Muhterem Kardeşlerim…
* Bir müminin tek gayesi vardır; son nefeste imanla ölmek. Bu gaileden başka gaile edineni Allahü Teâlâ hiçbir zaman gaileden kurtarmaz. Yağmur gibi üzerine yağar.
Efendim;
* Kıyamette herkes ağlayacaktır, ancak Allah korkusundan ağlayan kimse kıyamette ağlamaz.
* İmam-ı Gazali hazretleri, çok genç yaşta vefat ediyorlar, ömrünün her gününe 18 sayfalık eser düşüyor. Vefatında, son nasihatini soruyorlar; ihlas, ihlas, ihlas... buyuruyor.
* Suyu görüyorsunuz, suyu sevmeyen yoktur. Herkes kullanır ve sever Müslüman, kâfir, hayvanlar dahi. Müslüman da su gibi olmalı, herkes tarafından sevilen ve aranan.
* Kimse kimsenin rızkını yiyemez, bir kimse de rızkını yemeden ölmez. Böyle bir gerçek var iken rızktan şüphe etmek endişe duymak boşunadır.
* Dünyada güvercin yuvası kadar mescit yapana ahirette köşkler verilecek.
* İnsan nerde bulunursa bulunsun, nefesler azar azar geçiyor… Bu hayatı durduramazsınız… Bu akan hayatın, ahirete faydası olması lazım. Eğer bir insanın niyeti, -hangi işte olursa olsun, ister dünya, ister ahiret- Allah rızası ise, bunun dünyası da ahiret, ahireti de ahiret… Eğer niyeti Allahü teâlânın rızası değilse, öldükten sonrası değilse, dünyası da dünya, ahireti de dünya... Yani ne kadar ibadet yaparsa yapsın, eğer onun niyeti Allahü teâlânın rızası değilse, hepsi ölünce burada kalır, öbür tarafa hiçbir şey gitmeyecektir.
* Yolunu şaşırmış bir Müslüman’ı doğru yola çevirmek, on kâfirin imana gelmesinden daha sevaptır.
* Müşriklerin iman etmemesinin iki sebebi vardır, kibir ve inat.
* Kibir insanı küfre kadar sürükleyen bir yoldur. Kibir her cins iyiliğe manidir.
* Her şeyin bir alameti vardır. Doğmak ölmenin alametidir. Vakit çok kıymetli.
* Bir hırsız, oğluna yaptığı hırsızlıkları anlatıyormuş, demiş ki, bak bu atın üstünde duran adamın atını 40 kere çaldım, ama ben yine aşağıdayım, o yine atın üzerinde.
* Müslüman’ın her konuştuğu doğru olmalı ama her doğru olanı konuşmamalı. Çünkü doğrular emanettir, emanet ehline verilir.
* Hep müspet konuşun, hiç menfi konuşmayın, düşeceksin demeyin, inşallah iyi olursun deyin, hasta olursun demeyin.
* Bir büyüğe sormuşlar, bazı Müslümanlar o kadar kötü yaşayıp, o kadar güzel ölüyor ki, neden? Buyurmuşlar, başkaları onları o kadar gıybet edip, günahları yükleniyor ki, günahsız hâle geliyorlar...
Mümin çok iyi bir tüccar olmalı
* Müslümanlar bir vücut gibidir. Vücutta bulunan organların değeri aynıdır. Bu şundan üstün denmez. Mesela göz, burun, kulak, el, ayak. Bunların hepsi vücut içinde kıymetlidir. Vücuttan çıkınca hiçbir değeri kalmaz. Vücutta 30 trilyon hücre var. Bunların hepsi her bakımdan beyine bağlıdır, tâbidir. Eğer bunların beyinle alakası koparsa o zaman felaket, Allah korusun. Tabipler diyor ki, bir kanser dokusu 4-6 senede teşekkül eder. Bu süre sonunda vücutta belirti olur. İlk 4-6 senede tesadüfen anlaşılırsa anlaşılır. Belirti vererek anlaşıldığında çok büyümüş olur. 10 üzeri 12 hücre olur. Bu kanser vücudu bitirir. Müslümanlar da vücut gibidir. Vücudun sıhhatli olması için bütün Müslümanların başındaki Emire tâbi olması lazımdır. Kendi başına hiçbir fikir, düşünce olmayacaktır. Bir vücut gibi herkes aynı şeyi söyleyecek, aynı şeyi düşünecek. Eğer böyle olmazsa farklı olanlar kanser hücresi olur. Ne olur? Sonunda kendi de ölür, vücut da ölür. Ama vücut şehit olur, kendi Cehenneme gider.
* Sevgi itaattir. Yani seven, sevdiğine itaat eder, sevginin derecesi itaatteki sürat ile ölçülür. Ben Ehl-i Sünnet Âlimlerini, bu büyükleri seviyorum dediği halde itaat etmeyen yalancıdır. Bir vücutta bir hücre beyinle bağlantısını koparttığında kanserleştiği gibi, bu büyüklerle irtibatı kesilen de iflah olmaz, onların kıymetli eserlerini okumalı, irtibatı hiç kesmemelidir.
* Ölmeden önce ölmek nasıl olur? Dünyada inandığımız şeylerin ölünce aslını göreceğiz, ölmeden önce ölmek başımıza gelecek şeyi geldi bilmektir.
* Dünyada iki çeşit iş vardır:
1) Dünyaya yarayan işler,
2) Ahirete yarayan işler…
“Dünyada dünya için yapılan işlerin hepsi dünyadır. Namaz dahi olsa… Ahiret için yapılan işler, yani ahirete gönderilebilen işler, ahiret işidir…” Her işimizi yaparken bakmalıyız; biz bu işi niçin yapıyoruz. Allah rızası için yaptıklarımız ahirette karşımıza ecir olarak çıkacak. İş ahiret işidir. Bu yüzden mümin çok iyi bir tüccar olmalı. Ahiretteki niçin sorusuna cevap aramalıyız. Niçin yemek yiyoruz, niçin evleniyoruz, niçin konuşuyoruz... Haramları zaten geçin... Allahü Teâlâ’nın rızası için olmayan her iş dünyalıktır.
* Allahü Teâlâ her şeyi bir gaye için yaratmıştır. Yaratılmamızın bir gayesi var yani. Tabiattaki canlı cansız her şey bir iş için yaratılmıştır. İnsanın da yaratılmasının bir gayesi var; insan da Allah demek için yaratılmıştır. Allahü Teâlâ’yı tanımayan, Onu Rab kabul etmeyen, devamlı emirlerini çiğneyen kimseler nimete nankörlük etmiş, Küfran-ı Nimet etmiş olurlar. Kur'an-ı Kerimde mealen, “Nimetlerime şükrederseniz arttırırım, şükretmez nankörlük ederseniz elinizden alır, şiddetli azap yaparım” buyuruluyor.
* Başarılı olmak için kendini (nefsini) aradan çek. Kâfirler de başarılı oluyorlar ancak, biz öldükten sonra işe yarayan başarıdan bahsediyoruz.
* Sevgi varsa sitem vardır. Sevgi yoksa Mudara vardır.
Allahu Teâlâ cümlemizi vefalı kullarından eylesin, vefasızları da ıslah eylesin. (Amin)
0 Yorum