Pandemi ve depremin tetiklemesiyle; özellikle Akziyaret, Sancak, Gölpınar, Kızlar, Yarımtepe, Yusufkuyu, Tülmen, Maşuk, Hamurkesen, Başören, Külaflı vb. bölgelerindeki tarla ve Fıstıklıklarda yoğun müstakil ev, villa, site tarzında ruhsatsız kaçak yapılaşma başladı.
Çıkın Diyarbakır yoluna havaalanına kadar gidin.
Vaziyet ortada, Yok diyenlere Uydu haritaları ortada…
Kontrol yok , Denetim yok. Sorumluluk üzerine alan yok.
İnsanlar çılgınca hiçbir iktisadi yaklaşımla açıklanamayacak şekilde hesapsız kitapsz geleceği olmayan tarım alanlarına birikimlerini gömüyor.
Fiyatlar tamamen Balon.
İnsanları dizginleyecek kontrol ve denetim olmayınca emlak sektörünün elinde oyuncak oluyorlar.
Resmiyette ilçe belediyelerinin Kaçak yapı önleme birimleri var. Ama sahada yok.
Valiliğin Toprak koruma kurulu var. Ama kağıt üzerindeki taleplere bakıyor.
Valiliğin sahada herhangi bir kontrolu denetimi yok.
Büyükşehir tam evlere şenlik. Şehrin en yetkili amir kurumu. Sayın Başkana ; Saydığım Karaköprü bölgelerindeki Tarım alanlarının katledilişini, tarlaların, fıstıklıkların kesilerek evlerle dolmasını, Akçakale yolu üzerinde kaçak fabrikaların mantar gibi bitmesini nasıl karşılıyorsunuz diye sordum “ Sorunu Sayın Vali ile konuşacağım” dedi.
Hiç üstlerine alınmadılar. Sanki Büyükşehir ile hiç ilgisi yokmuş gibi Valiliğe ileteceğim “ dedi.
Tam çizgi film. Kendilerini hangi pozisyonda görüyorlar çözebilmiş değilim.
Kendilerini “ biz resmiyette tarım alanlarına imar planı yapılmasına izin vermiyoruz diye avutuyorlar. Hangi kaçak yapı, hangi villa sitesi, hangi depo, fabrika gelip imar istiyor ki?
Şehrin Haline Güler misin ağlar mısın.
Dediğim gibi esas ilk basamak olan İlçeden Tık Yok…
Eski belediyelerin uygulaması idi. Arada yıkım ekibi sahaya çıkar kazma küreğe el koyardı. Komik bir durumdu ama hiç olmazsa yaşadığını, nefes aldığını gösteriyordu Yıkmayı geçtik ,Hiç kaçak yapı yapanın kazma küreğine el koyulduğunu duydunuz mu ?
İmarsız alanları geçtik Güllübağ, Çamlıyayla’daki 8-10 milyonluk parseller bile haram ediliyor.O bölgeleri de çarpık yapılaşmaya kurban ediyorlar. Oralarda da usulsüz yapılaşmaya ses çıkarmıyorlar.
İddia edildiğine göre yapı denetime takılmamak için 199 m2 ruhsat alınıyor. 300-500 m2 inşaat yapılıyor.
Resmiyette ruhsatsız ve ruhsata aykırı her yapı durdurulur. Yıkım kararı alınır. Belli sürede yıkması istenir. Yıkmazsa Belediye yıkar, yıkım masrafını yapandan tahsil eder. Tarım arazisini eski haline getirmesi istenir.
Ayrıca para cezasına çarptırılır. Bilerek yaptığı tespit edilirse Hapisle yargılanır.
Ses çıkarmayan kaçak yapı birimi, Belediye başkanı hesap verir.
Varmı böyle bir sistem ? YOK…
Eskiden tek engelleri Su ve elektrik idi.
Geçen yıl çıkan torba yasadaki bir madde can kurtarıcıları oldu.
Eskiden 2004 den önce denilen ibare 31.12.2021 olarak değişti.
Bu tarihten önce yapıldığını belgelerlerse su ve elektrik bağlanıyor.
Onu nasıl çözüyorlar ?
Muhtar yapılan yapının kendi bölgesinde olduğunu, belirtilen tarihten önce yapıldığını söylüyor.
Belediye sorumluluk sahasında olduğunu, belediye hizmetlerinden yararlandığını belirtiyor.
Büyükşehir kapı numarası veriyor.
Elektrik kurumu enerjiyi bağlıyor.
Minare kılıf tamam…
Memlekete yazık,
Tarım alanlarımıza yazık,
Usulsüz, denetimsiz yapılar ilerde hep sorun olacak. 20 dönüm tek kişinin adına, üzerinde 20 dublex ev var. Milyonlar havada uçuşuyor.
Tapusuz, hisseli evler villalar için millet birbirine girecek.
Onlar farkında değil , Göz yumarak insanlara kötülük ediyorsunuz.
Birbirinizin üzerine atmayın, Elinizi taşın altına koyun.
0 Yorum