Reklam Alanı

HANIM HAKKI (1)

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Muhterem Kardeşlerim…

Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak, bu yazımızda da “Hanımla iyi geçinmenin yolu” konusunda sizleri bilgilendirelim istiyoruz. 

Bir Hadîs-i Şerîfte buyuruldu ki, “Bir erkek, zevcesini döverse, kıyâmette ben onun davâcısı olurum”. 

Efendim;

Hanımla iyi geçinmenin yolu konusunda, Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabında buyuruluyor ki:

Erkeğin kadına karşı olan vazîfelerini Mürşid-ül-Müteehhilîn kitâbı uzun yazmaktadır. (Ma’rifetnâme) kitâbında olanı aynen aşağıda bildiriyoruz:

Ey azîz. Erkeğin zevcesi ile görüşmesinde, otuz şeyi yapması lâzımdır:

1 - Ona karşı her zamân, güzel huylu olmalıdır. [Allahü Teâlâ iyi huylu olanları sever. Huysuzları sevmez. Bir insanı incitmek harâmdır. İşkence yapanın evlenmesi harâmdır.]

2 - Ona karşı her zamân, yumuşak davranmalıdır.

Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, “Müslümânların en iyisi, en fâidelisi, zevcesine karşı iyi ve fâideli olandır”.

3 - Eve gelince zevceye selâm vermeli, [yanî selâmün aleyküm demeli] ve nasılsın diye hâtırını sormalıdır.

4 - Onu tenhâda neşeli görünce saçlarını tutup, okşamalı, gülerek, bûs etmeli ve sarılmalıdır.

5 - Tenhâda üzüntülü görünce, onu çok sevdiğini, acıdığını söyleyip hâlini sormalı, tatlı şeyler söylemelidir.

6 - Yapamayacağı şeyleri bile söz vererek gönlünü almalıdır. Çünkü o, evinde kapalı, başkalarından ümitsiz ve yalnız kendisine alışmış olan dostu, dert ortağı, ekmek vericisi, kendini neşelendiricisi, çocuklarını yetiştiricisi ve ihtiyâçlarını gidericisidir.

7 - Çocukları terbiyede, ona yardım etmelidir. Çünkü, bebek, anasına, gece gündüz ağlayıp, hiç râhat vermez. Onu insâfsızca üzen bir alacaklıdır. O hâlde, ona imdât edene, Allahü Teâlâ yardım eder.

8 - Zevcesine, memlekette âdet olan elbisenin, çamaşırın en kıymetlisini giydirmelidir. Ev içinde, her istediği, güzel şeyleri giydirmelidir. Sokağa çıkarken, bunları da örtmeli, yabancıya göstermemelidir.

9 - İyi şeyler yedirmelidir. Zengin ise, helâl olan her şeyi almalıdır. Ona geniş, kullanışlı, sıhhî ve İslâm hanımına yakışan elbise ve nefîs taâm temîn etmeyi, kendine borç bilmelidir. [İmâm-ı Gazâlî rahmetullahi aleyh Kimyâ-i Se’âdet’in yüz kırk birinci (141.) sahîfesinde diyor ki, “Zevcenin nafakasını sıkmamalı, isrâf da etmemelidir. Âilenin nafakasına verilen paranın sevâbı, sadaka sevâbından dahâ çoktur. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: ‘Gazâ için sarf edilen, köle âzâd etmek için, fakîre sadaka vermek için ve evindekilerin nafakası için sarf edilen altınların en üstünü ve sevâbı çok olanı, evin nafakasına verilen altının sevâbıdır.’ İbnî Sîrîn Rahmetullahi Teâlâ Aleyh buyuruyor ki, ‘Hiç olmazsa haftada bir kere tatlı yedirmelidir.’ Nafaka temîninden âciz olanın evlenmesi harâmdır. Yemeği yalnız yememelidir. Çoluk çocukla yemek sevâptır. En mühim şey, nafakayı helâlden kazanıp, helâlden yedirmektir”.]

10 - Zevcesini dövmemelidir. Dürr-ül-Muhtâr üçüncü cild, yüz seksen sekizinci sahîfedeki suçlardan birini işlerse, onu tazîr etmesi, edeplendirmesi câiz olur ise de, yine vâcib olmaz.

[Bazı kimseler, Nisâ sûresi otuz üçüncü âyetinde, kadınların dövülmesi emir olunuyor diyorlar. Hâlbuki, bu Âyet-i Kerîmede meâlen, “Erkekler, kadınlar üzerine hâkimdirler. Çünki, Allahü Teâlâ, bazı kullarını bazısından üstün yaratmıştır. Hem de, erkekler, kendi mallarını, onlar için harc ederler. Kadınların iyileri, Allahü Teâlâ’ya itâat eder ve zevclerinin haklarını gözetirler. Zevcleri hâzır olmadıkları zamân, onların nâmûslarını ve mallarını, Allah’ın yardımı ile korurlar. Hıyânet etmesinden korktuğunuz kadınlara, zevc haklarını öğretin ve tatlı sözlerle nasîhat edin. Onları yatağınızdan ayırın. Yine uslanmaz iseler, hafîf dövün. Uslanırlarsa, onları üzecek şey yapmayın” buyuruluyor. 

Görülüyor ki, mala ve nâmûsa hıyânet etmeyen kadınları dövmek değil, onları hiçbir sûretle üzmek câiz değildir. Hâin olanları da, yumruksuz açık el ile veyâ düğümsüz açık mendil ile hafîf vurarak ıslâh etmeye izin verilmiştir. Nâmûsa ve mala hıyânet edenlere, her hükûmet, her kanûn, ağır cezâ yapmaktadır. İslâmiyet, kadınlara, çok kıymet verdiği, çok acıdığı için, hâin olanlarını kanûn pençesine düşürmeden önce, hafîf vurmakla ıslâh edilmelerinin de tecrübe olunmasını emretmektedir.

Bir Hadîs-i Şerîfte buyuruldu ki, “Bir erkek, zevcesini döverse, kıyâmette ben onun davâcısı olurum”. 

Dünyâ işlerindeki kusûru için, dövmek şöyle dursun, acı, sert bile söylememelidir.

Kadınların kalpleri ince, nâzik ve hislerine tâbi’ olduğundan, birbirlerine haset edenleri çoktur. Bu bakımdan, bilhâssa yeni evliler, uyanık olmalı, ana, kız kardeş ve başka kadınların, zevcesini çekiştirmelerine aldanmamalı, böyle şeyler söylenmesine fırsat vermemelidir. Böyle sözlere uyarak zevcesini incitmekten çok çekinmelidir.

Anası ve kız kardeşleri için zevcesinin söylediklerine karşı da uyanık olmalı.

Anaya eziyet olunmasına hiçbir sûretle göz yummamalıdır. Anasına, kendisi, zevcesi ve çocukları, herhâlde saygı göstermelidir. Ana babaya, kayın Vâlide ve kayın pedere hürmet, hizmet edilmesi birinci vazîfe olmalıdır. Büyüklerin rızâsını, duâsını almaya çalışmalı, hayr, büyük kazanç bilmelidir].

11 - Allahü Teâlâ’nın emirlerini yapmak husûsunda olan kusûru için, bir günden çok dargın durmamalıdır.

12 - Zevcesinin huysuzluklarını yumuşak karşılamalıdır. Çünkü, kadınlar eğri kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Akılları ve dinleri erkeklerden azdır. Erkeğe emânet olunmuşlardır. Gülerek, tatlılıkla geçinmek için alınmışlardır.

[Aklı olan zevc ve zevce, birbirlerini üzmezler. Hayât arkadaşını üzmek, incitmek, ahmaklık alâmetidir. Zâlim, huysuz kimsenin hayât arkadaşı devâmlı üzülerek asâbı bozulur. Sinir hastası olur. Sinirler bozulunca, çeşitli hastalıklar hâsıl olur. Hayât arkadaşı hasta olan bir eş, mahvolmuşdur. Se’âdeti sona ermiştir. Eşinin hizmetinden, yardımlarından mahrûm kalmıştır. Ömrü, onun dertlerini dinlemekle, ona doktor aramakla, ona, alışmamış olduğu hizmetleri yapmakla geçer. Bütün bu felâketlere, bitmeyen sıkıntılara kendi huysuzluğu sebep olmuştur. Dizlerini dövmekde ise de, ne yazık ki, bu pişmânlığının fâidesi yoktur. O hâlde, ey Müslüman. Hayât arkadaşına yapacağın huysuzlukların, işkencelerin zararlarının kendine de olacağını düşün. Ona karşı, hep güler yüzlü, tatlı dilli olmağa çalış. Bunu yapabilirsen, rahât ve huzûr içinde yaşar, Rabbinin rızâsını da kazanırsın.]

13 - Zevcesinin ahlâkında bir değişiklik görürse, kabâhati kendinde bulup, ben iyi olsaydım, o da böyle olmazdı, diye düşünmelidir. Evliyâdan birinin zevcesi, huysuz idi. Buna hep sabreder, soranlara derdi ki, eğer onu boşarsam, ona sabredemeyen biri alır da, ikisinin birden felâkete düşmelerinden korkarım. Büyükler, ‘Rahmetullahi Teâlâ Aleyhim Ecma’în’ buyurmuş ki, “Bir kimse âilesinin huysuzluğuna sabrederse, altı şey, ziyândan kurtulur: Çocuk dayaktan, tabak bardak, kırılmaktan, ahırdakiler dövülmekten, kedi sövülmekten, misâfir gücendirilmekten, elbise yırtılmaktan kurtulur”. Bunlar, Şir’at-ül-İslâm’da da yazılıdır.

14 - Ehli kızınca, susmalıdır. Böylece kadın, pişmân olup, özür dilemeye başlar. Çünkü o, zayıftır. Susunca mağlûp olur.

15 - Ehlinin iyiliği çoğalıp, her işi seve seve yapınca, ona duâ etmeli ve Allahü Teâlâ’ya şükretmelidir. Çünkü, uygun bir kadın büyük nimettir.

16 - Zevcesi ile öyle olmalıdır ki, zevcim beni herkesten çok seviyor, bilsin.

17 - Bakkal, kasap, çarşı, pazar işlerini aslâ ona bırakmamalı, evin idâresinde onun fikrini sormalı, dışardaki, büyük işleri söyleyerek, onu üzmemelidir.

18 - Zevcesinin câhilce hareketleri için dâimâ uyanık bulunmalıdır. Çünkü, Âdem babamız “aleyhissalâtü vesselâm”, ehli, Havvâ anamızın daveti üzerine, yanlış iş işledi.

19 - Zevcesinin, günâh olmayan kusûrlarını görmemezlikten gelmelidir. Günâh iş ve sözden vazgeçmesini ve namâza, oruca ve gusl abdesti almaya devâm etmesini tatlı ve yumuşak sözlerle nasîhat etmelidir. Kıymetli elbise ve zînet eşyâsı alacağını vaad ederek ibâdetleri yaptırmalı, günâhlarını önlemelidir.

20 - Zevcesinin ayıplarını, sırlarını, herkesten gizlemelidir.

21 - Zevcesine latîfe, şaka söylemeli ve kadın gibi olup, oyunlar yapmalıdır. Nitekim, Allahü Teâlâ’nın sevgilisi “sallallahü aleyhi ve sellem”, Ezvâc-ı Mütahherasına karşı, insanların en zarîfi idi. Hattâ bir kere Âişe “radıyallahü anhâ” ile yarış etti. Âişe Vâlidemiz geçti. Bir dahâ yarış ettiklerinde, Server-i Âlem “sallallahü aleyhi ve sellem” geçti. Müslümânın ehli ile oynaması, boş ve günâh değildir, sevâptır.

Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)

HANIM HAKKI (1)
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.