâ için kullanılmaz.

Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)

MECÛSÎLERE BENZEMEK
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.