Müslüman olduğunu söyleyen, namaz kılan, en azından Cumaya giden satıcılardan ve alışveriş yapanlardan pek çok kimsenin boykot çağrılarına kulak tıkadıklarını, hocalarımızın “İsrail ve destekçilerinin mallarının alım satımı haramdır.” Şeklinde uyarılarını dikkate almadıklarını, bu alış ve satıştan vazgeçmediklerini görüyoruz. Marketlerde, bakkallarda, toptancı dükkânlarında hiçbir şey yokmuş gibi İsrail mallarını görmeye devam ediyoruz. Müslüman diyarındaki bu vurdumduymazlık çok üzücüdür.
İsrail’in aralıksız olarak vahşice bebekleri ve çocukları öldürmesi ve soykırım uygulaması karşısında boykot çağrılarına kulak tıkayıp ticaretinin derdine düşen, ya da daha ucuz alışverişin hesabını yapan kimse, meşru bir mazereti yoksa en basit deyimle zulme rıza gösteren bir vicdansızdır. Gazze’nin sayıları on bine yaklaşmış şehit bebekleri konuşulunca, “Ne yapalım, onlar için yüreğimiz yanıyor ama elimizden bir şey gelmiyor!” diyenlerin önemli bir kısmının bu katillerin mallarını boykota katılmadıkları, mel’un İsrail ve yandaşlarının ürünlerini satmaktan geri durmadıkları gözlerden kaçmamaktadır. İmanının ve vicdanının gereği İsrail’i ve destekçilerini boykota katılan duyarlı esnaflarımızı tenzih ederiz, sözümüz onlara değildir ancak, boykotu dikkate almayan kimseler, Gazze’nin bebeklerini değil, vaktiyle ataları konumundaki müşriklerin Lât ve Menât putları gibi, putlaştırdıkları menfaatlerini düşünüyorlar ve ona tapmaya devam ediyorlar. İsrail’i boykot etmeye katılmayanların ellerinden geldiği halde bu basit harekete bile katılmamaları, sözlerinde yalancı olduklarını da gün gibi göstermektedir.
Şehit edilen minik yavrulara, İsrail’in yıktığı binaların enkazı altında ölen çocuk ve masumlara acımak, İsrail’e karşı öfkelenmek yerine ticaretini daha önemli gören zihniyet, İsrail kadar zalimdir. “İşte onlar, hidayet yerine sapıklığı satın aldılar bu ticaretleri kar getirmedi ve hidayette de olamamışlardır.” (Bakara, 16.) ayetinin işaretiyle Ahirette kaybedecekleri gibi, aslında dünyada da kaybetmişler, ticaretleri de başlarını yiyecektir.
İsrail mallarını boykota katılmayan, ticaretini şehit bebeklere değişmeyen kimi insafsızlar, yaptıklarına kılıf ve mazeret de bulmaya çalışıyorlar. Diyorlar ki, “İçimizdeki Yahudi gibi olanların mallarını satmaktansa, gerçek Yahudilerin mallarını satarım.” veya “Boykot başlayıp İsrail mallarının satışı düşünce, güya Müslüman firmalar ürünlerine fahiş zam yaptılar, onun için biz de onların mallarını alıp satmıyoruz.” türünden mazeretler ve yine hezeyanlar sarf ediyorlar. Oysa pahalı ya da kalitesiz olsa dahi eğer İsrail ve destekçilerinin ürünü değilse onun bedeli Yahudi’nin bu soykırımına katkı sunmuyor. İsrail ve destekçilerinin ürünü ise ucuz ve kaliteli olsa da soykırıma katkı sunuyor, destek oluyor.
Bilindiği gibi yenilmesi, içilmesi ve kullanılması haram kılınan içki, domuz eti, akıtılmış kan, leş ve putların satışı da yasaktır. Peygamber (ASV) ‘ın: “Allah bir topluma bir şeyin yenilmesini haram kılmışsa, ondan elde edilecek kazancı da haram kılmıştır.” Hadis-i şerifi bu konuda genel bir ilkedir. (Ebû Dâvûd, Büyû‘ (İcâre), 66.) Satın alınması haram olan bir ürünün, satılmasının da haram olduğu hadis-i şeriften anlaşılmaktadır. Peygamberimiz (ASV), şarabın satılması konusunda “Onun içilmesini haram kılan Allah, satılmasını da haram kılmıştır.” buyurmuştur. (Müslim, Müsâkât, 68.) Bu itibarla fıkıh âlimlerimiz, Müslüman bir kimsenin, haram kılınan şeyleri Müslüman ya da gayrimüslim kişilere satmasının caiz olmadığını belirtmişlerdir.
Kesin olarak bilinmelidir ki, hem İsrail ürünlerini, hem bütün dünya medyasının gözü önünde İsrail’e maddi-manevi desteğini ilan eden ve İsrail askerlerine yaptığı bağış ve ikramları görüntülenen firmaların ürünlerini satın almak da satmak da haramdır, alkollü içkiler ya da domuz alım-satımından farksızdır.
Bir Müslümanın gıyabında hoşlanmadığı sözü söylemeyi Kur’an’ında gıybet adını vererek “kardeşinin ölü etini yemek” derecesinde iğrenç olduğunu beyan eden yüce Allah, acaba bu İsrail vahşetine seyirci kalan liderleri, İsrail mallarını almakla bir nevi vahşetine destek olan Müslümanlara ne diyecek? Onları nasıl bir sıfatla niteleyecek?
Müslüman satıcılar, marketler ve bakkallar, İsrail ve destekçilerinin mallarını satmaktan kaçınmalıdırlar. Alkollü içkileri ve domuz eti satmadıkları gibi aynı ölçüde haram olan İsrail ve destekçilerinin ürünlerini de satmamalıdırlar. Domuz eti veya alkollü içkiler için "Ne yapayım, ekmek parası.." demiyorlar, bu haramlardan uzak duruyorlar. Pekâlâ, Müslümanlığın gereği olarak Allah için, İsrail destekçilerinin ürünlerini de satmaktan sakınmalıdırlar. Bu ürünleri almak haram olduğu kadar satmak da haramdır.
Ucuz veya daha kaliteli deyip bebek katillerinin mallarını almaya devam ederek boykota katılmayan Müslüman! İsrail ve destekçilerinin haram mallarını satın alarak evine, ailene, çoluk çocuğuna bulaştırma. “Ey iman edenler, kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır.” (Tahrim, 6.) ayetinin işaretiyle, Gazze’yi cehenneme çeviren İsrail’le birlikte cehennem yoluna girmekten sakın.
Ve ey boykota katılmayan Müslüman satıcı! Kazancına haram karıştırmak istemiyorsan, bahane bulmadan bebek katili İsrail mallarını satmaktan vazgeç! "Zulmedenlere destek olmayın; sonra ateş sizi de yakar. Allah’tan başka dostlarınız olmadığına göre bir yerden yardım da göremezsiniz!" (Hud, 113) ayetinin sırrıyla seri katil zalime destek olmaktan vaz geç. Unutma ki Yüce Allah, boykot nedeniyle meydana gelen kaybını fazlasıyla karşılayacaktır.
0 Yorum