“Gazze dışında dünyada her yer işgal altında, hepimiz işgal edildik…
Bu savaş, insan haysiyetinin yeryüzünü aştığı bir savaştır.
Çünkü haysiyetin yeryüzünde ineceği bir yer kalmadı…”
Ayçin Kantoğlu
İnsanın ve insanlığın ve dünyanın Gazze ile imtihanı devam ediyor.
Gazze'de katliam devam ediyor, Gazze’de soykırım devam ediyor. Gazze'de vahşet devam ediyor…
Gazze bir imtihanda ve Gazze sonucu ne olursa olsun bu imtihanı alnının akıyla geçti. Ya Gazze’nin yanında olamayanlar; ya Gazze’ye gündemlerinde yer açmayanlar, yer açamayanlar; ya Gazze’nin feryadına sağır kesilenler; ya Gazze’nin acısını hissedemeyecek kadar hissizleşenler; ya hala basit bir boykotu bile yapmaktan imtina edenler…
Ya insanlık; ya dünya; ya her birimiz bir mihenk taşı olan Gazze imtihanından geçebildik mi?
Gazze bir mihenk taşı; izzet ve izzetsizlik arasında.
Ya Gazze'nin, izzetin, haysiyetin, katledilen bebeklerin, öldürülen masum insanların, o izzetli insanların, o tertemiz çocukların yanında olacağız. Ya da insanlıktan nasibi olmayan, bebeklere düşman, insana düşman, insanlığa düşman haysiyetsiz vahşi siyonist örgütün yanında…
Gazze bir mihenk taşı; insan olmak ve olamamak arasında.
Ya eşrefi mahlûkat olan insanın şerefine uygun bir yaklaşım ortaya koyarak, Gazze’nin, o güzel insanların, o meleklerin saflığını taşıyan bebeklerin, o yüreği yanan annelerin yanında olarak acılarını hissedeceğiz. Ya da baştan ayağa hayvandan daha aşağı bir tavırla, bütün insanlığı hayvan olarak gören, “esfeli safilin” olan alçakların alçağı bir yaklaşımın yanında, insan olmaktan uzak, hissiz ve duygusuz, hayvandan aşağı bir tavırsızlık ve tepkisizlik sergileyeceğiz.
Gazze bir mihenk taşı; iyi ile kötü arasında.
Ya iyi olmak gibi bir derdimiz olacak ve Gazze için ne yapabilirim sorusunun muhatabı kılacağız kendimizi; ya da Gazze’de işlenen bütün fenalıklara gözünü ve gönlünü kapatma kötülüğünü yapacağız kendimize. Ya Gazzelilerin yanında olmak, iyinin yanında olmak, iyilerle olmak, iyilerden olmak gibi bir meselemiz olacak; ya da dünyadaki bütün kötülerin ve kötülüklerin temsilcisi vahşi terör devleti israilin yanında, kötünün yanında, kötülerin yanında kötülerden olmak gibi bir aşağılık duruma mahkûm edeceğiz kendimizi.
Gazze bir mihenk taşı; güzel ile çirkin arasında…
Ya Gazze’ye dair, Filistin’e dair, Kudüs’e dair, Mescid-i Aksâ’ya dair, umudu besleyecek, aydınlığa ışık taşıyacak, insanlığa nefes olacak sorumlu bir yaklaşımla güzelliğe hizmet ederek güzelleşeceğiz; ya da dünyayı cehenneme çevirmeye vaat etmiş vahşi siyo/nazinin karanlıklarından kurtulmak için hiçbir şey yapmamanın sorunlu yaklaşımında boğulmaya mahkûm olarak çirkinleşeceğiz…
Evet, Gazze her birimiz için başlı başına bir imtihan. Gazze bir mihenk taşı; izzet ile izzetsizlik arasında, insan olmak ile olamamak arasında, iyi ile kötü arasında, güzel ile çirkin arasında. Ya Gazze’nin yanındasınız ya da kötüsünüz; ötesi yok... Madem ötesi yok, uzatmayalım; Ayçin Kantoğlu ile başlamıştık yine onunla bitirelim. “Dış'ınız ne olursa olsun Türk, Alman, Fransız, İngiliz, Amerikalı iç'iniz Gazze ise hamd olsun! Dış'ınız ne olursa olsun Türk, Arap, Afrikalı iç'iniz İsrail ise veyl olsun!”
0 Yorum