Unutmamak adına, hafızasızlaştırmak, itibarsızlaştırmak, ve unutturmak; düşmanlarımızın, kullandıkları üç silahtır. Bu silahları üzerimizde nasıl kullanırlar peki? Bizim değer yargılarımızla örtüşmeyen, uyuşmayan ismi eğitim ve öğretim olan kökü dışarıda dalları içimizde ve ayrık otu gibi zehirli olan müfredatlar başta olmak üzere; müzik, spor, diziler, çıplaklık kültürü ve kültürel çıplaklık ile moda belasıyla yapmaya çalışırlar. Tam yüz yedi yıldır, Kudüs'ün kutsal toprakları işgal ve istila altındadır. Kudüs siyonistlerin elinde mahsur kaldığı müddetçe, Ümmetin de yüzü asla gelmeyecektir. Çünkü Kudüsün, Gazze'nin kısacası Filistin'in içinde bulunduğu vahim durum; onun kaderi değil, biz Ümmetin kusurudur.
Daima şu soruyu kendi kendimize sormalıyız, bizim için Kudüslüzlük bir kader mi
yoksa kusurumuz mu diye?
Bakıldığında aslında Kudüs ve ümmetin kaderinin aynı olduğu da görülmektedir!
Öyle ya, ne zaman ki Kudüs özgür olmuşsa ümmet özgür olmuştur.
Kudüsün düşmesi de ümmetin düşüşü olmuştur. Ümmet tam 107 yıldır Kudüssüz yaşıyor.
Kudüs'ün Müslümanlara ait olduğunu hemen her vesileyle dile getiriyoruz. Peki ama hangi Müslümanların. Gazze ve Kudüs özelinden, artık her birimizin kendimizle yüzleşmesi, Gazze aynasinda kendimize bakmamız lazımdır. Ümmetin mevcut dağınık safları olduğu müddetçe, Allah bu ümmete kudüsün fethini hiç nasib eder mi? Allah ile aralarını düzelten müminlerin sayısı çoğalmadıkça Kudüs hiçbir zaman özgür olmayacak. Kudüs mescidi Aksa bizim hafızamızdır, namusumuzdur, davamız ve vaz geçilmezimizdir...
Kudüs bizim için yol haritasıdır, istikameti gösteren bir çizgidir. Bu çizginin içerisinde şehâdet var, aşk var, mücadele var! Selahaddin'in Eyyubi gibi kudüsün rüyasını görmeden kudüsün fethi nasip olur mu?. Bizimde Kudüs rüyalarımızın olması lazımdır. Gaflet uykusuyla uyumak bize nasıl gerçek rüyalar gördürecektir!
Yarın mizana herkes, hepimiz Allah’ın huzuruna amel torbamızla, karnemizle gideceğiz. Öyleyse torbalarımızı kontrol edelim, içinde nelerin var olduğuna bakalım. Torbasında Gazze ve Kudüs bulunmayanın, hesabı nasıl olur acaba düşünmemiz lazım? Gazze bir aynadır, o zaman herkesin gazze aynasında kendine bakması lazımdır. Gazze ve refah arası sadece otuz km. iken, bu gün Refaha bile gidemiyor koca bir islâm âlemi? Çünkü israil o kapıyı da kapalı tutuyor, israil müsade etmiyor diue Mısır İsraili memnun etmek için her şirretliğe ve rezilliğe göz yumuyor. Son söz: Müslüman ve ehli vicdan olan herkesin; Kudüs ve Gazze davasının neresinde olduğunu gözden geçirsin... Müslüman iki arada bir derede olamaz.
Bizim; Kudüs diye bir davamız, Gazze diye bir Sevdamız, Filistin diye bir kavgamız vardır diyenlere selâm olsun!...
0 Yorum