"Ey iman edenler! Allah’a yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır/sabit kılar." (Muhammed/7)
Mescid-i Aksa'nın bulunduğu mübarek toprakların kudsiyeti, âyeti kerime ile beyan edilmiştir. Etrafı mübarek kılınmış olan Mescid-i Aksa'nın bir parçası olan Gazze şehri de, bu mübarek kılınmış toprağın bir parçası olması hasebiyle; Ümmetin ortak meselesi ve korunması anın vacibi olan bir emanettir. Dün olduğu gibi bu gün ve yarın, Mescid-i Aksa Gazze ve Filistin diye bir meselesi, derdi/davası olmayan herkes, kusurludur, suçludur ve kendi kendisiyle bir kez daha yüzleşmelidir! Evet, 7 Ekim 2023 başlayan Aksa Tufanı ile; tüm dünyada insanlığının gözündeki kara perdeler indi onların yerine; daha objektif, daha sağlıklı gören ak perdeler çekildi... Ve insanlar, artık Kudüse, Gazze ve Aksa olayına; eskisi gibi ön yargılı ve şartlı değil de, farklı ama daha objektif bir pencereden bakmaya başladılar...
Çünkü mülkün yegane sahibi olan Allah, bu son süreçle birlikte Gazze'yi; bir okul, bir laboratuvar olarak tüm insanlığın önüne koydu! Bu okul öyle böyle sıradan bir okul değil, herkesin mahşeri vicdan notlarının beli olacağı bir okuldu. Gazze aynı zamanda, kimin dna'sının ve kimyasının sağlam veya çürük/bozuk olduğunu ölçen bir analiz laboratuvarı da oldu... Gazze; aynı zamanda, dünya insanlığının manevi kisvesini ölçen bir dokuma fabrikası oldu ki, kimin kumaşının daha sağlam olduğunu meydana çıkardı. Onun için diyoruz ki, Gazze; tüm insanlığın onur sınavıdır. Bu Sınavı geçti notuyla geçen kazanır. Bunun ciddiyetine tüm dünya şâhitlik ediyor. Bakınız daha düne kadar, İslâma ve Müslümanlara karşı ön yargılı olan batı dünyasının halkları; Aksa Tufanıyla birlikte İsrail terör devletinin Gazze şehrine yaptığı vahşete, katliama rağmen, Müslümanların metanet ve teslimiyetlerini görünce, islamı araştırmaya başladılar. Şimdi, Avrupa'nın her tarafından insanlar, akın akın İslâma gelip imân ile şerefleniyorlar. Bunu kim yapıyor/yaptırıyor diye sorarsanız; âziz ve Celil olan Rabbimiz yapıyor ama Gazze'yi vesile kılarak yapıyor. İşte Gazze bundan dolayı, insanlığın onur sınavıdır, ortak vicdanıdır.
Bu gün Gazze veya Filistini savunabilmek için, amiyane tabirle Müslüman (öncelikli olarak Müslümnaların davasıdır) olmak da gerekmiyor aslında, fakat insan ve vicdan sahibi olmak yeterlidir! Ezcümle Gazze, yirmi birinci asırda; İzzeddin el-kassam tuğaylarına ve Hamasın yiğit mücahidlerine ev sahipliği yaptığı için; tüm insanlığın ortak vicdanı ve meselesi haline gelmiş bulunmaktadır...
Özellikle esirlerin takasında, Hamas generallerinin, esirlere İslâmın esirler hukukuna göre muamele etmeleri; tüm batı dünyasını şaşkına çevirmiş durumda... Çünkü İtrail'ın acımasız askerleri, ele geçirdiği her filistinliye en adi ve hunharca işkenceler ederken; Hamas tam aksine İslâm'ın, esirlerle ilgli hukukuna riayet etmekle; tüm dünya müstekbirlerine bir ders verdi/ vermektedir... Ve serbest bırakılan o esirler, hala Hamas diyorlar başka bir şey demiyorlar. Bu şu anlama geliyor: Siz Allah'a karşı samimi ve dürüst olursanız, Allah size yardım eder, kadrinizi yüceltir, ayaklarınızı sabit kılar ve sizin korkunuzu düşmanlarınızın kalbine koyar!
Evet, Gazze; tüm dünyanın ve insanlığın onur ve şeref sınavıdır. İnsanım diyen hiçbir kimse, benim Gazze diye bir meselem, problemim veya gayem yoktur diyemez, dememelidir...
Ey iman edenler! Allah’a yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır /sabit kılar! (Muhammed/7)
İşte İzzeddin el-kassam tuğayları Hamas, şimdi bu ayetin gereğini yaptıkları için; Allah onlara nusret ve yardımını göndermeye devam ediyor. Belki de görmediğimiz askerleriyle onları destekliyor da! Allaha hiçbir şey zor değildir. Bedir'de bir avuç Sahabenin yardımına melekleri gönderen Allah, Hamas kahramanlarının yardımına da göndermeye kadir ve müktedirdir! Ama en can alıcı olan husus şudur: "Hamas durduğu yeri bilmiş ve seçmiştir; peki İslâm âlemi bu işin neresinde yer almaktadır? Yarın, pişmanlık duyacağımız yanlış bir yerde; bu gün durmayalım!
Vesselam...
01 Ocak 2024
0 Yorum