Reklam Alanı

PEYGAMBER EFENDİMİZİN DOĞUM GÜNÜ

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

 

 

Muhterem Kardeşlerim…

Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz. 

Efendim;

Efendim; Mevlid Kandili, 14 Eylül 2024 Cumartesi (11 Rebiulevvel 1446) günüdür.

Dinimiz sadece kâfirlerin ibadet ve haram olan âdetlerini yapmayı yasaklar. Mubah olan âdetlere izin verir. Peygamber Efendimizin Papaz ayakkabısı ve Rum cübbesi giydiği muteber eserlerde bildirilmektedir. Doğum gününe önem vermeyi Hıristiyanlar, Müslümanlardan öğrenip, almışlardır.

Mevlid, doğum zamanı demektir. Peygamber Efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramıdır. Mevlid Gecesinde, Peygamber Efendimiz doğduğu için sevinenlerin günahları affedilir.

Bu gece, Peygamber Efendimiz aleyhisselamın doğum zamanlarında görülen halleri, mucizeleri okumak, dinlemek çok sevaptır. Kendisi de anlatırdı. Eshab-ı Kiram da bir yere toplanıp, okurlar ve birbirlerine anlatırlardı.

Yaş günü kutlamak ibadet değil âdettir. Bu âdet Hıristiyanlardan gelmiş olsa bile, ibadet olmadığı için bir Müslüman’ın, doğum günü, evlilik yıldönümü, anneler babalar günü gibi günler tertip etmesinde, yılbaşlarında tebrik kartı yazmasında mahzur yoktur. Günah olmayan böyle âdetleri taklit etmek caiz olur. Ancak yaş gününde mum dikmek gibi faydası olmayan âdetleri yapmak uygun olmaz.

 

Peygamber Efendimiz, uzun entari giymiş, şalvar ve pantolon giymemiştir. Şalvar giymek âdette bid’attir. Âdette bid’at olan şeyi yapmak günah değildir. Uçağa binmek de âdette bid’attir, günah değildir. Bunun için âdet olan yerlerde, kâfirlerden gelmiş olsa bile, kadınların çarşaf ve erkeklerin pantolon giymeleri günah olmaz. Peygamber Efendimiz, bazen Rum, bazen Arap elbisesi giyerdi. Tirmizi’nin bildirdiği Hadis-i Şerifte, “Kolları dar, Rum cübbesi giyerdi” deniliyor. (Mevâhib-i Ledünniyye)

 

Hakim’in rivayet ettiği, “Bir kavme benzeyen onlardandır” Hadis-i Şerifindeki benzemek, ibadetlerde benzemektir. Kılık kıyafetle ilgili şeyler âdettir. Çirkin olmayan âdetlerde kâfirlere benzemek günah olmaz. İbadette kâfirlere benzemek bazı yerlerde mekruh, bazı yerlerde haram, bazı yerlerde küfür olur. Mesela haç takan kâfir olur. Fakat kâfir gömleği giymek, saç uzatmak günah olmaz. Çünkü bunlar âdettir.

Doğum gününde, evlilik yıldönümünde pasta yapılır, meşrubat, çay içilir, yemek yenebilir. Mum dikmek uygun değildir, yapmamak lazımdır.

Yaş gününü veya evlilik yıl dönümünü tebrik etmek ve hediyeleşmek âdettir, zararlı değildir. Sevgiyi artırır. Bunlar yapılırken, günah olan bir şey yapmamaya dikkat edilirse mahzuru olmaz.

Bazen çocuklara doğum günü için hediye falan alıyorlar. Böyle kutlamalarda hicri seneye göre hareket etmek âdettir, miladiye göre de olur. Peygamber Efendimizin doğumu hicriye göre yapılıyor. Hicriye göre yapılması da iyidir. Yani ikisi de olur. Ama hicriye göre yapmak daha iyi olur.

 

[İslamiyet’te, Güneş yılının ayları içinde sayılı bir mübarek gün yoktur. Doğum günü ve mübarek geceler, hicri yıl ile kutlanır. Bütün ibadetlerde ve dini faaliyetlerde kameri aylar esas alınır. Hac, oruç, kurban ve bayram günleri kameri aylara göre tespit edilir. Haccı Allahü Teâlâ’nın bildirdiği Zilhicce ayında yapmayıp da, miladi bir ayda, mesela Ocak’ta yapmak, Oruc’u Ramazan’da değil de, Şubat’ta tutmak, dini kökten değiştirmek olur. Kadir gecesi, Arefe Gecesi, Ramazan Bayramı Gecesi, Kurban Bayramı Geceleri, Berat Gecesi, Mevlid Gecesi, Mirac Gecesi, Regaib Gecesi, Muharrem Gecesi, Aşûre Gecesi de Kameri aylara göre tespit edilir. Allahü Teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bu gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, dua ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Bu geceleri de başka günlere almak dini değiştirmek olur. Allahü Teâlâ, “Bu gecelerde yapılan dua ve tevbeleri kabul ederim” buyuruyor. Şimdi biri çıkıp, “Ya Rabbi, sen Mevlid Gecesini Rebiulevvel ayının onikinci gecesi yapmış idin, biz onu Nisan ayına aldık. Biz sana uymuyoruz, sen bize uy” dese, ne kadar çirkin olur.]

 

Bid’at, âdette bid’at ne demek?

 

Bid’at, sonradan çıkarılan şey demektir. Sonradan çıkan şeyler ya âdette veya ibadette olur. Âdette bid’at, sevap beklenilmeden, dünya menfaati için yapılan şeylerdir. Âdette bid’at, bir ibadeti bozmazsa veya dinin yasak ettiği bir şey değilse günah olmaz.

Âdette olan bid’at, uçağa binmek, ceket giymek, çay ve kahve içmek, Analar Babalar Günü tertip etmek gibi dinin yasak etmediği bir şey ise, günah değildir. İbni Âbidin hazretleri, “Yemek, içmek ve giyinmek gibi âdetlerde, değişik şekillerden çirkin, zararlı olanlarını kâfirlere benzemek niyetiyle yapmak tahrimen mekruhtur. Zararlı olmayanları, onlara benzemeye özenmeden yapmak, kullanmak mekruh olmaz. Resulullah Efendimiz papaz ayakkabısı giymiştir” buyurdu. (Redd-ül Muhtar)

Peygamber Efendimiz kolları dar Rum cübbesi de giymiştir. (Tirmizi, Mevahib)

 

Resulullah Efendimizin ibadet olarak yaptığı, ezan okumak, cemaatle namaz kılmak gibi dinimizin şiârı olan sünnetlere Sünnet-i Hüda denir. İbadet olarak değil, âdet olarak yaptığı şeylere ise, Sünnet-i Zâide denir. Bina yapmakta, yiyip içmekte, elbisede, yaptığı ve kullandığı şeyler böyledir. Bunları yapmamak ve âdette bid’at olan, yani sonradan ortaya çıkan yenilikleri yapmak günah olmaz. (Hadika)

 

İbadette bid’at, Peygamber Efendimiz ve dört Halife zamanında bulunmayıp da, dinde, sonradan meydana çıkarılan, uydurulan inanışlara, sözlere, işlere, şekillere ve âdetlere denir. İbadetlere bid’at karıştırmak büyük günahtır. 

Hadis-i Şerifte buyuruldu ki:

”Her bid’at sapıklıktır ve her sapık da Cehennemdedir.” [İbni Asakir]

İbadete bid’at karıştırmak, Allahü Teâlâ’nın bildirdiği dinde noksanlık bulmak, koyduğu hükümleri beğenmemek, dini değiştirmek olur. İslam Âlimleri, bid’ati, Bid’at-i Hasene ve Bid’at-i Seyyie diye ikiye ayırmışlar, mektep, kitap gibi sonradan yapılan şeylere Bid’at-i Hasene demişlerdir. Hadika’da, “Böyle bir bid’at, bir ibadetin yapılmasına yardımcı olduğu için, dinimiz izin verir” buyuruldu. 

İmam-ı Rabbani hazretleri ise, dinin izin verdiği böyle faydalı şeylere, bid’at kelimesini bulaştırmamak ve bunlara Sünnet-i Hasene [iyi iş] demek gerektiğini bildirir. Sünnet, burada yol, iş demektir. Yolun, işin iyisi de, kötüsü de olur. Hadis-i Şerifte, Sünnet-i Hasene [iyi çığır] açanlar övülmekte, Sünnet-i Seyyie [kötü çığır] açanlar ise kötülenmektedir. (Müslim)

 

Kâfirlerin ibadet olarak yaptıkları şeyleri Müslümanların yapması caiz olmaz. Mesela Papazlar, ibadet için Zünnar kuşanır, haç takar. Müslümanların, böyle yapması küfür olur.

 

Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)

 

PEYGAMBER EFENDİMİZİN DOĞUM GÜNÜ
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.