Muhterem Kardeşlerim…
Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz.
Efendim;
Herkes şehit olamaz. Şehit olmak veya şehitlik sevabına kavuşabilmek için Müslüman olmak şarttır. Ne yaparsa yapsın, nerede, nasıl ölürse ölsün veya öldürülsün Müslüman olmayan şehit olmaz.
Müslüman bir kimse, çok günahkâr olsa da, hatta İbni Nüceym hazretlerinin fetvasında bildirdiği gibi, günah işlerken mazlum olarak öldürülse, şehit olur.
Şehitler de çeşit çeşittir. Çok günahkâr biri ile, salih birinin şehitliği arasında çok fark vardır. Savaşta öldürülen şehit ile, attan düşüp ölen şehit arasında çok fark vardır. İslam’ın beş şartından sonra ibadetlerin en üstünü cihaddır. Cihadda ölen şehidin, kul haklarından başka bütün günahları affolur. Cihadda ve Hac yolunda ve hudut boyunda nöbette ölenlere, Kıyamete kadar, bu ibadetlerin sevabı devamlı verilir. Her biri Kıyamette yetmiş kişiye şefaat eder.
Bir Hadis-i Şerifte, “Şehit, ölüm acısı duymaz, kabirde üzülmez, kıyametin dehşeti, hesap, mizan, sırat onu rahatsız etmez, doğruca Cennete gider” buyurulmaktadır. (Beyheki)
Şehitlik çeşitleri hakkında Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki:
“5 vakit namaz kılana, her gün için bin şehit sevabı verilir.” [Tergib-i Hadimi]
“İlim öğrenirken ölen şehittir.” [Hatib]
“Allahü Teâlâ’dan, ihlasla şehitlik isteyen, yatağında ölse de şehit olur.” [Müslim]
“Aşık olup, aşkını gizleyip ve iffetini koruyup ölen şehit olur.” [Hakim]
“Abdestli yatıp da ölen şehittir.” [Deylemi]
“Suda boğulan, yangında ölen, garip, kimsesiz olarak ölen, zehirli hayvan sokarak ölen, iç hastalıklarından ölen, duvar ve enkaz altında kalarak ölen, kocasını kıskandığını gizleyen kadın, kendinin, din kardeşinin ve komşunun malını savunurken öldürülen, Emr-i Maruf ve Nehy-i Münker yaparken öldürülen kimse şehittir.” [İbni Asakir]
“Hamile iken, doğumda veya lohusa iken ölen kadın şehittir.” [Taberani]
“Cuma günü veya gecesi ölen, şehit olur, kabir azabından kurtulur.” [Ebu Nuaym]
“Her gece, Yasin okumaya devam eden kimse, şehit olarak ölür.” [Taberani]
“Ümmetimin arasında fitne, fesat yayıldığı zaman, sünnetime sarılana yüz şehit sevabı vardır.” [Hakim]
“Terkedilmiş bir Sünnetimi ortaya çıkarana, yüz Şehit sevabı vardır.” [Hakim]
“Misafir, bir Müminin evine girince, onunla bin bereket ve bin rahmet girer. O ev halkının günahları, denizlerdeki köpüklerden ve ağaçlardaki yapraklardan daha çok olsa da affolur. Herbirine bin Şehit sevabı verilir. Misafirin yediği her lokma için bir Hac ve Umre sevabı yazılır ve onlar için Cennette bir şehir inşa edilir.” [Nisab-ül Ahbar]
Şunlar da şehittir:
Allahü Teâlâ’nın emirlerine uygun ticaret yapanlar. (Tirmizi)
Dinini öğrenmek, öğretmek ve yaymakta iken ölenler. (İbni Asakir)
Devamlı olarak müdara edenler, insanlarla iyi geçinenler. (Deylemi)
Gıda maddelerini ucuza satanlar. (Deylemi)
Günde yirmi kere ölümü düşünenler. (İhya)
Yol kesiciler, şehir eşkıyası [anarşistler] tarafından öldürülenler. (Taberani)
Hayvandan düşüp ölenler. (İ. Süyuti)
Zimmilerin, can, mal ve namusunu müdafaa ederken öldürülenler. (Ramuz)
Haksız olarak, zulümle hapsedilip ölenler. (İ. Süyuti)
Allah rızası için müezzinlik ederken ölenler. (İ. Ahmed)
Soğukta gusledip ölenler. (İ. Hasan)
Sara hastalığından, taundan [vebadan], koleradan, veremden, zatülcenbden, sari hastalıklardan, şiddetli öksürükten, ishalden ve bazı iç hastalıklardan ölenler. (Seadet-i Ebediyye)
Her sabah-akşam üç kere “Euzü billahissemiilâlimi mineş-şeytanirracim” ile “Haşr” suresinin sonunu okuyanlar. (Taberani)
Ehl-i sünnet itikadını ve namazı tadil-i erkan ile kılmayı meydana çıkaranlar. (Mektubat-ı Rabbani)
Duha Namazı kılanlar, her ay üç gün Oruç tutanlar, yolculukta Vitir Namazını terk etmeyenler, her gece Yasin okuyanlar, helal kazanıp çoluk çocuğuna ibadet yapmaları için çalışanlar, her gün 25 kere "Allahümme barik li filmevt ve fi-ma bad-el-mevt" okuyanlar, ölüm hastalığında, kırk kere "La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü min-ez-zalimin" okuyanlar. (Redd-ül-muhtar)
Namazda iken ölenler. (Abdurrezzak)
Peygamber Efendimize günde yüz kere salevat getirenler. (Taberani)
Altmış yaşını geçip, beş vakit namaza devam edenler. (Cennet Yolu İlmihali)
Şehitler çürümez
Kur'an-ı Kerim’de mealen buyuruluyor ki:
“Allah yolunda öldürülenleri [şehitleri] ölü sanmayın, onlar Rablerinin yanında diridir, rızıklandırılır.” [Al-i İmran 169]
Her Peygamber, şehittir ve diğer şehitlerden üstündür. Peygamberlerin bedenleri çürümez.
Hadis-i Şerifte buyuruldu ki:
“Allahü Teâlâ, toprağın Peygamberleri çürütmesini haram etmiştir.” [Beyheki]
Haram lokma yemiş ve çeşitli günah işlemiş kimseler, Şehit de olsalar, bedenleri çürür. Haram yememiş, Mütteki kimseler, yataklarında ölse bile şehit olur ve bedenlerini toprak çürütemez.
Bir Hadis-i Şerifte buyuruldu ki:
“Mütteki, müezzin, kan içinde kımıldayan şehit gibidir. Ölürse kabrinde kurtlanmaz.” [Taberani]
Kaç türlü şehit vardır?
Üç türlü şehit vardır:
1- Tam şehit,
2- Dünya şehidi,
3- Ahiret şehidi.
Savaşta düşman, barışta eşkıya tarafından öldürülenler, tam şehit olur.
Dünya menfaati için harpte ölenler, dünya şehidi olur.
Ahiret şehidi çoktur. İlim öğrenirken, abdestli iken ölenler gibi.
Tam ilmihalde, Haşr suresinin sonunu okuyanların ahiret şehidi olacağı bildiriliyor. Haşr suresinin sonu denince, Hüvallahüllezi… diye başlayan üç âyet anlaşılır. Beş ve beşten fazla âyet okumak daha sevab olur.
“Doğal âfet şehidi”
Kim, nerede, nasıl ölürse ölsün, Müslüman değilse şehit olmaz. Gayrimüslim ise, zulmen de öldürülse şehit olmaz. İmanı varsa, yani itikadı düzgün bir Müslüman’sa, günahları çok olsa da, savaşta ölsün, anarşide ölsün, görevde ölsün, kanser gibi hastalıklardan ölsün, şehit olur. Doğal âfetler sebebiyle, mesela depremde, yangında, sel felaketinde, çığ altında kalmakla, yıldırım düşmekle, tsunamide, denizde ölmüş olsa yine şehit olur. Bunlara “doğal âfet şehidi” denmez. Dense de, şehitliklerine zarar gelmez. Fakat içkiden çatlayıp ölene, meyhane şehidi veya sosyalizm uğrunda ölene, devrim şehidi demek yanlış olur, çünkü şehitlik İslâmî bir tabirdir.
Boğularak, yanarak ölenler şehittir
Boğularak, yanarak, garip, kimsesiz olarak, duvar ve enkaz altında kalarak ölenler, ishalden, bulaşıcı hastalıklardan, lohusalıkta, sara hastalığında, cuma gecesinde ve gününde, din bilgilerini öğrenmekte, öğretmekte ve yaymakta iken ölenler, aşık olup, aşkını, iffetini, namusunu saklarken ölenler, zulüm ile hapsolunup ölenler, Allah rızası için müezzinlik yaparken, İslâmiyet’e uygun ticaret yaparken, çoluk çocuğuna din bilgisi öğretirken ve ibadet yapmaları için çalışırken vefat edenler, her gün yirmibeş kere “Allahümme bârik lî filmevt ve fî-mâ ba’d-el-mevt” okuyanlar, Duha, kuşluk namazı kılanlar, her ay üç gün oruç tutanlar, yolculukta da vitir namazını terketmeyenler, ölüm hastalığında, kırk kere “Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü min-ez-zâlimîn” okuyanlar, her gece Yasîn okuyanlar, abdestli olarak yatanlar, devamlı olarak dinini korumak için dünyalık verenler, gıda maddeleri getirip ucuza satanlar, soğukta gusül abdesti alınca hastalanıp ölenler, her sabah veya akşam devamlı olarak üç kerre “E’ûzü billâhissemî’il’alîmi mineş-şeytânirracîm” ile Haşr sûresinin sonunu okuyanlar Ahiret şehidi olurlar.
Abdestli iken ölenlere şehit sevabı verilir.
Peygamber Efendimiz buyurdular ki:
“Abdestli olarak ölen, ölüm acısı çekmez. Çünkü abdest, imanlı olmanın alametidir. Namazın anahtarı, bedenin günahlardan temizleyicisidir.”
“Müslüman abdest alınca, günahları kulağından, gözünden, elinden ve ayağından çıkar. Oturunca, mağfiret olunmuş olarak oturur.”
“Amellerin en hayırlısı namazdır. Abdeste devam edenler, ancak Müminlerdir. Mümin gündüz abdestli olmalı, gece de abdestli yatmalıdır. Böyle yapınca, Allahü Teâlâ’nın korumasında olur. Abdestli iken yiyip, içenin karnındaki yemek ve su zikreder. Karnında kaldıkları müddetçe, onun için istiğfar ederler.”
Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)
0 Yorum