OMURGA MESELESİ

İnsan fiziki olarak omurgalı canlıdır.

Ruhen de öyle olmalıdır.

Yeni seçilen yerel yöneticileri ziyaret eden edene. Kimi gerçekten halis niyetle ziyaret ederken kimi de düne kadar aleyhinde türlü türlü tezvirat yaptığı halde, hürmetkâr bir tavır takınarak riya yapma amaçlı ziyaretler yapmakta.

“Bu adam gelirse şöyle kötü olur, böyle kötü olur” diyerek aslında kendi menfaati kesilecek diye toplumu yönlendirme misyonu yüklenmişken, bir anda tornistan yaparak tebriğe gelenler, seçilenlerin ve kamuoyunun dikkatinden kaçmıyor.

Birçok belediyeden milyonlarca “Sus payı” alanlar, “Ne kadar kötülük yaparsam yapayım beni destekle payı” alanlar, hafızalarda hala tazeliğini korumakta. Fakat halkın takdiri bütün bu suistimalleri göz önünde bulundurarak doğru yönde tecelli edince, aynı taife; hiçbir şey olmamış gibi yeni bir sayfa açma manevrasına kalkışmış durumda.

Parayla yalan rüzgarları estirenlerin mumu seçime kadar yanar. Öyle de oldu. Halkın kararına saygı göstermek demokrasinin en temel değeridir. Bundan daha mühim olan ise insani ve vicdani değerlerdir.

Bir insanın, insan olmasının gereği, işe yaramaz olanı övmemek, şehre ve gelecek nesillere ihanet etmekte olanları baş tacı etmemektir. Eğer bu hasleti taşımayan varsa, onun insanlığından bahsetmek mümkün olmaz. Olsa olsa sadece parasal değerinden bahsedilebilir.

Umarız, bundan sonra insanlık değerleri taşınarak değerlendirmeler yapılır, parasal değerle ölçülenler de bu gayrı meşru hasletlerinden vaz geçerler.

Sözün özü;

>>Doğrunun peşinden gitmelidir.

>>Peşinden gittiği kaybedince, kazanana biat etmeye kalkmamalıdır.

—Doğru aday değil,

—Doğru parti değil,

—Yanlış yaptı,

—Kazanamaz, dediği kişi kazanınca, koşa koşa biat edenin omurgası yoktur. O kişilerin derhal ruhunu fiziğine benzetmesi ve omurgalı yaşam sürmeye başlaması dileğiyle...

İyi okumalar...