Kış dayandı kapıya, hala bahar var iken,
Her tarafım tel örgü, zehir yüklenmiş diken,
Nerde kaldın alperen, ey şafakla beklenen?
Bir ses der ki rahat ol, Ömer'ler hep diridir!
Kulaklarıma feryat, figan sesi geliyor,
Nasıl bir ses ki bu, yürekleri dağlıyor.
Zalimlerin zulmünü, cüce dünya seyrediyor(!)
Bir Hasan kalkıp koşar, hadlerini bildirir.
Kan kokusu geliyor, bir kaç mil ötemizde,
Canilerle katiller, kutlama neşesinde.
Korkaklar da onlarla, gerdeğin gecesinde,
Bir Hüseyin kalkar ki, soylarını bitirir!
Acı bir avaz sesi, kulağımı tırmalar,
O kadar yakındır ki, sanki kapımız kadar,
Mizari bu ne haldir, az ötede kıyım var!
Çömelerek ölmekse, kıyamla şeref gelir!
MİZARİ.
KATİYEN!
Yüreğim volkan gibi, tenim de yanar dağı,
Yüzümdeki tebessüm, Ağustos'un sıcağı.
Mahrem şu coğrafyamda, kefere'nin ayağı,
Kesilmedikçe yüzüm, katiyen gülmeyecek!
Kırk senedir bu dertle, yanar durur yüreğim,
Bir asırdan beridir, bağlanmıştır bileğim.
Kan kokan dilekçemle, mahşere gideceğim,
Ömür boyu zalime, kinim hiç dinmeyecek!
Mizari der, zalimin ebediyyen hasmıyım,
Davam emanetimdir, ölüme bendesiyim.
Bakmayın güldüğüme, bu yolun delisiyim,
Yaşadığım müddetçe, kavgam hiç bitmeyecek!
Mizari.
0 Yorum