Reklam Alanı

YALANCIYIZ

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Kıymetli dostlar hepinizi canı gönülden sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Nasılsınız iyisiniz ? Beni soracak olursanız doğru söylemek gerekirse ne iyiyim ne kötü, bir garip ölümlüyüm. Gelip geçer gerisi. 

Kıymetli dostlar bu haftaki yazımız ısınan havalardan daha sıcaklığı artıran toplumumuzun her yerinde bulunan, hayatımızın her sahfasında taht kurmuş olan esnaftan memura, memurdan doktora, doktordan siyasetçiye kadar her yerde yer yapmış bir husus olan “Yalan” konusunu bu hafta değişik bir şekilde kaleme almak istedim. 

Bana deseler ki dünyanın en dik duruşu nedir? Vereceğim cevap “her şeye rağmen doğru sözlü olmaktır” derim. Bizler yılan gibi varlıklarız. Bazen deri bırakır gibi bazen de yılandan daha tehlikeli hal alırız. Doğru duvarın yıkılmayacağını, yalandan sonra göçük altında kalınca anlarız. Buna rağmen yine de yalandan vazgeçmeyiz. Sıkıştığımız anlarda sığındığımız ilk sığınak yalandır.

Müslümanız deyip en ala münafıklarız hepimiz.

Oysa Resulullah S.A.V söylemişti bizlere “Yalan söylemek münafıklık alametlerinden birisidir.”

Kendimize bile yalan söyleyip kendimizi bile inandırmaya çalışırız. Birde o kadar doğruyu emreden insan, popüler şahsiyet varken çıkıp “yalan söylemek zeki insanların işidir” diye bir yamuk şahsiyete kanacak kadar yanlışız hepimiz.

Yalan söylediğimiz ortaya çıkınca eskiden olsaydı yüzümüz kızarırdı şimdi pişmiş kelle gibi sırıtıp duracak kadar mantıksızız hepimiz.

Bozuk saat bile günde iki defa doğru saati göstermesine rağmen bizler insan olarak sözlerimizin yüzde doksan dokuzuna yalan bulaştırmış kirlileriz. Allah’ın “emredildiği gibi dosdoğru ol” sözünü kulak arkası edecek kadar da uykudayız hepimiz.

Siyasetçilerimizin her iki sözünden birisinin yalan olması, memurumuzun “sistem yoktur” sözünü bilmeyen yok. Belediye ve operatör temsilcilerinin “çalışmalarımız devam ediyor, kontrollerimizi sağlamaktayız” sözlerini de duymayan yoktur. Bildiğimiz yalan kucağımıza yuva yapmış gibi.

Yalandan nefret ettiğimizi söyleyip bunu söylememize rağmen yalan söyleyen tezatlar ülkesinin paryasıyız çoğumuz. Mumumuzun yatsıda söneceğini bilmemize rağmen oysa mumu eritenin sinesine bağladığı iptir sözünden buradaki ipin manasının ise söz olduğunu bilmemize rağmen istikrarla yalan söylemeyi kendimize karakter edinmiş haldeyiz hepimiz. Hesabı yüce Allah’a vereceğimizi bilmemize rağmen sanki hiç ölmeyecekmişiz gibi yalana devam ederiz.

Menfaatimiz için yalanı kendimize alışkanlık ederiz.

Bir de yalanın bulaşıcı olduğunu hatırlatmak isterim. Çocuklarınızın yanında sık sık yalan söyleyin hatta sıklıkla değil de bozuk saat gibi arada yalan söyleyin göreceksiniz ki çocuklarınızda bir vakitten sonra yalana müracaat edip sizi yüceltiyordur. Taklitler aslını yüceltir mantığı.

Sizlere bir tavsiyemdir yalan söyleyeceğiniz anlarda kendinize şunu söyleyin “ben doğruyu söylersem ne kaybederim veyahut doğruyu söylediğimde en fazla ne kadar zarara uğrayabilirim ki” bunu düşünerek bir ömür geçirin.

YAL  A(N) CI

Yalan yuva yaptı hanemize

Bozdu aşımızı haram sürdü ekmeğimize

Mum verdiler elimize

Yatsıyı bulmadı erimesi

Doğru duvar yıkılmazdı

Malı çok olanda söylediği hep azdı 

Anlayana sivrisinek sazdı

Anlamayana davulda tokmakta boşuna

Yalan dolan insan işi 

Yalandan ölen doğar şaşı

Yalancı Allah'a karşı 

Bunu herkes böyle bile

Kaybetsende doğru söyle

Renk değiştirme hayvan öyle 

Bozuk saat bile günde iki defa doğru söyler

Yalan söyleyen bozuk bile değildir

Ey dostum kardeşim 

Yalan nefrettir hemde kin

Allah düşman bilir yalancıyı

Valla ölünce anlarsın o acıyı. 

YALANCIYIZ
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.