Kıymetli dostlar yeni bir hafta yeni bir konuyla hepinizin kıymetli huzurundayız. Öncelikle herkesi kıymetle ve muhabbetle selamlamak istiyorum.
Bu haftaki konumuz günümüzdeki yaşanan bazı problemlerin hem sebebi hem de bazı yaşanacak olan problemlerin de temelidir.
Bu haftaki konumuz hayatımızın her alanında yer alan "İSRAF" tır. Gelin konuyu detaylıca hasbihal edip sorunların yoğunlaştığı alanlara değinip kendimizce çözümler üretmeye çalışalım.
İsrafın farklı çeşitleri vardır.
Öncelikle ilk başta evlerimizin içindeki israf ve çeşitlerinden başlayalım.
Kıymetli dostlar, evlerimizde haddinden fazla eşya israfı var.
Genelleme yapmadan çoğunluk olarak toplumumuzda bugün ucuz yarın pahalı olur mantığıyla işini görmeyecek eşyaların evlerimizde bulunması israftır. Boşuna akan su israftır.
Kurumuş, kurutulmuş ekmek bir nevi israftır.
Kalkıp bu kuru ekmeği köyleri olanlar hayvanlar için gönderdiğini söylemiş olsa da hayvanların temel besin kaynağı ekmek değildir. Bunun arkasına sığınıp israfa sebep olmaktayız.
Her çocuğumuzun iki ve üçten fazla elbisesinin olması hem israf hem de huzurlusuzluktur.
Çünkü gereksiz eşya çok madde demektir. Çok maddeyse maneviyata zarar verir.
Sonradan huzursuz evlerimiz kavga ve tartışmanın eksik olmadığı en sonunda yıkılan yuvalarımız meydana gelmektedir.
Toplumumuzda ailelerimiz çocuklarına, çocuklar büyüklerine yaptıkları iyilik veyahut yaptıkları faydalı şeylerden ket vurarak asıl yıkımın sebebinin de onlar olduğunu unutmuş vaziyettedir. Mesela diyolar ki "neyin eksik, ne istedinse yaptık ne istediysen aldık daha neden şikayetçisin daha neden memnun değilsin." Evet, ne istediysek aldık , biri tane yetecekken on tane aldık. Oysa huzurun madde olmadığını bir türlü anlayamadık.
Kıymetli dostlar ailelerimizin ihtiyaçları sevgi, muhabbet ve dayanışmadır. Ama farkında olmadan içine daldığımız israf, ailelerimizin yapısını bozmuş olup huzursuz yuvalara yol açmıştır.
Aile yapısındaki israf çeşitlerini sadece değindiklerimiz değildir. Ancak önemli hususlardan bahsettiğimi düşünüyorum.
Devam edelim.
Aile yapısının yanı sıra devlet makamlarımızda da ciddi israflar söz konusudur.
En basit örnekle bir program için lüks mekanlarda şatafatlı sofraların kurulması bu paranın devletin kasasından çıktığını unuturmuş vaziyette olduklarını göstermektedir. Şayet bir yemek mi yapılması gerekli devletimizin makamlarında kendilerine ayırılmış olan mekanlarda nezih bir şekilde israfı önler şekilde toplantılar, çalışmalar meydana getirilebilir.
Onun dışında devletimizin çalışma makamlarındaki ışıklandırma, su ve genel olarak israfı tetikleyen çoğu şeyin önüne geçip ciddi manada yapılandırmalar yaparak israfı tasarrufla değiştirerek gereksiz ve iş olmadığı zamanlarda bahsettiğimiz israfa meydan oluşturacak şeylerin önüne geçelim.
Ekonomik olarak sorunların yaşandığı bir zamandayız. Nasıl ki devlet alımlarında ve çeşitli makamlarda tasarruflara gidildiyse devlet makamlarımızın içinde de tasarruflara giderek israfı önleyelim.
Makam sahibi devlet çalışanlarımızın makamlarında ziyarete gelen misafirleri için kendi ceplerinden ikramda bulunmalarını hatırlatalım ve bu konuda çalışmalar meydana getirelim.
Diğer önemli bir israf sorunumuz da zaman.
Bizler zamanının kıymetini bilmeyen bir toplumuz. Uzay çağında teknolojik aletlerin içine hapsolup zamanının akıp gittiğinin farkında değiliz. Oysa peygamber efendimiz bile zamanın kıymetini bilip iki günü aynı olan ziyandadır diye hadis-ini gçbizker için söylemiştir.
Kıymetli dostlar zaman büyük bir değerdir. Elimizden gittiği zaman değeri bilinir ancak bizler artık bu hususta daha çok dikkatli olup zamanımızın çoğunluğunu boş geçirmek yerine bir işi bitirdikten sonra hemencecik yeni bir işi koyulmayı kendimize şiar edinmeliyiz.
Kum saati misali akıp giden bir ömrümüz var. Hiçbir şekilde zamanımızı israfa kukla etmeyelim, kıymetini bilelim. Elimizden kayıp gittikten sonra kıymetli olacak şeyler bize fayda sağlamayacaktır.
Tüm israflardan sıyrılmış yetinmeyi bilen şükür ile yaşayıp bir olan toplum olma dileğiyle.
0 Yorum