Nüfusun hızlı artışı ve beslenme alışkanlıklarındaki değişmelere bağlı olarak içecek endüstrisi hızlı bir büyüme göstermektedir. Yapay aromalardan oluşan ve meyve suyu olarak değerlendirilen içecekler ile sade gazoz, meyveli gazoz ve kolalı içecekler, meyveli maden suları, enerji içecekleri, toz içecekler bu endüstride üretilen başlıca içeceklerdir. Toplumun bu içeceklere olan bağlılığının gittikçe artması ile de Ramazan şerbeti, Osmanlı şerbeti gibi yeni çeşitlerin de eklenerek bu alanın gittikçe daha da genişlediği görülmektedir.
Meyveli, kolalı, gazlı içeceklerle, hazır meyve suları, enerji içecekleri, toz içecekler gibi içeceklerin sebep olabileceği sağlık sorunların başında obezite, diyabet, diş çürümesi, kemik erimesi, koroner kalp hastalığı ve nöropsikiatrik bozukluklar gelmektedir. Bu içecekleri sık tüketen çocuklar ve yetişkinler, taze sebze ve meyve tüketmemelerinden dolayı da vitamin ve mineral açısından yetersiz ve dengesiz beslenmektedirler.
Gazlı içeceklerin çoğunluğu içerisinde çok düşük de olsa kafein bulundurmakta olup bu da bağımlılık yapabilmektedir. İçeceğin kafein içermesi veya içerdiği kafein miktarı tüketim tercihlerini etkileyebilmektedir.
Değişen hayat şartları ile insan beslenme şekli sadece karnını doyurmak olarak kalmamıştır. Yeni beslenme şekli, fizyolojik ihtiyaçlar çerçevesinde kalan bir olgu olmaktan çıkıp, kimlik, aidiyet, sosyal statü, alışkanlık, ulaşılabilirlik gibi birçok etkenin içine girdiği sosyal ve kültürel bir olgu haline gelmiştir. Bunun sonucunda da gençler başta olmak üzere, toplumun önemli bir kesimi tarafından yeme ve içmede markaya önem verdikleri, özellikle içeceklerin ihtiva ettiği maddelerin ikinci planda bırakılarak, sosyal hayatta tercih edilen şekil ve markanın tercih edildiği görülmektedir. Özellikle toz içecekler meyveli, kolalı, gazlı veya gazsız tüm içeceklere renk vermek için katılan yapay gıda boyaları veya aroma verici bazı maddelerin bazı kişilerde alerjiye sebep olduğu bilinmektedir. Mesela, portakal rengi vermek için katılan tatrazin boyası, alerjen etkisinden dolayı bazı ülkelerde yasak edildiği bilinmektedir.
Bunun dışında içerdikleri yapay tatlandırıcılar açısından da sağlık açısından tehlikeli oldukları bilinmektedir. Bu tür içeceklerde tatlandırıcı olarak genellikle aspartam kullanılmaktadır. Aspartam, içerisinde 3 temel kimyasal madde bulunmaktadır. Bu maddeler, aspartik asit, fenilalanin ve metanol olarak bilinmektedir. Bu maddelerin insan sağlığına olumlu bir katkısı yoktur. Bu içeceklerde aspartam kullanılmasının nedeni ise, normal şekere göre 200 kat daha tatlılık vermesinden dolayı maliyetin düşürülmesi çabaları olmaktadır. Aspartam doğrudan zararlı bir madde olmasa da kanserojen riskleri olan bir madde olarak bilinmektedirler.
Bu zararlı durumlarından dolayı mezkûr içeceklerin yerine doğal, evde çok rahatlıkla hazırlanabilecek birçok içecek vardır. Özellikle Ramazan dolayısıyla farklı içecek arzusu ve ihtiyacını daha sağlıklı ve doğal metotlarla elde edilen bu içeceklerden temin edilmesini tavsiye babandan bugün farklı bir şerbet tarif etmeye çalıştım. Hem lezzetli hem de Havaların istikrarsız seyri nedeniyle yaşanan gribal enfeksiyon salgını dolayısıyla da olabileceğini düşündüğüm Zencefil Şerbeti"ni tarif ettim.
Zencefilli Şerbeti
1 adet elma
1 adet çubuk tarçın
2 adet limon
1 parça (3-4 cm. kadar) taze zencefil
1.5 su bardağı toz şeker (şeker miktarını arzunuza göre arttırabilir veya azaltabilirsiniz, şeker yerine bal kullanabilirsiniz)
2 litre su
1 tatlı kaşığı aspir
Yapılışı:
Elmayı soyarak dilimleyin ve Suyu ekleyip kaynamaya bırakın.
Zencefili rendeleyin.
Su kaynamaya başladıktan sonra Zencefili, iki limonun suyunu, aspir, şekeri ve tarçını suya ekleyin. Beş dakika daha kaynatıp yirmi dakika demlenmeye bırakın.
İnce bir süzgeç veya tülbentten süzüp soğutun.
İftarda afiyetle için.
Afiyette kalın
0 Yorum