Yeşil Erik, pazar ve manav tezgâhlarındaki yerini almaya başladı. Erik ağacı, Rozaceae (gülgiller) familyasından olup bilimsel adı "Prunus domestica"dır. En eski yazılı belgelere göre 2000 yıldır biliniyor. Kafkasya ve Hazar Deniz’i çevresinden dünyaya yayıldığı sanılıyor. "Prunus insititia" adlı bir diğer erik türünün anavatanı ise Şam bölgesidir.
Erkenci dönem can eriğini (P. Cerasifera), yaz ortalarında olgunlaşan Japon ya da İtalyan eriği (P. Salicina) takip eder. Ağustosta olgunlaşmaya başlayan Avrupa eriği (P. Domestica) ise ekim ayına kadar yenebilir. Farklı dönemlerde olgunlaşan eriğin, farklı biçim ve büyüklüğündeki meyvelerinin ince kabuğu, türlere göre yeşil, sarı, kırmızı ve mor renklerdedir. Ülkemizdeki en tanınmış erik çeşitleri can eriği, papaz eriği, mürdüm eriği ve tatlı üryani eriğidir.’’
İsmet Zeki Eyüboğlu,’’Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü’’ nde (s.238), erik sözcüğünün "olgunlaşmak, geliştirmek, yetiştirmek" anlamındaki ermek/ irmek’ ten geldiğini belirtmekte, ‘’Erik sözcüğüne, yemişin doğal durumu göz önünde tutulursa en yakın olan ermek eylemidir.’’ demektedir.(Önder Şenyapılı, Damakta kalan Tatların Akılda Kalan Adları. Sayfa:140-141)
Uzmanlar, özellikle yeşil eriğin besin değerini ve faydalarını anlata anlata bitiremiyorlar. İhtiva ettiği besin öğeleri ve faydalarından bazılarını şöyle sıralamak mümkündür.
B vitamini içeriyor, potasyum ve magnezyum mineralleri açısından da zengin bir meyvedir.Bu yönüyle iştah açıcı özelliğe sahip olduğu, kansızlığı giderici sindirime destek olma özelliklerinin var olduğu söylenmektedir Ayrıca,ateş düşürücü etkisinin de olduğu ayrıca diş temizliğine de yardımcı olup, Adet düzenleyici ve idrar söktürücü etkisinin de olduğu, Kalp ve böbrek hastalıklarına, karaciğer hastalıklarına iyi geldiği sinir sistemini takviye edici özelliklere sahip olduğu, yine uzmanların belirttiği konulardır. Kısacası yeşil erik çok faydalı bir meyvedir…
Yeşil erik çoğunlukla çiğ olarak tüketilmektedir. Özellikle bu günlerde okulların çevresinde seyyar tezgâhlarda hatta bazı okulların kantinlerinde bile erik satıldığını görmek mümkündür. Çocuklar da eriği çok seviyor olmalıdırlar ki birçok çocuğun harçlıkları ile sadece erik satın alıp yediklerine şahit oluyoruz. Daha önce bir iki yazımda değindiğim önemli bir nokta vardır ki yine söylemeden geçemeyeceğim.
Seyyar satıcılardan kâğıt külahlarda erik satın alan çocukların karşı karşıya olduğu iki tehlike vardır. Birincisi, erik satanların birde mutlaka tuz bulundurması ve isteyenlere bolca tuz vermesidir. Çocukların ekseriyeti tuzlu gıdaları sevdiğinden dolayı eriğini bir güzel tuza batırıp yemektedirler. Böylece erik ile birlikte kontrolsüz olarak tuz tüketirler. Zira tuz, bilinçli ve oldukça sınırlı kullanılması gereken bir maddedir.
İkinci tehlike ise, çocuklar satın aldıkları erikleri yıkamadan yemeleridir ki, hem mikrobik hastalıklar açısından tehlikeli hem de zirai ilaçlamalar sonucunda meyvelerin üzerinde kimyasal ilaç artıkları bulunabilmesi açısından tehlikelidir.
Yeşil erik, çiğ olarak tüketilmesinin yanında rengi, ekşiliği ve ihtiva ettiği besin değeri ile yemekleri de yapılan bir meyvedir. Yeşil eriğin kendine has ekşiliğini bir yemekte tatmak ayrı bir lezzet oluşturur. Mezopotamya bölgesinin kadim mutfağında yeşil erik ile yapılan bir çok yemek vardır. Günümüzde de erik mevsiminde aksatılmadan yapılan bir yemekten söz etmek istedim. Bu yemek, ”Erik Tavası” olarak bilinir ki lezzeti gerçekten harikadır.
Şöyle tarif etmeye çalışayım:
Gerekli malzemeler:
5-6 kişilik İlkbahar
1½ kg iri yeşil erik
400 g kuşbaşı et
1 adet kuru soğan
1 yemek kaşığı domates salçası
½ yemek kaşığı biber salçası
1 baş taze sarımsak
1 yemek kaşığı sadeyağ veya tereyağı
1 yemek kaşığı şeker
2 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
Yapılışı:
Kuşbaşı eti yarım bardak su ile tencereye koyun.
Hafif ateşte kendi suyunu salıp tekrar çekinceye kadar ağzı kapalı olarak pişirin.
Soğanı yemeklik doğrayın.
Tencerede suyunu tamamen çekmiş etin üstüne sadeyağ veya tereyağı ile doğranmış soğanı ekleyin.
Soğanlar şeffaflaşıp yumuşayıncaya kadar kavurun.
Domates ve biber salçalarını kavrulan et ve soğana ekleyin, ezerek karıştırın.
Etin üstünü ancak geçecek kadar su koyun ve tuzu ekleyerek pişmeye bırakın.
Et iyice yumuşayana kadar yaklaşık 1 saat kısık ateşte pişirin.
Erikleri çekirdeklerini ayıklayarak iri parçalara doğrayın.
Sarımsağı dişlerine ayırın ve dışındaki kalınlaşmış zarlarını alın.
Et pişmeye yakın sarımsakları ekleyin.
Et iyice yumuşayınca erikleri ve şekeri de koyun.
Kısık ateşte erikler diriliğini kaybedene kadar ateşte tutun.
Ateşten aldıktan sonra yaklaşık 5 dakika kadar dinlendirin ve karabiber ekerek servis yapın” (http://www.gaziantepmutfagi.org/Erik-Tavasi,icerik2,29.html)
Önemli Not:
Pişirilirken erikler çok çabuk yumuşayacağı için pişme süresine dikkat etmek gerekir.
Erikler dağılmadan yemek için hemen ocaktan alınmalıdır.
Afiyette kalın.
0 Yorum