Kur'an'da ve hadislerde sürekli tehdit olduğunu düşman olduğuna dikkat çekilen ve buna karşı müminlerin uyarıldığı şeytan cinni şeytanlardan çok insi şeytanlardır. Çünkü cinni şeytanlar daha çok cinlere zarar verir insi şeytanlar ise baş şeytan olan iblisten ders alarak onun emrine girerek insanlara zarar verirler. İnsan için insî şeytanın cinnî şeytandan daha zararlı olduğu hadis-i şeriften de anlaşılmaktadır. Hz. Peygamber (ASV) bir gün Ebu Zer (RA)'a: “İnsî ve cinnî şeytanlarından Allah'a sığındın mı?” buyurmuştu. Ebu Zer: 'İnsanlardan da şeytan var mıdır?” diye sorunca, Peygamber (ASV): “Evet, onlar, cin şeytanlarından daha şerlidirler.” buyurdu. (Müsned, V, 165, 178; Taberânî, Kebir, VIII, 217.)
Hadiste buyurulmuş ki: Akşam olup gece karanlığı çökünce çocuklarınızı sokaktan men ediniz onları eve alınız çünkü o vakitte artık şeytanlar dolaşır." buyuruyor. Çocuklara zarar veren çeşitli amaçlar için onları kaçıran, tehlikeli ve cani insanlar şeytan olarak nitelendirilmiştir.
Peygamber (ASV), güvercinin arkasından koşup duran bir adamı “şeytan” olarak nitelemiş (İbni Mace, Edeb, 44; Ebu Davut, Edeb, 57.); uyarıldığı halde kasıtlı olarak namaz kılanın önünden geçen kimsenin de “şeytan” olduğunu bildirmiştir. (Buhari, Bedu’l-Halk 11.)
Kur'an'da da bazı ayetlerde açıkça insi şeytanlardan söz edilmiştir ve bu insi şeytanların peygamberlerle mücadele ettikleri onların düşman oldukları ve diğer insanlara da zarar verdikleri belirtilmiştir.
“Her peygambere insan ve cin şeytanlarını Biz böylece düşman ettik ki, bunlar, aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Eğer Rabbin dileseydi onlar bunu yapamazdı; onun için sen onları uydurduklarıyla baş başa bırak.” (En'âm, 112.)
İnsi ve cini şeytanlar konusunda Bediüzzaman “Lem’alar” eserinde şöyle bir açıklama yapmıştır:
“İnsanlarda şeytan vazifesini gören cesetli ervah-ı habise (kötü ruhlar) bilmüşahede bulunduğu gibi, cinnîden cesetsiz ervah-ı habise dahi bulunduğu, o katiyettedir. Eğer onlar maddî ceset giyseydiler, bu şerir insanların aynı olacaktılar. Hem eğer bu insan suretindeki insî şeytanlar cesetlerini çıkarabilseydiler, o cinnî iblisler olacaktılar. Hatta bu şiddetli münasebete binaendir ki, bir mezheb-i batıl hükmetmiş ki, “İnsan suretindeki gayet şerir ervah-ı habise, öldükten sonra şeytan olur.” (On üçüncü Lem’a.)
Özellikle geceleri sokaklarda, parklarda dolaşan, kuytu yerleri, harabeleri mesken edinen, ne yapacağını şaşırmış, tehlike saçan, madde bağımlısı, din, iman, nasihat bilmeyen, hiçbir değer tanımayan ve ıslahları da mümkün olmayan insanlar birer şeytandır. Bunlar da ailelerinin göz aydınlığı olarak masum birer yavru olarak doğmuş, büyüdükten sonra başta ailenin, çevrenin hatta devletin kusur, ihmal ve yanlış uygulamaları yüzünden, meleklerin arasında uzun bir süreçte yaşayıp Allah’ın emrine karşı geldikten sonra şeytan olan İblis gibi maalesef birer şeytana dönüşmüşlerdir. Hem aileleri, hem toplum, hem vatan hem de tüm insanlık için tehdit olan bu insanlar, elbette ki daha önce kendileri gibi şeytanlaşmış insanlar tarafından bu duruma getirilmişlerdir.
Akşam karanlığı çökmeye başladığında sokaktaki şer katlanıyor. Çocukların hem ruh hem beden sağlıklarını tehdit eden tüm unsurlar yani şeytanlar sokakları istila etmektedir. Bu nedenledir ki, Peygamber (ASV) asırlar öncesinden bu tehlikelere işaret ederek anne ve babaları uyarıyor: “Güneş batıp gece karanlığı, yahut gecenin bir kısmı hâsıl olduğu zaman, çocuklarınızı dışarı çıkmaktan men ediniz!. Çünkü şeytanlar o sırada dağılırlar (faâliyete geçerler)” (Buhari, Bed’ul-Halk 11, 14.) Asr-ı Saadette bile akşam olunca çocukların sokaktan menedilmesini isteyen peygamberimizin (ASV) öğütlerinden yola çıkarak, günümüzdeki sokakların tehlike boyutlarını düşünmeliyiz.
Ne yazık ki günümüz otoriteleri tarafından şeytanlara, günahlara ve kötülüklere tanınan sınırsız özgürlük ve cezasızlık, canavarca hisler taşıyan şeytanların çoğalmasına yol açmıştır. Suçlular, suçsuzların arasında serbestçe ve hatta daha kaliteli bir şekilde yaşarsa zararları daha büyük olacağı gibi, toplumun geleceği de tehlike altına girmiş olur.
Şeytanlaştıran bu sistemde fert, aile, toplum ve devlet herkesin ihmal ve kusuru vardır. Herkes aklını başına almalı, paydaşlardan her biri üzerine düşen görev ve sorumluluğunu yerine getirmeli ve şeytan üreten bu mekanizmayı durdurmalıdırlar. Aksi taktirde yakın bir gelecekte hiç kimse şeytanlardan dolayı maddi-manevi güvende olamayacaktır.
0 Yorum