Filistin gündemimizdeki yerini korumaya devam ediyor. Gazze’de devam eden katliam devam ediyor. Bizler ise hep tekrar etmek durumunda kaldığımız cümlelere devam ediyoruz. Elimizden hiçbir şey gelmiyor. Böylesine duygu yüklü günlerden geçtiğimiz bir zaman diliminde başka konulardan bahsetmek doğrusu benim açımdan incitici geliyor. O yüzden her şeye rağmen Gazze’yi, Filistin’i, Kudüs’ü her dem gündemimizde tutmak gerekiyor diye düşünüyorum. Bütün çaresizliğimize, bütün utancımıza rağmen Gazze’ye dair, Filistin’e dair bir şeyleri hep hatırda tutmak, sanki oradaki katliama buradan hiçbir şey yapamayan bizler için en azından onların acılarını hissetmemize ve insan olmak tarafında durmamıza katkı sunacaktır. Bu duygular yaşadığımız süreçte belki de meseleyi salt bir duygusal bir durum olmaktan çıkarıp meseleye dair sıhhatli bir bilgiye ulaştırmalıdır. Evet, Filistin’e üzülüyoruz, Gazze içimizi acıtıyor ama konuya dair bilgi seviyemiz, meselenin tarihi, siyasi, dini, uluslararası ilişkiler yönüne dair birikimimiz ne? Bu soru önemli…
Bu girişten sonra sözü daha fazla uzatmadan, dünyada İsrail sorununa dair en ciddi çalışmalara imza atmış; "Yahudilik saygı duyduğum bir din, Siyonizm ise mücadele ettiğim bir siyasettir!" dedikten sonra kendi ifadesiyle, “yer yerinden oynadı ve bambaşka bir tavır sergilendi” diyen Roger Garaudy’e ve bu durumun sebebi kitaplarına getirmek istiyorum. “İsrail Sorunu, Siyasi Siyonizm”, “İlâhî Mesajlar Toprağı Filistin”, “Siyonizm Dosyası”, “İsrail, Mitler ve Terör” kitapları tam da yaşadığımız günlerde önemini yeniden ortaya koyan bir yaklaşım sunuyor. Buyurun o zaman kitaplarından hareketle Garaudy’nin “İsrail Sorununa” dair yaklaşımını ortaya koyan alıntılara bırakarak dünden bugüne cereyan eden süreci anlamaya çalışalım.
"Eğer bütün dünya halkları İsrail’e ve İsrail'i kayıtsız, şartsız ve sınırsız destekleyen Amerikan Birleşik Devletleri'ne dur demezse, sadece Ortadoğu değil, pek çok ülke bundan zarar görecektir..."
****
"İsrail Siyonist devleti, dikildiği Filistin'de ne tarihi, ne Tevrat'a dayalı dinî, ne de hukuki açıdan hiçbir meşruiyete sahip değildir..."
****
"Siyasi Siyonizm’le elbette mücadele ediyoruz, çünkü ırkçılık karşıtıyız. Antisemitizmi doğuran antisiyonizm değil, bizzat siyonizmin kendisidir... Dini siyonizmle siyasi siyonizmi, Yahudilikle siyonizmi, Eski Ahit’in İsrail'i ile Siyonist İsrail devletini birbirine çok tehlikeli bir şekilde karıştırmaktan kurtulmak için, siyasi Siyonizm’in maskesini düşürmeye çalışacağız. Bunu da onun dayandığı şu masal dünyasını (mitolojiyi), yani tarihi masalları (mitleri) ve sözde Eski Ahit’e dayalı mitleri inceleyerek ve irdeleyerek yapacağız. Ardından da siyasî siyonizmin o mitlere dayalı ön kabullerinin kaçınılmaz sonucu olarak ortaya çıkan şu siyasi realiteyi gözler önüne sereceğiz:
- Irkçılığa dayalı bir iç siyaset;
- İsrail'e muhtemel bir Yahudi göçünün sağlanması maksadıyla bir "hayat sahası açmak için saldırgan ve yayılmacı bir dış siyaset;
- Devlet terörü şeklinde kendini gösteren bir siyasi faaliyet."
****
"Siyonist ideoloji çok basit bir mantığa dayanır: Tekvinde şöyle denilir: "O gün Rab Abram'la ahit yaparak ona şöyle dedi: Mısır ırmağından büyük Fırat Irmağı’na kadar uzanan bu toprakları senin soyuna vereceğim. İşte bundan hareketle, bu Ahit'in neden ibaret olduğunu, “Vaad”in kime yapıldığını veya “Seçilmişlik”in kayıtsız şartsız olup olmadığını sorgulamaksızın, siyonist yöneticiler, kendileri agnostik veya tanrıtanımaz olsalar bile, söyle diyorlar: Filistin bize tanrı tarafından verilmiştir."
****
"Siyasi Siyonizm, Yahudiliğin sırf bir din olması fikrini sistemli bir şekilde reddeder. Söz konusu olan millettir. Theodor Herzl, "Yahudi Devleti"nde açık açık söyler: "Yahudi sorunu benim için ne sosyal ne de dini bir sorundur... Bu milli bir sorundur..."
****
"Bugün siyasi siyonizm iflas etmiştir. Siyasi siyonizmin bütün dünya yahudilerini Filistin'e getirip orada gerçek bir dünya gettosu oluşturma projesi suya düşmüştür..."
****
"Bir zulmün süresi, onun haklılığını gerektirmez... Bugün de yarım asırdan fazladır binlerce yıldan beri yaşayıp çalıştığı yurdu elinden alınmış, yuvasından kovulmuş veya kendi öz vatanında yabancı gibi yaşamaya mahkûm edilmiş Filistin halkı için aynı şey söz konusudur. Onun direnişi soyut veya uzak bir "tarihî hak" iddiası da değildir. Tam aksine hayatının bizzat köklerine karşı yapılan sürekli bir saldırıya hayati ve dizginlenemez bir ret, bir itirazdır."
****
"Bugün Yahudilerin dünyada en az güvende oldukları yer, İsrail Yahudi devletidir... Bugün İsrail’i terk eden Yahudiler, oraya gelip yerleşenlerden çok daha fazla sayıdadır..."
****
"Siyasi siyonizmin doğuşu.. Siyasi siyonizmin tartışmasız kurucusu, hem yazdığı Yahudi Devleti (1895) kitabı hem de Basel'de düzenlediği ilk Siyonist Kongresi (1897) ile Theodor Herzl'dir...
Siyonist devletin iç politikası…
Irkçılık ve devlet terörü…
İsrail politikasının iki temel karakteri ırkçılık ve yayılmacılıktır...
İsrail kanunu gereği, Petagonyalı bir Yahudi Tel Aviv havaalanına ayağını basar basmaz İsrail vatandaşı olur; Filistin'de doğmuş, Filistinli bir aileden gelen bir Filistinli vatansız sayılabilir. Burada hiçbir şekilde Filistinliler aleyhinde ırkçı bir ayrım söz konusu değildir; sadece Yahudiler lehinde bir tedbir vardır o kadar!"
****
"Siyonist Israil Devleti, bugün dünya barışını tehlikeye düşürebilecek küresel devlet stratejisi içinde böylesi bir önemi nasıl kazanabilmiştir?
-Çünkü İsrail Devleti, Batı'nın Ortadoğu’daki müşterek sömürgeciliğinin artık sadece vekili değildir. Dünya satranç tahtası üzerindeki güçler ilişkisinde, özellikle ABD için, önemli bir parça hâline gelmiştir."
****
"Filistin direnişi, askeri başarısızlıkları ne olursa olsun, evrensel değeri olan misyonu üstlenmiş; yani Verimli Hilal'in binlerce yıllık işlevi doğrultusunda, medeniyeti medeniyetle savunmanın tarihi görevini omuzlamıştır..."
****
"Avrupa kuzu kuzu ABD'nin peşine takıldığı için bir kere daha bütün Batı, İsrail saldırısına arka çıkarak "Üçüncü Dünya"ya meydan okuyordu.
- Israil siyonizmi ile bu dayanışma temel bir sebebe dayanıyor.
İsrail Ortadoğu'da ortak bir sömürgeciliğin vekilliğini yapıyor.
İsrail, ABD hesabına, Doğu ile Batı, Şark ile Garp arası ilişkilerin kapısını kapatan şu iki anahtarın gözcülüğünü yapıyor:
Süveyş Kanalı ve Çanakkale Boğazı. Bir üçüncü anahtarsa, zaten ABD'nin koruması Güney Afrika'nın elinde..."
****
Çocuklarımızın yaşaması veya ölmesi şu tercihe bağlıdır: Emperyal bir dünyanın kendi kendini imha etmesine izin mi vereceğiz, yoksa ahenkli bir dünyayı mı inşa edeceğiz?"
****
"Dünyadaki binlerce erkek ve kadın, inançları ne olursa olsun, geleceği seviyorlarsa, bilmelidirler ki: Batı medeniyeti iflâs etmiştir. Şayet Batı’nın bu savrulmalarına ve bu sapmalarına kendimizi bırakıverirsek Batı medeniyeti bizi gezegen çapında toplu bir intihara sürükleyecektir."
0 Yorum