Reklam Alanı

CİHAD ETMEK VE DİNDEKİ YERİ

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Muhterem Kardeşlerim…

Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz. 

Efendim;

Cihad, ihtilal yapmak, âmirlere karşı gelmek ve isyan etmek, dövmek, yıkmak, kırmak, sövmek demek değildir. Böyle şeyler yapmak, fitne çıkarmak olur. Yani bölücülük olur. Müslümanların ezilmesine, hapse girmesine ve din, iman bilgilerinin yasak edilmesine yol açar. Böyle fitne çıkarana Peygamber Efendimiz lanet etmiştir. Hapse girmeyi istemek, bir Müslüman için şeref değildir. Müslüman için şeref; İslam’ın güzel ahlakını edinmek, herkese iyilik etmek, İslamiyet’e uymak, her mahluka faydalı olmaktır. Hapse giren, bu şereflerden mahrum kalır. Kendini tehlikeye atmak ahmaklıktır, günahtır. Allahü Teâlâ, “Kendinizi tehlikeye atmayınız” buyuruyor. (Bekara 195)

Cihad, Allah düşmanları ile çeşitli yollarla ve çeşitli vasıtalarla mücadele etmek demektir. Nefsimiz, Allahü Teâlâ’nın en büyük düşmanıdır. Nefsle yapılan cihada "Büyük Cihad" denir.

Cihad, Allah düşmanlarının tesirsiz hale gelmesi veya imanla şereflenmesi için, bu uğurda canını, malını feda etmektir.

Cihad, Allahü Teâlâ’nın dinini O’nun kullarına ulaştırmak, insanları küfürden cehaletten kurtarıp, imana, ebedi saadete kavuşturmak demektir.

Allah için hizmet

Cihad, insanları İslam dinine çağırmak demektir. Bu da çeşitli yollarla olur. 

Hadis-i Şerifte buyuruldu ki:

“Kâfirlere karşı malınızla, canınızla ve dilinizle cihad ediniz.” [Redd-ül-muhtar]

Cihad, Allah için hizmettir. Bu hizmetin kolay tarafı yoktur. Bu, ihlas ister, müdara ister, kısaca, güzel ahlak ister. Memurlukla mukayese edilmez. İzin, mesai, gece-gündüz mefhumu düşünülmez. Bu hizmette sıkıntıyı nimet bilmek gerekir. Çok çalışan, çok sıkıntı çeken, çok nimete kavuşur.

Kur'an-ı Kerimde cihadla ilgili Âyet-i Kerimelerden birkaçının meali şöyle:

“İman edenler, [yurtlarını, mallarını bırakıp] hicret edenler, Allah yolunda cihad edenler, Allah’ın rahmetini umarlar.” [Bekara 218]

“Ey iman edenler! Din düşmanlarının eziyetlerine sabredin. Onlarla olan cihadda üstün gelmek için, sabır yarışı yapın. Sınır boylarında kâfirlere karşı cihad için nöbet bekleyin ve Allah’tan korkun ki, kurtuluşa eresiniz” [Al-i İmran 200]

“Hakiki Müminler, Allah yolunda cihad eder, kötülenip kınanmaktan korkmaz.” [Maide 54]

“Mal ve canlarını feda ederek din düşmanları ile, Allah rızası için cihad eden Müslümanlar, oturup, ibadet edenlerden üstündür. Hepsine de, Cenneti söz veriyorum.” [Nisa 95]

“Mekke’nin fethinden önce malını veren ve cihad edene, fetihten sonra malını dağıtan ve cihad edenden daha büyük derece vardır. Allah, hepsine Cenneti vaat etti.” [Hadid 10]

“Ey Müminler, Allah’tan korkun, O’na, O’nun rızasına kavuşmak için vesile arayın ve Allah yolunda cihad edin ki, kurtuluşa eresiniz.” [Maide 35]

“İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler ve bunları barındırıp yardım edenler, işte gerçek mümin bunlardır.” [Enfal 74]

“Hakiki müminler şunlardır ki, Allah ve Resulüne iman ettikten sonra, imanlarında şüpheye düşmeyip Allah yolunda malları ve canları ile cihad edenlerdir.” [Hucurat 15]

“Allah’a ve Resulüne iman eder, malınızla, canınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Eğer bilirseniz ki bu sizin için çok hayırlıdır.” [Saf 11]

“Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, hanımlarınız, aşiretiniz [hısım, akraba ve yakınlarınız] kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret ve meskenler, size Allah’tan, Resulünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah fâsıklar güruhunu hidayete erdirmez.” [Tevbe 24]

“Hafif ve ağırlıklı olarak [Kuvvetli- zayıf, genç-yaşlı, zengin-fakir, yaya-atlı, silahlı-silahsız hepiniz] savaşa çıkın, malınızla, canınızla Allah yolunda cihad edin! İyi bilin ki bu sizin için daha hayırlıdır.” [Tevbe 41]

“Allah yolunda hakkıyla cihad edin.” [Hac 78]

“Herkes, kendisi için cihad eder, faydası kendinedir.” [Ankebut 6]

Cihad çeşitleri

Cihad, Emr-i Maruf ve Nehy-i Münker demektir. Kâfirlere İslamiyet’i tanıtmak, onları küfür felaketinden kurtarmaya çalışmak, Müslümanlara da ilmihallerini öğretmek, onların haram işlemelerine mani olmaktır.

Cihad üçe ayrılır:

1- Beden ile yani her türlü harp vasıtaları ile kâfirlere karşı yapılır. Silahlı cihadı, savaşı yalnız devlet yapar.

2- Her türlü yayın vasıtası ile, İslamiyet’i insanlara yaymak, duyurmak suretiyle yapılır. Bunu İslam Âlimleri yapar. İslam Âlimleri olmadığı zaman, misyonerlerin ve bid'at ehlinin saldırısından korunmak için, Müslümanların Ehl-i Sünnet Âlimlerinin sözlerini, yazılarını, kitaplarla, her türlü basın vasıtasıyla, radyo ve TV ile bütün dünyaya yaymaları, duyurmaları gerekir.

İslam’ın iç ve dış düşmanlarının yıkıcı, aldatıcı, propagandalarına karşı, Ehl-i Sünnet Âlimlerinin bildirdiği hakiki Müslümanlığı yaymak günümüzün en kıymetli cihadıdır. (İslam Ahlakı)

3- Dua ile yapılan cihad. Bu cihad, bütün Müslümanlara Farz-ı Ayndır. Öteki cihadlar ise Farz-ı Kifayedir. Bu cihadı yapmamak büyük günah olur.

Dua askerinin önemi

Bu cihad, beden ile ve din bilgilerini yaymak suretiyle cihad eden Müslümanlara dua etmekle olur. “Leşker-i gaza, leşker-i duanın yardımına muhtaçtır.” [Leşker asker demektir.]

Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki:

“Müminin amelinin en efdali, Allah yolunda cihaddır.” [Taberani]

“En faziletli insan, malı ile, canı ile Allah yolunda cihad eden mümindir.” [Buhari]

“Cihad etmeden veya cihad etmeyi düşünmeden ölen, nifak üzere ölür.” [Müslim]

“Cihadı terk eden topluluk, mutlaka umumi bir belaya maruz kalır.” [Taberani]

“Fi-Sebilillah cihad eden, Cenneti hak eder.” [Taberani]

“Cihad eden, üzüntüden, sıkıntıdan kurtulur.” [Hakim]

Peygamber Efendimiz, Mirac gecesi, ekin ekip bir günde biçen, bir topluluğu gördü. Biçtiği mahsül yeniden eski haline dönüyordu. Bunların kim olduğunu sorunca, Cebrail aleyhisselam dedi ki:

“Bunlar Allah yolunda cihad edenlerdir. Bunların bir iyiliğine yediyüz misli sevap verilir. Harcadıklarının yerine yenisi verilir.” [Bezzar]

En büyük düşman kim ise, onunla yapılan cihad elbette daha büyüktür. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: “Dışarıdan gelen kötü istekler şeytandan gelmiş olmakla beraber, geçici hastalıklardandır. Küçük bir ilaç ile kolayca giderilebilir. Nisa suresinin 76. Âyet-i Kerimesinde “Şeytanın aldatması elbette zayıftır” buyuruluyor. En büyük düşmanımız nefsimizdir.” [c.3, m.27]

Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki:

“Kulun nefsi ile yaptığı cihad büyük cihaddır.” [Deylemi]

“Cihadın efdali, nefs ile yapılan cihaddır.” [İ. Neccar]

“Asıl Mücahid, nefsi ile cihad edendir.” [Tirmizi]

Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)

CİHAD ETMEK VE DİNDEKİ YERİ
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.