Her zaman hüküm sürmekte olan yalakalık, seçim zamanlarında daha bir parlak dönem yaşar.
Standart yalakalık;
Avam tabakadan zenginlere, siyasilere, bürokratlara karşı sergilenir. Yıl boyu sürer. Mevsimsel değildir. Kroniktir.
Seçim sathı mailinde ise ikinci bir yalakalık daha zuhur eder ki;
O da, mevcut seçilmiş kişilerin tekrar aday edilmek için sergiledikleri bir yalakalık türüdür.
Genellikle bizim paramızla yapılır. Çünkü idarecisi olduğu belediyenin kesesinden, kendisini aday etmesi muhtemel kişilere/partililere veya oğullarının firmalarına bol bol “iyilik” yaparlar.
Öyle “iyilikler” yaparlar ki, bakarsınız Ankara’dan birkaç saatliğine gelen orta kademe parti yöneticilerinin, geri dönerken yüz ifadeleri muazzam mutludur.
Ya da başkanların genel merkez ziyaretlerinde çektirdiği fotoğraflardaki haller, aldıkları sıra dışı övgüler; karşılığının ne denli yüksek olduğunu gösterir niteliktedir.
Sadece genel merkez değil, bazen komşu şehrin cevval bir belediye başkanı varsa, ondan medet umulur. Sık sık ona gidilir. Bir umut, adaylığını ona sorarlar diye yatırım yapılır.
Oysa;
—Halkın kifayetsiz bulduğu,
—Beceriden uzak,
—Dürüstlükten nasipsiz ve şunun bunun kuklası olarak yaşamını sürdürmekte olan bir kişinin orta kademe partilileri tarafından bu kadar övgü alması veya güler yüzle karşılanması bile fazladır.
Bu bir “akut yalakalık” modeli olarak benimsenmiştir. Mevsimseldir. Sonucunu çabuk vermesi beklenir. Yan etkisi zahiren yoktur. Zaten kendi cebinden çıkmadığı için tekrar aday edilmese bile verdiğinin peşine pek düşen olmaz.
Hakkın ve halkın rızası yerine Ankara rızası hedef olduğu müddetçe revaç bulan bir yöntem olarak geçerliliğini sürdürecek bir modeldir.
***
Ancak,
İstikbal yakındır,
Halk hesap sormasa bile Hak soracaktır.
0 Yorum