Teknolojik ve bilimsel gelişmeler hayatın önemli bir rahatlığa kavuşmasını sağlarken, bir yandan da ciddi sıkıntıların ortaya çıkmasına yol açmaktadır. İnsan beslenmesine esas olan yiyeceklerde oldukça büyük çaplı teknik gelişmeler yaşanmaktadır. Bu gelişmelerin en önemli ayaklarından biri de bazı yiyeceklerin kendi doğal lezzetinin yanı sıra ek olarak aromasını arttıran bazı maddelerin eklenmesidir. Bu maddelerden en önemlilerin başında Monosodyum glutamat gelir. Ambalajlı bazı gıda maddelerinde (Cips vb.)içindekiler bölümü incelendiğinde E621 veya MSG olarak yer aldığı görülür.
MSG olarak bilinen Mono sodyum Glutamat, glutamik asidin anyonik formu olan ve glutamat denilen bir tuzudur. Glutamik asit,proteinleri oluşturan 20 aminoasitten elzem olmayan bir aminoasittir. Gıda katkı listesinde E-621 olarak sınıflandırılmış bu madde, gıdalarda aroma arttırıcı olarak kullanılır. Gıdaların orijinal tadını arttırarak daha lezzetli hâle getiren bu madde,Uzakdoğu mutfağında yoğun olarak kullanıldığından Çin tuzu olarak da adlandırılmaktadır.
Glutamat aynı zamanda gıdaya umami diye adlandırılan farklı bir tat katar. Bilimsel olarak bu tat beşinci tat olarak acı, tatlı, tuzlu, ekşinin yanında kabul edilir. Glutamat proteinin ana bileşenidir. Hemen hemen bütün protein içeren gıdalarda (et, kümes hayvanlarının etleri, deniz ürünleri) doğal olarak bulunur.(http://www.food-info.net)
Önceleri sadece cipslerde kullanılan bu madde daha sonra etlerin marinasyonunda (Terbiyelenmesinde) bile kullanılmaya başlandı. Serbest dolaşan köy tavuğu etini andırmaya çalışması amacıyla çiftlik üretimi tavuk etlerinin ızgara edilmeden önce marine edilmesinde kullanılmasıyla ambalajlı fabrikasyon gıdaların dışında da kullanılmaya başlandı.
Yiyecek ve içecek maddelerine yaratıcısı tarafından yeterince ve gerektiği kadar aroma maddesi yerleştirildiği halde bununla yetinmeyerek daha fazla lezzet aramak ve bu amaçla bazı değişiklikler yapmak, yada bazı eklentiler yapmak maddenin tabiatına aykırı bir durum olarak da mütalaa edilebilir. Bu durumda maddenin fıtratı bozulacağından fayda yerine zarar vermesi tartışılır bir durum halini alır. Nitekim bu konuda bazı bilim adamları tür katkı maddelerinin zararlı olduğu konusunda fikir beyan etmişlerdir.
Mono Sodyum Glutamat olarak bilinen maddenin insan sağlığı açısından oluşturabileceği bazı zararlarını şu şekilde sıralamak mümkündür.
- Bu madde nörotoksin. Sinir hücrelerine zarar veriyor. Yol açtığı hastalıklar merkezi sinir sistemi tahribati ve buna bağlı olarak Alzheimer, Parkinson, Huntington hastalıkları, Sara (epilepsi).
- Retinal dejenerasyon (göz retina tabakası hasarı)
- Yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite
- Büyüme hormonu baskılanması
- Pankreas hasarı, insülinde artış ve buna bağlı olarak diyabet
- Böbrek ve karaciğerde hasar
- Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyor yani bebek de aynı etkilere maruz kalabiliyor. (http://www.gidaraporu.com)
Özellikle cips türü bazı gıdaların aşırı tüketiminden çocukları alıkoymak gerekmektedir.Okulların açılmasının yakın olması dolayısıyla konu daha hassas bir zeminde bulunmaktadır. Genellikle okula aç bir şekilde giden öğrenciler bir süre sonra açlık duygusunu bastırmak için okul kantinine gider. O anda gördüğü tüm abur cubur, sayılabilecek renkli kâğıtlara jelâtinlere sarılı albenili cips, bisküvi çikolata vb. gıdalardan almak ister. Öğrencilerin beslenme ihtiyaçları için başvurdukları okul kantinlerinde satılan yiyecek ve içeceklerin kalite durumu, bunların temizliği, kantin mekânlarının sağlığa uygunluk ve sanitasyon açısından uygunluğu gibi özelliklerde sağlıklı beslenme konusunda önemlidir. Bunun yanında çocukların özellikle zararlı gıdalar konusunda bilinçlendirilmesi gerekir. Genellikle “bilinçlenmek” veya “kaliteli gıda” kavramlarından söz edince insanların aklına satılan yiyeceklerin markaları gelmektedir. Markası ne olursa olsun sağlıklı beslenmeden kasıt, özellikle çocukların büyüme ve gelişme evresinde vücut fonksiyonları ile uyumlu besinlerin alınması algılanmalıdır. Çocukların sağlıklı olabilmeleri için ebeveynlerin öncelikle yapması gereken şey, çocuklara “iyi yiyecekler” yedirmektir. Kuru incir, kuru kaysı, kuru üzüm, ceviz, fındık gibi yiyeceklerin yanı sıra, haşlanmış nohut, fasulye veya barbunya pilaki, haşlanmış ve hafif sote edilmiş et veya tavuk tan hazırlanacak bir dürüm, pilav, makarna, salata gibi gıdalardan beslenme hazırlanabilir. Gazlı içecekler veya hazır meyve suları yerine taze sıkılmış meyve suları, süt, ayran veya pekmezi sulandırarak hazırlanacak bir şerbet veya nar pekmezi gibi doğal konsantrelerden sulandırılarak elde edilebilecek çeşitli şerbet türü içecekleri tüketmeye alıştırılmalıdır. Hiç bir şey yoksa bile, ekmek doğrayarak, üzerine salça, soğan, bazı baharatlar ve yağdan elde edecekleri bir sos dökerek hazırlayacakları yiyeceği çocuklarına beslenme olarak vermeleri en iyi hazır gıdadan daha sağlıklı olur.
Afiyette kalın.
0 Yorum