Muhterem Kardeşlerim…
Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz.
Efendim;
26 Eylül 2023 Salı günü (11 Rebiulevvel 1445) Mevlid Kandilidir.
Mevlid Gecesi; Rebî'ul-Evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir. Dünyadaki bütün insanlara Peygamber olarak gönderilen, Muhammed aleyhisselamın doğduğu gecedir. Bu gece, Kadir Gecesinden sonra, en kıymetli gecedir. Bu gece, Peygamber Efendimiz doğduğu için sevinenler affolur. Bu gece, Resulullah Efendimizin doğum zamanlarında görülen hâlleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevaptır. Kendileri de anlatırdı. Bu gece, Eshab-ı Kiram da, bir yere toplanıp, okurlar, anlatırlardı. Bütün Müslümanlar da, her sene, bu geceyi, Mevlid Kandili olarak kutlamakta, her yerde Mevlid Kasideleri okunarak Resulullah Efendimiz hatırlatılmaktadır. Erbil Sultanı Ebû Sa'îd Muzaffer-üd-Dîn Kükbûrî bin Zeyneddîn Alî, Mevlid Gecelerinde şenlikler yapar, ikram ve ihsanlarda bulunurdu.
Mevlid, doğum zamanı demektir. Rebî'ul-Evvel, ilkbahar demektir. Peygamber, Nübüvvetten sonra, her yıl, bu geceye ehemmiyet verirdi. Her Peygamberin ümmeti, kendi Peygamberinin doğum gününü bayram yapmıştı. Bugün de, Müslümanların bayramıdır, neşe ve sevinç günüdür.
Âdem aleyhisselam ve her şey, O’nun şerefine yaratılmıştır. Arş ve gökler, Cennetler üzerine, mübarek ismi yazılmıştır. O’na Muhammed adını, dedesi Abdülmuttalib koydu. O’nun adının yeryüzüne yayılacağını, herkesin O’nu medhedeceğini rüyada görmüştü. Muhammed, çok medholunan demektir.
Resulullah Efendimiz, Mevlid Gecelerinde Eshabına ziyafet verir, dünyaya teşrif ettiği ve çocukluğu zamanında olan şeyleri anlatırdı. Hazreti Ebû Bekir, Halife iken, Mevlid Gecesinde, Eshab-ı Kiramı toplayıp, Resulullah Efendimizin dünyaya teşrifindeki olağanüstü hâlleri konuşurlardı.
Doğum gününe önem vermeyi Hıristiyanlar, Müslümanlardan öğrenip almışlardır. Dünyanın her yerindeki Müslümanlar, Peygamber Efendimizin ve Eshab-ı Kiramın yaptıkları gibi, Mevlid Gecesinde, Resulullah Efendimizi anlatan kitapları okurlar ve bu şerefli gecede şenlik yapar, sevinirlerdi. İslam Âlimleri, bu geceye çok önem vermişlerdir. Bu geceyi bütün mahluklar, melekler, cin, hayvanlar ve cansız maddeler, birbirlerine müjdelemekte, Resulullah Efendimiz dünyaya teşrif etti diye sevinmektedirler.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretleri;
“Mevlid okunan yerden belalar, sıkıntılar gider” buyurmuştur. Mevlidi, şiir olarak okumanın, daha tesirli ve faydalı olduğu kitaplarda yazılıdır.
Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir. Peygamber Efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların Bayramıdır.
Resulullah dünyaya gelince, amcası Ebu Leheb’in cariyesi Süveybe, “Kardeşin Abdullah’ın oğlu oldu” diyerek kendisine müjde getirince, sevinmişti. “Ona süt vermek şartıyla, seni azat ettim” demişti. Bunun için, Ebu Leheb’in, her Mevlid gecesinde, azabı biraz hafifler. Mevlid Gecesi sevinen, o geceye kıymet veren müminler pek çok sevab kazanır.
Hâfız Muhammed ibni Cezeri Şafii diyor ki: “Ebu Leheb’e rüyada hali sorulduğunda, çok azap çekiyorum. Ancak, Resulullah’ın dünyaya gelişini müjdeleyen cariyemi sevincimden azat ettiğim için, her yıl, Rebiul-Evvel ayının 12. geceleri, azabım hafifliyor” dedi. Ebu Leheb gibi azgın bir kâfirin azabı hafifleyince, O yüce Peygamberin ümmetinden olan bir Mümin, O’nun doğduğu gece sevinir, malını uygun yerlere dağıtır, ziyafet verir, böylece, Peygamberine olan sevgisini gösterirse, Allahü Teâlâ onu Cennetine sokar. (M. Nasihat)
Resulullah Efendimiz, Mevlid Gecelerinde Eshab-ı Kirama ziyafet verir, dünyayı teşrifindeki ve çocukluk zamanındaki şeyleri anlatırdı. Hazreti Ebu Bekir de, Halifeyken, Eshab-ı Kiramı toplar, Resulullah Efendimizin doğumundaki olağanüstü hâlleri konuşurlardı. Bu gece, Resulullah’ın doğum zamanında görülen hâlleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevaptır. Bugün veya ertesi gün oruç tutmakta mahzur yoktur. Tutmak iyi olur, sevab olur. İslam Âlimleri Mevlid Gecesine çok önem vermişlerdir. Hazreti Mevlana, “Mevlid okunan yerden belalar gider” buyurmuştur. Mevlid Gecesi, Kadir Gecesinden sonra en kıymetli gecedir. Hatta Mevlid Gecesi Kadir Gecesinden de kıymetlidir diyen Âlimler de vardır.
El-Mukni, El-Miyar ve Tenvir-ül-Kulub kitaplarında Mevlid Gecesinin Kadir Gecesinden kıymetli olduğu bildiriliyor. (Ed-Dürer-ül-Mesun)
“Allah, bir kimseye söz ve yazı sanatı ihsan ederse, Resulullah’ı övsün, düşmanlarını kötülesin” Hadis-i Şerifine uyularak, asırlardır Mevlid kitapları yazılmış ve okunmuştur. Resulullah Efendimizi öven çeşitli Mevlid Kasideleri vardır. Meşhur olan ve Türkiye’de her zaman okunan Mevlid Kasidesini Süleyman Çelebi, 15. asırda yazmıştır. Bunların Asr-ı Saadetten sonra yazılması, bid’at olmasını gerektirmez. Çünkü Resulullah’ı övmek ibadettir. Her zaman O’nu övücü kasideler, yazılar yazılabilir. Onları da okumak bid’at değil, sevap olur.
Mevlid-i Şerif okumak, Resulullah’ın dünyaya gelişini, miracını ve hayatını anlatmak, O’nu hatırlamak, O’nu övmek demektir. Her Müminin, imanı gereği Resulullah’ı çok sevmesi gerekir. Çok sevmek Kâmil Müminin alametidir.
Buhari’deki Hadis-i Şerifte, “Beni ana baba, evlat ve herkesten daha çok sevmeyen, Mümin olamaz” buyuruldu. Mevlid okumak değil, Mevlid’de dine aykırı şeyler yapmak günahtır.
Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki:
“Bir şeyi çok seven, elbette onu çok anar.” [Deylemi] (Resulullah’ı seven de onu çok anar.)
“Peygamberleri anmak, hatırlamak ibadettir.” [Deylemi] (Bu ibadeti, şiir olarak söylemek daha tesirli olur. Resulullah Efendimizin şairleri, camide, Resulullah’ı öven ve kâfirleri kahreden şiirler okurlardı.)
Bunlardan Hassan bin Sabit hazretlerinin şiirlerini çok beğenirdi. Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem, mescide bu şair için bir minber koydurdu. Hassan bin Sabit hazretleri minbere çıkar, düşmanları kötüler, Resulullah’ı överdi.
Resulullah Efendimiz de buyurdu ki:
“Hassan’ın sözleri, düşmanlara ok yarasından daha tesirlidir.” [M. Nasihat]
Bu husustaki Hadis-i Şeriflerden ikisi de şöyle:
“Allahü Teâlâ, Resulünü övmek ve müdafaa etmek hususunda Hassan’ı, Ruh-ül-Kuds [Cebrail aleyhisselam] ile takviye etmektedir.” [Buhari]
Peygamber Efendimiz, şairin söylediği şiiri beğenip, “Dişlerin dökülmesin” diye dua etmiştir. (Hakim)
Şiir hakkında Hadis-i Şeriflerden birkaçı da şöyle:
“Şiir, öyle bir sözdür ki, güzeli daha güzel, çirkini daha çirkindir.” [Buhari]
“Büyüleyici sözler gibi, hikmetli şiirler de vardır.” [Ebu Davud]
“Bazı şiirler elbette apaçık bir hikmettir.” [Buhari]
Vehhabiler, mezhepsizler, Resulullah Efendimizi öven ve ondan şefaat isteyen Müslümanlara Müşrik damgasını basıyorlar. Bunu açıkça söyleyemedikleri için, Mevlide bid’at diyorlar. Resulullah’ı övmek bid’at olmaz. Bu övgüden ancak, Allah’ı ve Resulünü sevmeyen rahatsız olur; çünkü Allahü Teâlâ O’nu övmektedir.
Kur’an-ı Kerim’de mealen buyuruluyor ki:
“Biz seni Âlemlere rahmet olarak gönderdik.” [Enbiya 107]
“Biz seni bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.” [Sebe 28]
“Senin için bitmeyen, sonsuz ecir vardır. Elbette sen, en büyük ahlak üzeresin.” [Kalem 3-4]
Rabbin sana [çok nimet] verecek, sen de razı olacaksın!” [Duha 5]
“Allah ve melekleri, Nebiye salevat getiriyor, iman edenler, siz de salevat getirin.” [Ahzab 56]
Erkek kadın karışık olmadan, çalgı ve başka haram karıştırmadan, Allah rızası için Mevlid okumak, Salevat-ı Şerife getirmek, tatlı şeyler yedirip içirmek, hayrat ve hasenat yapmak, böylece, Mevlid Gecesinin şükrünü yerine getirmek Müstehabdır. (Nimet-ül Kübrâ, Hadika, M. Nasihat)
Doğum gününe önem vermeyi Hıristiyanlar, Müslümanlardan öğrenip almışlardır.
Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)
0 Yorum