Hz. Peygamberin (sav) iftar sofrasına baktığımızda, sofranın çok çeşitli yemeklerle donatılmış, kalabalık, pahalı yiyeceklerin yer aldığı şekliyle olmadığını, tam aksine sade ve mütevazi bir sofra olduğunu görüyoruz. Çoğu zaman birkaç hurma veya hurmadan mamul helva veya un çorbası gibi son derece sade ve mütevazı bir sofrada iftar açtığı bilinen gerçeklerdir. Sahurda hurma ile kavrulmuş un yemeğini sevdiği ve bunu yediği söylenmektedir. Hz. Muhammed (a.s.)’ın devrinde yemek için fazla gıdanın olmadığını, zamanın beslenme şeklinin bu yönde olduğunu hatta yoksulluktan dolayı fazla yemek yemediğini söyleyenler vardır. Oysa gerektiğinde beş parmağından beş çeşme gibi su akıtan, iki kişilik yemekten yüzlerce kişinin doyması gibi büyük mucizeler gösteren bir zat, istese ve dileseydi her zaman sofrasını türlü türlü yiyeceklerle donatamaz mıydı? Elbette donatabilirdi. Lakin O’nun yemek yemesi sadece “belini doğrultabilecek birkaç lokma” amacı taşıdığını görmekteyiz.
Necip fazıl Kısakürek, Hz. Muhammed (a.s.)’ın sofrası ile günümüz insanlarının sofrasını kıyasladığında karşılaştığı sonucu şu veciz ifadelerle dile getirmiştir. “Bizler açlıktan karnına taş bağlayan peygamberin, doymak bilmeyen ümmetiyiz”
Hz. Muhammed (a.s.) döneminde ön plana çıkan yiyecekler içinde en önemlisi hurmadır. Bu özelliğinden dolayıdır ki hurma Müslüman toplumlarda kutsal bir meyve olarak değer görmektedir. Hac ibadetini yerine getirdikten sonra memleketlerine dönen Müslümanların yakınlarına ve dostlarına mutlaka hurma ikram etmelerinin sebebi, hurmanın Hz. Muhammed(a.s.) tarafından bizzat değer görmesi olarak söylenebilir.
Hz. Muhammed (a.s.)’ın hurma konusunda söyledikleri göz önüne alınırsa lezzetli oluşunun yanı sıra sağlık açısından da hurmanın mükemmel bir gıda olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Sa’d Bin Ebi Vakkas (r.a)nın rivayet ettiği hadis-i şerife göre Resulullah /a.s.) buyurdular ki: "Kim her sabah acve hurmasından yedi tane yerse o gün geceye kadar ona ne zehir ne de sihir zarar verir."(Buhari Tıbb 52,Et’ime43,Müslim Eşribe-154 Davud-Tıbb,12 )
Bu bilgiler ışığında Hurma’yı daha yakından inceleyecek olursak görürüz ki, hurma hem besin değeri açısından hem de içerdiği lif zenginliği nedeniyle birçok derde deva olabilecek bir gıdadır. Özellikle sindirim sorunu yaşayanlarda ve kabızlık sorunu olanlar günde birkaç hurma yedikleri takdirde sıhhat bulabilecekleri uzmanlar tarafından da dile getirilmektedir. Hurma’nın besin değeri incelenecek olursa şu sonuçlara rastlamak mümkündür.
100 gr. doğal şekilde kurutulmuş hurma meyvesinin yenildiği takdirde insan vücuduna 274 kalori, yaklaşık 2 gr. protein; 50 gr. Karbonhidrat, 2.5 gr. lif kazandırmaktadır.
Hurma, fosfor, kalsiyum, demir: sodyum, potasyum, A vitamini ve B grubu vitaminleri açısından da zengin sayılabilecek bir gıdadır.
Hurmanın sade olarak iftarda yenilmesinin yanında bazı yemekler elde edilerek de yenilmesi söz konusu olabilir. Hem Hz. Muhammed(a.s.)’ın tavsiyelerine uymak ve hem de hurmadan güzel bir yiyecek elde etmek amacıyla “Hurma kavurması”nı tarif etmeye çalıştım.
HURMA KAVURMASI
Malzemeler:
1/2 kg Hurma
1 çorba kaşığı tereyağı
2 Yumurta
1 Kaşık Un
Yapılışı:
1-Hurmalar yıkanır, çekirdekleri çıkarılır.
2-Tencereye tereyağı konulur. Eriyince hurmalar atılır, ezerek kavrulur.
3-Bir kapta yumurtalar un ile birlikte çok olmayacak dozda çırpılarak pişen hurmaların üzerine gezdirilir.
4-Yumurtalar da pişince servis edilir.
Afiyette kalın
0 Yorum