Zaman geçtikçe, alışkanlıklar da değişiyor. "Eskiden” kavramını neredeyse özlem ile anılır olduk. Büyüklerimize saygı ve hürmet konusu da maalesef asimile oldu. Batı diye diye her şeyini almaya çalıştık. Bireysel yaşam, "Narsizm" denilen illet toplumu bir kanser gibi sarmış durumda. Yani önce ben ve sonra insanlar. Buda kendini düşünen ancak çevresinde ki insanlara karşı duyarsız bir gençlik yetişiyor. Büyüklerimize karşı saygı ve hürmet yok olma ile karşı karşıya kaldık. Otobüste, parkta vb. yerlerde seksen yaşındaki ak sakallı yaşlılar ayakta dururken, on beşinde ki genç vurdum duymaz bir şekilde yerin de oturup duruyor. Bu ahlaki çöküntüyü görünce, eyvah! dememek elde değil. Peki, bu duruma gelen bir gençlik için kim sorumlu?
Hepimiz. Yani toplumun tüm katmanları. Çünkü, aile içi sılai rahimler bitti. Bir büyük insana karşı nasıl davranmamız gerektiğini çocuklarımıza anlatmadık. En önemli olan, dini değerlerimizi ve büyüklerimiz ile ilgili anlatılması gerekenleri öğretmedik. Anlatmadık. Bugünü unuttuk. Hep kariyer için, çocuklarımıza bilgi yükledik. Güzel ahlakı anlatmadık. Bugün ne ekersen, yarın onu biçeceğimizi unutmayalım. Bugünün gencin, yarının ak sakallı dedesi olacağını unutmayalım.
Televizyonda ki, diziler de büyük insanlara karşı saygı ve hürmeti anlatan konular yer almalıdır.
Aksi halde, dijital bir çağın neslin de saygı ve hürmet beklemek ebesle iştigal etmektir.
Çünkü gençlik, batınını ilmini ve teknolojisini örnek alacağına, batının kokuşmuş Narsizmini örnek alacaktır.
Kalın selametle…
0 Yorum