Reklam Alanı

AYNAYA BAK!

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Aynaya bak azizim! Kendine bak, içine bak, kendine dön, kendi aynana dön! Bırak dışarılarda oyalanmayı kendine bak. Bil ki, kimsenin yanlışı seni temize çıkarmaz. Başkasının hastalığı sana şifa olmaz. Kimsenin ayıbı senin ayıbını örtmez. Kimsenin sorumsuzluğu senin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. Sen, önce, her şeyden önce kendinden sorumlusun. Unutma, dışındaki savaşlarla uğraşan, kendi içiyle barışa yol bulamayacaktır. Hala başkalarının yanlışlarında doğruyu arıyorsun, başkalarının kusurlarıyla kendini temize çıkarmaya çalışıyorsun. Vazgeç, kaybolmamak için aynaya bak, kendine dön. Aynana bak, şifanı bil, şifanı bul!

Aynana bak azizim! Bak kendine, sor kendine; nereye bu gidiş, yolculuk nereye, menzil neresi, bu gidişle varacağın yer neresi? Bil ki; “ben”e varmayan, kendine ulaşmayan, kendini bilmeye, kendini bulmaya ulaştırmayan yolda, kaybolmaktan kurtulamayacaktır insan. Unutma, yönün de yolun da yolculuğun da kalbine doğru olsun. Hadi azizim, söyle bana; yolun ve yönün nereye, aynana bak ve söyle; neyin peşindesin? 

Aynaya bak azizim! Geç başkalarından, geç ötekinden, önce kendine bak. Geç başkalarının kusurlarından, kusuruna bak. Temizledin mi bütün ayıplarını, hiç kusurun kalmadı mı ki dışarıda oyalanıyorsun? Bil ki insanın kendine yapacağı en büyük kötülük; kendi kusurlarına kör olmaktır. Ve unutma, kendi hatalarını, kendi kötülüklerini, kendi ayıbını görmek ne güzel bir erdemdir. Bakışını düzelt, yaklaşımını güzelleştir. Nazarını güzelleştir ki manzaran güzel olsun… 

Kırdık aynalarımızı, kırıldık. Kendimizden dışarıda, nereye vardıysak kaybolduk. Bulduğumuzu sandığımız zamanlarda bunaldık. Unuttuk kendimizi, unuttuk ruhumuzu, anlamı, anlamayı yitirdik, çünkü aynalarımızı kaybettik. İçimizde bir ayna taşıdığımızı unuttuk. Kendimizden uzaklaştık. Oysa içimizdeki aynayı hatırlamalıydık, aynamıza dönmeliydik, aynamıza kulak vermeliydik, aynamızdan b/akmalıydık kendimize, aynamızdan akmalıydık içimize, özümüze, gönlümüze. Özümüzü aramalıydık, özümüze iliklemeliydik kendimizi, özümüzü özlemeliydik, özlemle bakmalıydık aynamıza…

Evet, modern insanlar olarak “yaşayamayacak kadar ölü ve ölemeyecek kadar canlı” idik. “Toprağın üstü mezar zevke dalmış ölüler/ can sıkmaya yetiyor canlı kalmış ölüler.” Şair ne çok haklıydı. Ölmemek için, olmak için toprağın üstünde mezar olmaktan kurtulabilmek için aynamıza bakmalıydık. 

Aynamıza bakmalıydık, önce aynamızı, gönlümüzü, kalbimizi temizlemeliydik. Temiz bir ayna için, yüreğini temiz tutacaktır insan. Zira gönül aynasından bakacaktır hayata. Kalp insanın aynasıdır madem, onun tozunu almak gerekecektir, cilalamak gerekecektir. Çünkü ne kadar temizse aynamız o kadar temiz, ne kadar güzelse o kadar güzel görecektik. Ve aynamızdan görecektik kendimizi, aynamızdan düşecektik içimize, kendi içimize aynamıza b/akarak düşecektik. “Kendi İçine Düşmek” için, “Kendilik Cesareti” ortaya koyacaktık. “Var Olmak” için “Kendini Aramak” tek yol olacaktı madem, kendi aynalarımızdan kendimize yol aramalıydık…

Hep başkalarının aynalarına bakmaktasın ya kendi aynan, nereye bıraktın aynanı? Dön ve bak kendine. Hatırla, Yusuf’a ayna hediye eden adam, efendim demişti; “sizden güzel bir şey bulamadığım için size bu gözgüyü getirdim; ta ki bakasınız kendi güzelliğinizi seyredip mesrur olasınız.“ Yusuf’un g/öz/elliğini, huzurunu bulabilmek için kendine, kendi aynasıyla, kendi özü ile bakmaya ulaştıracak bir nazara ulaşmalıydı insan. Ne demişti Kızılderili; “beyaz adamın getirdiği aynalardan kendimize baktığımız an yenildik.” Sahi hangi aynadan bakıyorsun kendine? 

Yok sayarak, yoksun kaldığı kalbine dönmelidir insan. Ruhuna, yüreğine, kendine, kendi içine dönmelidir. Yitirdiği ruhunun peşine düşmelidir. Baş döndürücü hızla nereye koştuğunun, nereye varacağının muhasebesini yapmalıdır insan. Kazandıkları ile kaybettiklerinin, elde ettikleri ile yitirdiklerinin, var’dıkları ile yok ettiklerinin, sahip oldukları ile olamadıklarının üzerine kafa yormalıdır… Evet azizim! Kendi aynasından, kendine bakmalıdır insan! Ruhunu bilmeli, ruhuna inmeli, ruh ile eylemeli, ruhunu bilemeli insan… 

Evet, azizim! Aynaya bak, aynana bak, dön içine, dön gönlüne, ruhuna in, yüreğine dön, fark et et kendini, kendini bil, eksiğini bil... Kalbine dön. Evine dön. Kendine dön, aynana yönel… Evet, azizim, sözün gelişi azizim diyorum aslında, ne dedimse, ne diyorsam, kendime diyorum esasen. Kendime söylediğim, kendime söyleyemediğim belki de… Aynaya Bak!

AYNAYA BAK!
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.