Yaklaşan yerel seçimler öncesi partileri hummalı bir çalışma bekliyor.
Aday belirleme süreci özellikle bir kaç büyükşehirde ve ilçede partilerin genel merkezlerini bayağı yoracak.
Genel merkezlerin en fazla yorulduğu 2 tip yer olur. Bunların ilki; Rakip partilerin oylarının birbirine yakın olduğu yerler. Diğeri ise; halkı bilinçli olan yerler. Yani adayı beğenmezse parti gözetmeksizin istediği adayı seçen seçmenlerin çoğunlukta olduğu yerler.
Bunların haricinde kalanlar ise partiler için tabiri caizse “dolgu malzemesi” sayılan yerler.
Parti kimi aday ederse etsin, banko oy veren seçmenlerin çoğunlukta olduğu yerler. Hatta biraz daha bariz ve esprili bir dille örneklendirecek olursak; Mesela Anayasa ve yasalar müsaade etse, partiler buralarda sadece kendi adıyla seçime girse, adayını seçimden sonra açıklasa bile razı gelinen yerlerdir. Veya imkan olsa; partiler herhangi bir eşyayı aday etse bile o eşyayı seçebilecek seçmen kitlesinin çoğunlukta olduğu yerlerdir.
Bu tip yerlerde yerel yöneticiler kolay kolay değişmez. Ya çok önemli ve kamera kayıtlı bir yüz kızartıcı suçu ortaya çıkıp da sağlık sorunları bahanesiyle değişir. Ya da parti politikasına ters düşecek bir açıklaması nedeniyle değişir.
--Çoğu, belediyecilik hizmetlerinin en baz versiyonuyla idare eden yerlerdir.
--Şeffaflıktan dem vuranı çok fakat şeffaf olanı yok olan yerlerdir.
--Ülke politikasında zerre kadar söz sahibi olmayan yerlerdir.
--Şehirlerinin problemlerini Ankara’ya taşıyabilecek ve çözüm elde edebilecek yetkinlikte temsilcileri olmayan yerlerdir.
--Şahsi her işin, milletin işinden önde tutulduğu yerlerdir.
--Genellikle iki kelimeyi bir araya getiremeyen kişilerin partiler tarafından aday edildiği yerlerdir. (Böylece partinin kafası kulağı rahat eder)
--Ankara’ya tek başlarına gittiklerinde birbirlerinin kuyusunu kazmaya, hep birlikte gittiklerinde, “ne muhteşemsiniz efendim” deme yarışına giren temsilcileri olan yerlerdir.
İşte bu şehirler ve ilçeler, partilerin genel merkezleri nezdinde “dolgu malzemesi” mesabesindedir. En önemli araştırmalarını, kıymet verdikleri şehirler için yaparken, buralar için yüzeysel bir prosedür uygularlar.
Özetle ifade etmek gerekirse,
“Dünden razı olanın” kıymeti de “dünden kalan çayın ikram edileceği” ölçüde soğuk, tatsız ve baştan savma oluyor.
İyi okumalar.
0 Yorum