Reklam Alanı

DERDİN KADAR DEĞERLİSİN!

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Feriddun-i Attar, adama sorar,

Var mı bir derdin?

Adam hayır diye cevaplar,

Feriddun-i Attar, adama o zaman sen çarşıya git kendine bir dert yüklen de gel der.

Bulamadıysan, o zaman gel bende var birazını vereyim der.

Ama bedava yok, ödünç varirim.

İadeli yani, öyle de vermiyor?

Kıssadan hisse:

 

Vakti zamanında, Pakistanda hayat pahalılığı baş gösterir. Toplumun önde gelenlerinden bir heyet, dönemin Fazıl olan Âlimi olan Muhammed Zekeriyya el-Kandehlevi'ye, pahalılığın maddi/manevi sebeplerini öğrenmek için baş vururlar. Sorduklarında, şu tarihi ve manidar cevabı alırlar: "Bakınız efendiler! İnsan ile eşya, bir terazinin iki kefesine benzer. Biri ağır olunca diğeri hafifler. Yani, insan Allah'ın yanında değerini kaybedince; eşya kıymetlenip pahalılık baş gösterir! İnsan değerli olduğu zaman da, eşya ucuzlar! 

O gün söylenen bu vecizeli söz, sanki bu gün içinde yaşadığımız durum için söylenmiş bir sözdür. Müslümanların bu gün dert edinmeleri gereken İslâm davasından uzaklaşınca; Allah'da (c.c) türlü türlü sıkıntı ve belalar gönderdi, göndermeye de devam ediyor

 Ta ki biz uslanıncaya kadar. Ama hal-i hazırda, uslanma falan görünmüyor. Bundan dolayı da, 

 

Salgınlar, sarsıntılar/depremler, seller, kasırgalar, tusinamiler, vb. bela ve felaketlerin ardı arkası kesilmiyor!... Çünkü biz derdimizi kaybettik. Daha önce islâm davası, Tevhid sevdası diye bir derdimiz, bir idealimiz vardı. Ama sekülerleşmeyle birlikte, taşıdığımız o güzelim vasıfların çoğunu kaybettik. 

 

Şimdi yalınız ve tenhayız, yalnız yaşayan kalabalıklarla başımız dertte, yüreğimiz yaralı, gönlümüz hüzün yüklü. Ümmet şuurumuzu kaybedeli, yıllar oldu... Her tarafı açık saçık olan Müslümanların kızları ve hanımları, aleni işlenen çirkeflikler, çıplaklık kültürü ve kültürel çıplaklığın moda olduğu bu kokuşmuş çağın insanı, büyük bir gaflete teslim olmuştur!

Emri bil ma'rúf ve nehy ani'l-münker vazifesini terk ettiğimiz için, büyük  küçük günahlar sıradanlaştı haliyle. Kimse kimseyi uyarmıyor, devlet her çirkefin önünü bırakmış, beşer mahsulü olan ideolojisinin ömrünü nasıl uzatacağının hesabıyla uğraşıyor. Ateistler, Deistler, Agnoistler, vs. çoğalmış azalmış, hiç onun umurunda bile değildir. Rehavete ve atalete kapılan Müslümanlar da, aynı tempoyla; mevcut düzenin tüm kirliliklerine ayak uyduruyor! Kiminin parasal hesabı, kiminin kariyer ve rant hesabı, kiminin de siyasi hesabı olduğu için; dünün birçok dava (!) adamı, bu günün heva ve hava adamı oldular! Derdin kadar değerlisin demiştik, evet; hesap, kitap, sırat, haşır neşir, mahşer ve arasat, kabir ve berzah, cennet ve cehennem diye bir derdin, şuurun varsa, güzel bir yoldasın demektir. Yoksa böyle bir derdin, bindiğin dalı kestiğinizi unutmayınız! 

 

Feriddun-i Attar, adama boşuna git çarşıda kendine dert al, dememiştir... Dertsiz ve gayesiz insan, sıfır olan insandır. 

Bu gün yeryüzünde, milyonlarca insan açlıktan ve sefaletten kırılıp ölürken; bir o kadarı da oburluktan azgınlaşıp yoldan çıkıyorsa; imhal edip ihmal etmeyen âziz ve Celil olan Rabbimiz, ummadığımız bir zaman da üstümüze felaket ve belalar gönderir ki, çer çöp olur tüm dünyevi kazanımlarımız. Çünkü, uhrevi derdi olmayanın; dünyevi binlerce derdi olur!

Dostlar! Siz siz olun, ölüm ve ötesi için bir dert taşıyın sırtınızda!

Kalın sağlıcakla efendim!

21 Eylül 2023.

DERDİN KADAR DEĞERLİSİN!
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.