Reklam Alanı

DİL YARASI MI HANÇER YARASI MI KESKİN?

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” (Muvatta)

 

Kürtçe de bir deyim vardır: sağ dıbe dewsa xençeran, feket sağ nabe şuna xeberan! Yani, hançerin yaraladığı yer iyileşir, ama keskin dilin sarfettiğini sözün yarası ilişemez. Çok doğru ve yerinde bir tespit. Onun içindir ki, dil yarası hançer yarasından daha etkilidir. Söz konusu, darb-ı mesel aslında; davetçi kimselerin, insanları hakka davet ederken göz önünde bulundurmaları gerken, konuşma usulü ve üslubuyla ilgili bir tespittir. Konumuzla ilgili olarak, fıkıh âlimi Faruk Beşer Hoca şu tespitlerle bulunmaktadır:

 

"Önce İslam'ı anlatmanın; tebliğ ve davetin, ikinci olarak da öteki ile ilişkilerimizin nasıl olması gerektiği konusunda, hemen hepimizin dile getirdiğimiz bir prensip vardır: İnsanlara Allah'ı ve O'nun dinini Kavl-i leyyin, yani yumuşak sözle anlatma. Kırıcı olmama, suçlamama, hakaret etmeme, bağırıp çağırmama, nazik ve kibar olma, gönül okşayıcı olma demek.

 

Bunun dayandığı dini esas Tâ-Hâ Suresinin 20/44. Ayeti kerimesi. Allah Hz. Musa'yı ve kardeşi Harun'u davet için Firavun'a gönderirken “

 

gidin ona yumuşak sözlerle anlatın, belki düşünüp kendine gelir

 

” buyurur. Burada anlatacak olan Ulül'l-azm peygamberlerden biri ve onun yine peygamber olan kardeşidir. Anlatacakları kişi de yeryüzünün en azgınlarından biri olan Firavun'dur. Bu şartlarda bile yumuşak bir davet üslubundan söz ediliyorsa, geriye kalan her yerde bu yumuşaklığın sürdürülmesi gerekir diye düşünülür.

 

Evet, yumuşak söz yılanı deliğinden çıkarır misali; her birimize düşen vazife, insanlara karşı kaba ve yakışıksız sözler kullanmak yerine, daha yumuşak, daha merhametli, daha kucaklayıcı ve bencillikten gösterişten uzak, bir üslupla yaklaşmamızdır!

 

Her birimizin üzerinde durması gereken bir mesele olan yumuşak sözlü olmakta özellikle davetçi kardeşlerimizin, daha hassas ve nezaketli davranmaları gerekir. Nitekim, yumuşak davranışla ilgili olarak; âziz ve Celil olan Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

 

"Sen onlara sırf Allah’ın lütfettiği merhamet sayesinde yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onların bağışlanmasını dile, iş hakkında onlara danış, karar verince de Allah’a güven, doğrusu Allah kendisine güvenenleri sever. (Al-i İmran

159)

Evet, Rabbimiz Efendimizin (s.a.v) şahsında; davet ve tebliğ görevini yapacağımız zamanlarda bize yumuşak davranmayı, merhametli olmayı emir buyururken, kaba, kırıcı, incitici, yaralayıcı, dışlayıcı ve katı kalpli olmaktan da men eder! Dolayısıyla vaiz ve hatip kardeşlerimizin, bu konuda daha temkinli ve daha dikkatli davranışlar sergilemeleri gerekir ki; insanların gönlüne girebilsinler. Aksi takdirde, hak bildiklerimi kimseden esirgemem gerekçesiyle; şiddet, öfke ve hiddetle insanlara hitap edenlerin sözü, sahibini yalnızlık sarmalına sürükler... 

 

Gün gelir, meydanlarda onu/onları alkışlayanlardan hiç kimsenin kalmadığını görecek, ve onlar kendi nefisleriyle baş başa kalacaklardır! Mümin olmanın vasıflarından biride, Müslüman kardeşlerine karşı merhametli; inkârcılara karşı ise şiddetli/tavizsiz olmalarıdır! Rabbimiz Kerim kitabımız Kur'an'i kerimde şöyle buyurmaktadır: 

 

 O, Allah’ın elçisi Muhammed’dir. Onunla beraber olanlar da kâfirlere karşı sert, kendi aralarında merhametlidirler. Onları, Allah’ın lutuf ve rızâsına talip olarak hep rükûda ve secdede görürsün. Secdenin tesiriyle yüzlerine simaları oturmuştur; Tevrat’ta onlar için yapılan benzetme budur. İncil’deki misalleri ise bir ekindir: Çiftçileri sevindirmek üzere filiz verir, onu güçlendirir, kalınlaşır ve kendi sapları üzerinde durur. Onlar (müminler) yüzünden kâfirler öfkeden kahrolsunlar diye (böyle olmuştur). Onlar arasından iman edip dünya ve âhirete yararlı işler yapanlara Allah bir bağışlama ve büyük bir ödül vaad etmektedir. (Fetih,29)

Rabbim, cümlemize; kavl-i leyyine ile İslâmi ölçüler dahilinde hareket etmeyi nasip etsin. 

05.Ekim.2023

 

Kalın sağlıcakla efendim.

DİL YARASI MI HANÇER YARASI MI KESKİN?
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.