Reklam Alanı

HAYIRDA YARIŞMAK BEDEL İSTER!

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

"İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır." (Necm/39)

İnsanoğlu çok yönlü bir varlık olması hasebiyle, birçok kere, ani ve duygusal kararlar verebilmektedir. Fıtraten hayra meyilli olsa dahi, şehevi ve hesabi duygularının galebe çalması neticesinde; şerre, günaha, hatta bir insanın kanına girecek kadar isyana yelken de açabilir. İnsan, bir yönüyle de nisyan (unutkan)'dır... Zaten şeytanın dürtüleri ve nisyanı olmazsa, insan ne diye hak yolunu bırakıp da günah denizinde yüzmeyi göze alsın ki? Onun için, insanın öncelikle sağlam itikadi bir eğitimden geçmesi gerekmektedir ki, rotasını, istikametini doğru düzgün bir zeminde takip edip çizebilsin... 

Rabbimiz, Maide suresinin ikinci âyeti kerimesinde: "iyilik ve takva da yardımlaşın. Günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın." beyanıyla; önümüze evrensel ve cihanşümul bir program sunmaktadır. Bu program doğrultusunda hareket edenler müminler, Allah’ın izniyle hakkın rızasını ve cenneti hak ederken; aksi istikamette yol alanlar ise azap ve îkabı ilahiyeye uğrayacakları nass ile beyan buyurulmuştur! Onun için, hayırlı ve iyi olan her iş, Allah’ın izniyle; cennete açılan bir kapıdır... Kerim olan Allah, kullarına karşı son derece merhametli ve şefkatlidir. Yeterki kul, O'nun rızasına doğru adım atabilsin... Şimdi, yaşamış olduğumuz toplumda, iş yapmaktan daha çok konuşan, laf edebiyatı yapan, onu bunu eleştirmekten başka işi gücü bulunmayan, hareket adına bir arpa boyu kadar mesafe katetmeyenlerin; hayırlı işlerde yarışan ve yardımlaşanları çekemedilerinden olsa gerek, iki de bir laf yetiştirmeye çalışıtıklarına şahit oluyoruz, duyuyoruz! Bu gibi arkadaşlara tavsiyemiz, ona buna laf yetiştirmek, dil uzatmakla vebal alacaklarına; hayır ve ihsan yolunda bir adım atmaları lehlerine şehâdet edeceğini hatırlatırız. Zira bilsinler ki, neye nasıl karar vereceğimize kafa yormaları; ne bizim ne de diğer hademe-i hayrat olan kardeşlerin umurunda olmadığını bilmeleri lazımdır! Onun için, yapılan her hayırlı işin, atılan her meşru adımın; bizi Rabbimizin rızasına yaklaştırdığına inancımız tamdır!

Kıymetli dostlar! Durup dururken, neden bunları yazdığımı merak ediyorsunuz değil mi? Evet, 7 Ekim Aksa Tufanıyla birlikte başlayan süreç, birçok kişi ve kimselerin Müslümanlık kalitesini ortaya çıkardığı malumunuz. Bu meyanda, bir kısım kardeşlerimiz; bizleri ve başka hayır kuruluşlarını kastederek, yaptığımız çalışmalarımızı küçümsemek maksadıyla, cennete açılan kapı olduğuna inandığımızı alay edercesine ima ettiklerini işitiyoruz! Olsun biz yolumuza devam edeceğiz. Bizim için insanların ne dedikleri değil, Rabbimizin ne buyurduğu önemlidir! "Hani İmam Şafiî'nin (r.a) şöyle bir sözü vardı ya o geldi aklıma: "Şayet Hz. Ali (k.v)'yi sevmek Şiilik/alevilik ise, ey insanlar duyun ben aleviyim demekle; kimin yanında olduğumuzla birlikte kime karşı olduğumuzu da hem hatırlatmakta hem de öğretmektedir. Onun için bizde deriz ki, evet; şayet bir iş, bir çalışma ve gayret Allahın rızası gözetilerek yapılıyorsa; evet, o işler ve gayretler cennete açılan birer kapıdırlar. Gerisi laf-u güzaftır! Vesselam!

18 Nisan 2024.

HAYIRDA YARIŞMAK BEDEL İSTER!
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.