Şanlıurfalılar son günlerdeki gündemi her ne kadar elektrik kesintileri olsa da, Urfa'nın gündemini meşgul edecek yeni bir tartışma konusu ortalıkta dolaşmaya başladı.
Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Başkanı ve dünyaca saygın bir felsefeci Ahmet Arslan hoca; "Urfa" Allah'ın Urfalılara bir Lütfü olarak nitelendirmesiyle yepyeni bir tartışma başlatmış oldu. Ahmet hocanın başlattığı tartışmanın merkezindeki soru ise şu: "Urfalılar kiminle özdeşleşecek? Ateşlere atılan İbrahim gibi efsanevi figürlerle mi, yoksa Göbeklitepe'nin gizemli yapısı ve Harran'ın bereketli ovaları gibi somut başarılarla mı?" diyor.
Arslan, fatih Altaylı'ya verdiği röportajda Urfalılara şu soruyu yöneltiyor: "Ahmet Arslan mı olacaksınız, yoksa İbrahim Tatlıses mi?" Bu soru, Urfalılara felsefe ve bilim mi, sanat ve sanayi mi, edebiyat mı yoksa hurafe ve efsane mi ile özdeşleşmek istediklerini soruyor.
Arslan'ın bu sözleri, Urfalılar'ın kendi kimlikleri ve şehrin potansiyeli hakkında düşünmelerini sağlıyor. Urfa, sadece efsanelere ve hikayelere dayalı bir şehir değil, aynı zamanda insanlığın en eski yerleşim yerlerinden biri. Göbeklitepe'nin keşfi, Urfalılara şehrin ne kadar köklü bir geçmişe sahip olduğunu gösteriyor.
Urfalılar, bu potansiyeli kullanarak şehri sadece turistik bir destinasyon değil, aynı zamanda bilim, sanat ve felsefenin de merkezi haline getirebilirler.
Ancak bu değişim için Urfalılar'ın bilinçli bir şekilde hareket etmesi gerekiyor. Şehrin tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkmak ve bu mirası gelecek nesillere aktarmak için bir çaba içinde olmalıdır.
Urfalılar, Arslan'ın bu sözlerini bir uyarı olarak algılamalı ve şehrin geleceği için harekete geçmelidir.
0 Yorum