Şanlıurfa’ya Allah her türlü güzelliği ve nimeti vermiş ama bu kenti idare etmek için güçlü iradeyi ortaya koyacak idareci konusunda bizi çok sıkı imtihan ediyor.
Stratejik konumu, havası, suyu, tarımı, yer altı, yer üstü zenginliklerine rağmen sorunları kangrenleşmekte; gelişmiş şehirlerdeki projeleri artık rüyasında bile görememekte bu şehir.
Siyasi magazini çok seven bir şehir Şanlıurfa… Temel sorun da burada zaten. Sürekli gündemini meşgul eden bir siyasi gelişme var. Bu gelişmeler de kişi bazlı hep. Falanca falan partiye geçmiş, falanca kişi falanca yere başkan olmuş vs.
Oysa gelişmiş şehirlerde milletvekilinin bile kim olduğu önemli değildir. Önemli olan şehrin kazanımıdır. Sanayi, tarım, turizm, kültür, ulaşım, alt yapı gibi kentin kalkınmasındaki başlıca konular gündemi meşgul eder.
Siyaset deyince şu satırları okurken bile hangi siyasilerden bahsedileceğini merak edip satır atlayan vardır.
“Hısmınla da hasmınla da siyaset konuşma. Birinde dostluğu zedeler; diğerinde düşmanlığı pekiştirirsin.” diye bir sözü duymayanlar veya anlamını idrak edemeyenlerin siyaseti konuşmaktaki amaçları çeşitlidir.
Kimisi toplumu çok iyi tanıdığını kanıtlamak, kimisi güçlü olduğunu ifade etmek, kimisi de bireysel menfaat ve yatırım için konuşur. En masumu ve safları da konuşunca bir şeyleri değiştirebileceğini zanneder.
Yine başta dost meclisleri olmak üzere her yerde her konuşmada siyaset baş gündem… Kasım Gülpınar’ın seçime girdiği partiden istifa etmesiyle kulisler yeniden hareketlendi. “Şanlıurfa bu istifanın ardından nasıl etkilenir” konusunu konuşmak yerine yine konunun en gereksiz yerinden yakaladık gündemi.
Belediye başkanının mensubu olduğu siyasi partinin hangisi olduğundan daha önemlisi, Urfa’da neler yapılabileceği ve neler yapacağıdır.
Şanlıurfa’nın hem kendine özgü sorunları ortaya çıkmakta hem de kangrenleşen sorunları bulunmakta.
Örneğin toplu taşıma sorununu çözmenin tek yolu hızlı ve büyük yolcu kapasitesine sahip olan metro veya raylı sistemdir. Konya’dan ve Gaziantep’ten eksiği yok fazlası var bu şehrin.
Diğer bir örnek de toplu konut sorunudur. En az 100 bin konuta çok acil ihtiyacı var Urfa’nın. Kaşmer’deki gibi TOKİ’nin birer birer yükselttiği binalarla sorun çözülmez aksine kartopu gibi büyür.
İşte bizim bu tür meselelere ve çözümlerine odaklanmamız gerekiyor.
“Belediye başkanı AK Parti’ye geçer mi, geçmez mi?”, “AK Parti’ye geçerse başkanlıkta mı kalır, bakan mı olur, büyükelçi mi?”, “Başkanlığı bırakırsa Nihat Çiftçi mi olur, Mehmet Canpolat mı, Mehmet Kuş mu?” sorularının yerine, yıllardır Ankara’dan alamadığımız “Metro sistemi projesine desteği nasıl alabiliriz?”, “Toplu konut sorununu nasıl çözebiliriz?”, “Kentin kaderi haline gelen işsizlik ve yoksullukla nasıl baş edebiliriz”. konuları konuşulmalıdır.
Kolay kolay bu kentte bir şeylerin değişmeyeceğine inandığım halde yazmamın sebebi, Gülpınar ile ilgili yukarıda kınadığım sorulara muhatap olmamdandır.
0 Yorum