Bebek katili İsrail vahşetine karşı yürekleri parçalanmış, duyarlı ve çaresiz Müslümanlar, bir aydır İsrail’i boykot etmeye çağırıyorlar. Çünkü elden başka bir şey gelmiyor. Ayrıca basit, hafif, zararsız, tehlikesiz bir mücadeledir, herkes katılabilir ve İsrail ekonomisine zarar verdirilebilir. Buna rağmen vicdanları kabuk bağlamış vicdansız olanlar bu boykota katılmıyor. Hafif ve sıkıntısız görünmekle beraber yine de zor bir mücadeledir. Onun için boykot her babayiğidin harcı değildir.
Kur’an-ı Kerim, Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden kim onları dost edinirse, o da onlardandır. Allah zalim topluluğa hidayet etmez." (Maide, 51.) buyuruyor. Böylece Müslümanlarla savaş ahalinde olan Yahudilerin ve Hıristiyanların ticari ürünlerini satın alıp onlara para kazandırmak da dostluk kavramı içinde yer aldığından, onları boykot etmenin gerekliliğine işaret etmektedir. Yine başka bir ayette şöyle buyuruyor:
“Allah, din konusunda sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlarla iyi ilişkiler içinde olmanızı ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. Allah adaletli olanları elbette sever. Allah ancak, din konusunda sizinle savaşmış, sizi yurtlarınızdan çıkarmış ve çıkarılmanızda onlara destek vermiş olanlarla dostluk kurmanızı yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte bunlar kendilerine yazık etmişlerdir.” (Mümtehine, 8-9.) Ayet-i kerime, açıkça Müslümanlarla savaş halinde olan kâfirlere destek verenleri de düşman kapsamına almış, onlarla dostluk kurmayı açık bir şekilde yasaklamıştır. Bir ayı aşkın bir süredir Gaze’de masum Filistinli Müslümanlara soykırım uygulayan İsrail, bırakın Filistin’e yardım etmeyi, ateşkes çağrısı yapanları dahi düşman ilan ediyor. Bu itibarla, İsrail’in yanında yer alan, silah, para yahut sözle veya gönül bağıyla bir şekilde maddi veya manevi destek veren, her kim olursa olsun Müslümanların onlarla dostluk kurması yasaklanmış olmaktadır. İsrail ve destekçilerinin mallarını boykot etmek bu ayete göre bütün Müslümanlara farz kılınmıştır. Çünkü onlarla dostluk ve iyi ilişkiler içinde bulunma yasağı, boykot etmeyi gerekli kılmaktadır.
Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkelere bu terörist İsrail’in yanında ve yardımında oldukları gibi, çeşitli ticari firmalar, şirketler de bu zalimi destekleme kararı aldılar. Bu itibarla ülkelerini korumaya çalışan Hamas direnişçileriyle karşılaşmaya cesaret edemeyen İsrail askerleri, bebekleri ve savunmasız insanları öldürerek okulları, hastaneleri, camileri, kiliseleri en güçlü bombalarla yakıp yıkarak dünya kamuoyuna “savaştığını ve düşmanı yeneceğini” söylüyor. Bu öylesine güçlü bir ordu ki, koca koca adamlar en son teknolojik tanklarıyla, ölüm kusan uçaklarıyla minik yavrularla savaşıyor. Kanla kurulan, kanla beslenen bu vampir devlet, seri katil başkanıyla bebek, çocuk, kadın, yaşlı, hasta, ayırımı yapmaksızın, vicdanların kanadığı, hiçbir yüreğin dayanamadığı barbarlığına devam etmektedir.
Zorunlu ve her mümine farz olan bu boykota bazı kimselerin ve bazı kesimlerin katılmadığını, kimi çevrelerin de bunu önemsemediklerini duyuyor ve görüyoruz. Müslüman diyarında, Müslümanlar arasında bir bahaneyle veya şeytanın zihne koyduğu bazı kuruntularla olaya yaklaşmak ve boykota katılmamak üzücüdür. Elbette herkes kararında, tavrında özgürdür ancak bu kimselere eğer mümin iseler, “Müslümanların dertleriyle dertlenmeyen bizden değildir.” Hadis-i şerifi’nin ikazıyla Peygamber (ASV)’a tabi olan saftan ayrılmış olduklarını kendilerine hatırlatmak istiyoruz. En küçük çıkarı için din kuralını takmayan sözde Müslümanların İsrail’i boykot gibi bir derdi olmaz.
Din kuralıyla bağı olmadığı halde hakperest olan insani ve vicdani hislere sahip olanların da boykota katıldığını görüyoruz. O halde terörist İsrail’i boykot etmek için insan olmak yeterlidir. İnsanlıktan nasibi olmayanlara bir diyeceğimiz yoktur. Onların insani bir derdinin olması da beklenmez. Sigarası için orman yakmaktan çekinmeyen, dünyadaki tek hedefi ve yegâne ideolojisi menfaati, doyumsuz yiyecek-içecek ihtiyacını tatmin olan kimseler İsrail mallarını boykot edebilir mi? Edemez.
Kur’an-ı Kerim, Müslümanlarla savaşan kâfirleri dost edinmeyi yasaklamakla kalmamış, küfre sevgi duyan baba kardeş ve akrabalarla da dost olmayı yasaklamaktadır. İşte ayetin mealini dikkatlice okuyalım:
“Ey iman edenler! Şayet imana karşı küfre sevgi duyuyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi dahi dayanıp dostlar edinmeyin. İçinizden kimler onları dost edinirse, işte kendilerine kötülük edenler bunlardır. De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım-akrabanız, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaretiniz ve hoşlandığınız meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve O’nun yolunda cihattan daha sevimli ise, artık Allah emrini (kıyameti) getirinceye kadar bekleyin. (Başınıza gelecekleri göreceksiniz!) Allah fasıklar topluluğunu (günaha saplanmış kimseleri) hidayete erdirmez.” (Tevbe, 23-24.)
Kur’an’a inandığını söyleyen ama çıkarı uğruna İsrail ve destekçilerini boykot etmeye katılmayan, şeytanın telkini ve vesvesesiyle Müslüman kardeşlerine kulp takarak çeşitli kuruntuların oluşturduğu bahanelerle onları yeren fakat kâfirlere sempatiyle yaklaşan Müslümanlara bu ayeti dikkatli okumalarını tavsiye ederiz. Vampir İsrail’in zulmüne ve insafsız Amerika’nın insafına terkedilmiş Gazzeli kardeşlerimize imanî ve insanî taraftarlık ve zalime karşı nefret mahiyetinde boykot gibi en küçük bir çaba göstermezsek, vebalinin altından kalkamayacağımızı unutmayalım. Çünkü küfre rıza küfür, zulme rıza zulümdür.
0 Yorum