Gazze’den sonra sanki Gazze’yi anmadan geçirdiğimiz günün hesabını veremeyeceğiz gibi bir duygu sizi de sarmıyor mu? Bu duygudan da başka bir şey gelmiyor elimizden. Çünkü Gazze yok oluyor ve her şeye rağmen biz bu duyguyu yaşayarak insan kalabileceğiz. Gazze karmakarışık etse de duygularımızı o duyguları yaşayacağız, yaşamalıyız. Yazımıza geçen haftaki yazımızın son kısmından bir alıntı ile başladık. Gazze yok olurken, Gazze yıkılırken, Gazze’de çocuklar ölürken, Gazze’de feryatlar yükselirken, Gazze açlıkla kıvranırken başka bir şeyden bahsetmek gerçekten çok zor. O yüzden daha fazla gündemimizde olmalı Gazze, daha fazla gündemimizde olmalı Filistin. Hiçbir şey yapamazsak da utancımızı tövbeye çevirerek, duamıza katmalı, sözümüzle, özümüzle hissetmeli Gazze’yi, Aksâ’yı anmalı her dem.
Sanki bunca acının ortasında, bunca gözyaşının, bunca ölümün ortasında; başka bir şey yaşamak, başka bir şey konuşmak, başka bir şey yazmak, başka bir gündemle meşgul olmak tuhaf geliyor. Ve yaşananlara duyarsız kalmayarak bizi insan yanımızdan uzaklaştırmaya çalışan dünyaya karşı durabileceğiz, insanlığımızı muhafaza edeceğiz duygusu sarıyor her yanımızı.
Evet, Gazze her anlamda yok edilmeye çalışılıyor, Filistin görmezden geliniyor. Geçtiğimiz günlerde Google harita uygulamasında Filistin diye bir yerin olmadığına dair bir gündem oluştu sosyal medyada. Evet, Filistin’i görmemek için, Gazze’yi gizlemek için her şey yapılıyor ama ne mümkün… Siyonizmin amacı Filistin’i, Gazze’yi, Refah’ı tamamen yaşanmaz hale getirdikten sonra dünyadaki Yahudilere mekân kılmak. “Yerleşimci!” Buldukları kelime bu. İşgalci diyemiyorlar, başka yerlerden getirilip Filistinlilerin evine, kendi evleriymiş gibi hiç de garipsemeden yaşama “imkânı” sunuyorlar. Buna rağmen yeterli sayıda “yerleşimci” bulamadıkları için tamamen yok etmek yolunu artık pervasızca uygulamaya soktular. Çünkü her şeye rağmen İsrailli terekeden Yahudiler, artık orada yaşamak istemedikleri ve güvenli bulmadıkları için göç eden Yahudiler, İsrail’e dünyanın çeşitli yerlerinden gelip yerleşen Yahudilerden daha fazla ve bütün mesele bu.
Bir şehri dahası uzun vadede bir ülkeyi yok yok etmeye çalışacaksınız ve oraya onlardan sonra gelip yerleşeceksiniz. Unuttukları bir şey var! “Mekânın Ruhu” evet sonuç ne olursa olsun, Gazze tamamen yok edilse bile mekânın ruhu Gazze’yi, Filistin’i Yahudilere mekân kılmayacaktır. Öldürmeye gücünüz yetse, yok etmeye gücünüz yetse mekânın ruhu size oryayı mekân kılmayacaktır…
Mekânın ruhu vardır… Gazze’de çocukların ruhu vardır, bebeklerin ruhu vardır, tertemiz annelerin ruhu vardır… O kanını döktüğünüz, o saf, o tertemiz, o masum insanların, çocukların bebeklerin o topraklara işleyen ruhları size orayı mekân etmeyecektir…
Binlerce masumun kanıyla suladığı Gazze ve Filistin, eninde sonunda ancak orada izzetle mücadele edenlerin olacaktır. Ancak Gazze gibi, Gazeliler gibi izzetli olanlara mekân olacaktır.
Gazze'de iyiliği yok edenler, iyiliğe kastedenler, saflığı öldürenler; kötülüklerinin fenalığında ifna (yok) olacak, çirkinlikleri ile kötülükleri ile Gazze’yi, Filistin’i yurda dönüştüremeyeceklerdir: Orayı kendilerine mekân kılmanın imkânına ulaşamayacaklardır.
Gazze İsrail’e mekân olmayacaktır. Çünkü biliyoruz ki kötü fenalığıyla yok olmaya mahkûmdur. Ve her şeye rağmen biliyoruz ki er veya geç kötü kendi mezarına ulaşarak yok olacaktır. Gazze ve Filistin; İsrail’in mekânına değil kendi mezarlarına dönüşecektir… Sözün özü; mekânın ruhu vardır ve Gazze’de ve Filistin’de, mekânın ruhu Gazzelilerin izzetini taşımaktadır ve bu ruh ne olursa olsun zalimleri yok edecektir.
0 Yorum