Geçen hafta bu köşede “Kurtuluşu Hak Etmek” başlıklı yazımı okudunuz. Kurtuluş için halkın üzerine düşeni yapması gerektiği konusunu işlemiştik. Halk, üzerine düşeni yapmadıkça hariçten bir kimsenin kurtuluş getirmeyeceği realitesi yazımızın ana temasıydı.
Takip eden günlerde gerçekleşen mahalli idareler seçimlerinde şehrimizin ekseriyetinin üzerine düşeni yapmasıyla, beklenen/özlenen değişimin gerçekleştiğini gördük.
Yeni dönemle birlikte, umarım;
Liyakatsizlikler, israflar, algılar, adam kayırma, ailece siyaset, trol beslemek, belli kesimlere para aktarımları, kibir, sinsilik, nifak, tefrika, iftira, yalan ve bilumum tiksinti verici eylemden kurtulmuşuzdur.
Bunlardan kurtulmak yeterli midir?
—Asla!
Peki daha ne yapmak gereklidir?
—“Kuruluş” gereklidir!
Her “Kurtuluştan” sonra olduğu gibi "Kuruluş” şarttır.
Yepyeni ve liyakatli bir üst yönetim ile işe başlanmalı ve bu üst yönetimin de bizzat içerisinde olacağı, tecrübeli ve başarılı bir proje ekibi oluşturulmalıdır. Kendini ispat etmiş, ufku açık projeciler kurum bünyesinde yoksa bile hiç vakit kaybetmeden özel sektörden hizmet alınmalıdır.
Belediye bünyesinde bulunan mevcut kadrodan azami ölçüde faydalanılmalıdır. Eski dönemin veya daha eski dönemin adamı demeden, performans odaklı bir düzen kurularak katkı sunmalarına fırsat verilmelidir.
Önceki dönem başında, eski dönemlerden kalan çalışanlara düşman ajanı muamelesi yapıldı. Her türlü baskı, uzaklaştırma, şüphe ve ötelenmeye maruz bırakıldılar. Bu çok büyük bir hataydı. Kasıt içeren, insanlık dışı bir tecrit idi. Bunun tekrarlanmayacağından eminim. Çünkü geçen dönem çok farklı ve marjinal bir yönetim vardı. Bir daha öyle bir yönetimin denk gelme ihtimali pek yok gibi.
Geçmiş geçmişte kaldı, yine bugüne dönelim.
Özetle,
Yeni ve ehil bir üst yönetim kurulup derhal en üst düzeyde takibi gerçekleştirilecek olan “Fizibilite, Analiz ve Proje Ekibi” kurulmalıdır.
Bir yandan mevcut yürüyen işlere ödenen paralar, ödemeleri yıllara sari olarak sürecek şekilde yapılan sözleşmelerden başlamak kaydıyla tüm cariler bilirkişilerce incelenmeli ve “Yerindelik” açısından değerlendirilmelidir. Diğer yandan da kurumun mali ve dijital hesapları, serverler, veri tabanı ve siber güvenliği incelenmeli, hiç bir açık bırakılmamalıdır.
Vaatlerin hayata geçirilmesi için takvim belirlenmeli. Her 3 ayda bir profesyonel faaliyet raporları sunulabilecek bir altyapı kurulmalıdır.
Böylece,
“Kurtuluş” kalıcı olmuş olur ve mutlu/hakkaniyetli bir “Kuruluşa” yol açmış olur.
İyi okumalar...
0 Yorum