Reklam Alanı

KADINLARIN YARATILIŞI

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Muhterem kardeşlerim… Kadınlar zayıf yaratıldığı için erkeklere emanet edildiği, erkeğin evde aile reisi olması gerektiği, erkeklerin kadından mesul olduğu, fakat kadının erkekten mesul olmadığı yönünde Ayet ve Hadis bile vardır. Kur’an-ı Kerimde mealen buyuruluyor ki: “Ey iman edenler, kendinizi ve çoluk çocuğunuzu öyle bir ateşten koruyun ki, onun tutuşturucusu insanlarla taşlardır.” [Tahrim 6] “Erkeklerin kadınlar üzerinde, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır. Ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptir.” [Bekara 228] “Erkekler, kadınlar üzerine hâkimdir. Çünkü Allahü Teâlâ, bazı kullarını bazısından üstün yaratmıştır.” [Nisa 34] Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki: “Eşinizi üzmeyin. O, Allahü Teâlâ’nın size emanetidir.” [Müslim] “Kadınları, Allahü Teâlâ’nın emaneti olarak aldınız ve onlara yaklaşmanız Allah’ın emri ile helal kılındı. Sizin onların üzerinde hakkınız olduğu gibi, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Yatağınızı kimseye çiğnetmemeleri ve maruf olan hususlarda size baş kaldırmamaları, onlar üzerindeki haklarınızdandır. Onlar, bu haklarınıza riayet ederlerse, maruf üzere rızıklandırılıp giydirilmeleri onların hakkıdır.” [İbni Cerir] “Kadın, kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Hiç bir şekilde doğru olamaz. Onu doğrultmaya çalışırsan kırarsın. Kadının kırılması boşanması demektir.” [Buhari] “Kadın zayıf yaratılmış ve avrettir. Kadınların avretlerini evde tutarak örtün!” [İbni Lâl] Allahü Teâlâ, kadını, erkeği ayrı işler için yaratmıştır. Fiziki yapısı birbirine benzemez. Birbirine benzemeyen iki şey, birbiri ile kıyaslanamaz. Bir erkek kalkıp da, Madem kadın-erkek eşitliği var, niye kadınlar da bizim gibi yer altında, kömür ve maden ocaklarında çalışmıyor dememeli. Çünkü kadının bünyesi buna müsait değildir. Bazı ülkelerde, kadın böyle zor işlerde çalıştırılıyorsa da, bu bir hak değil, zulümdür. Herkese, bünyesine uygun iş verilmelidir! Cenab-ı Hak, kadını da, erkeği de her işe elverişli olarak yaratmamıştır. Kadının boksör, güreşçi olmaması onun değerini düşürmez. Limonun ekşi olması limon için bir eksiklik değildir. Çünkü limon ekşiliği için alınır. Allahü Teâlâ da kadını ağır işlere elverişli olarak yaratmamıştır. Kadın ile erkek iki ayrı cinstir. Elma ile armut mukayese edilmediği gibi, bunların da birbirine üstünlüğü söz konusu olmaz. Ancak vasıfları eşit olan iki şey arasında kıyas yapılır. Vasıfları farklı olan şeyler arasında kıyas olmaz. Boksta iki kadın, ancak bir erkek kadar dövüşebilir dense, bu kadına hakaret olmaz. Cenab-ı Hak, kadını akıl ve beden yönünden erkeğe göre farklı yaratmıştır. Akıllı kadın yarattığı gibi, deli erkek de yaratmıştır. Kadınların da, erkeklerin de akılları aynı değildir. Birçok bakımdan kadınla erkek, mukayese edilemez, ikisi de her yönden eşit olmalı denemez. İki erkek de her yönden eşit değildir. İki kadın da böyledir. Üstünlük, Allah indindeki kıymete göredir. Müslüman fakir bir zenci, gayri müslim kraldan mukayese edilemeyecek kadar üstündür. Dinimizin, zenginlerin ve kadınların çoğunun Cehenneme gideceğini bildirmesi, zengine ve kadına hakaret değildir. Zenginlerin ekserisi, parasını faydalı işlerde kullanmadığı, zararlı işlerde kullandığı, israf ettiği için, onları ikâz etmek maksadı ile “şunları yapmazsanız, Cehenneme gidersiniz” buyurulmuştur. Keza kadınlar da, erkeklere nispetle daha fazla tesir altında kalarak daha fazla günah işlediği için, “günah işlemeyin, Cehenneme gidersiniz” diye ikâz ediliyor. İyi kadınları ve servetini iyi yolda harcayanları da Cenab-ı Hak övüyor. Malı hayırlı şey olarak bildiriyor, saliha kadınları da övüyor. Kâfir erkeklerin Cehenneme gideceğini bildirirken, Müslüman kadınların Cennete gideceğini haber veriyor. Allah’a isyan eden kadın veya erkeğin Cehenneme gitmesi normal değil midir? Devleti yıkmaya çalışan anarşist kadınlar hapse atıldığı için, devlete ‘kadın düşmanı’ denebilir mi? Dinimiz kadına çok değer vermiş, erkeğe de çok sorumluluk yüklemiştir. Kadın, evde ve dışarıda çalışmak zorunda değildir. Evli ise kocası, evli değilse babası, kadına gerekli şeyleri getirmeye mecburdur. (Hidâye, R. Nasıhin) Allahü Teâlâ kadını erkeğe emanet edip, emanete riayet etmesini de emretti. Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki: “Eşinizi üzmeyin. O, Allahü Teâlâ’nın size emanetidir.” [Müslim] “En üstün mümin, hanımına, en iyi, en lütufkâr davranan güzel ahlaklı kimsedir.” [Tirmizi] “Hanımının haklarını ifa etmeyenin; namazları, oruçları kabul olmaz.” [Mürşid-ün-nisa] “Hanımını döven, Allah’a ve Resûlüne asi olur. Kıyamette onun hasmı ben olurum.” [R.Nasıhin] İyi eş mutluluktur İslamiyet’te uğursuzluk yoktur. O Hadis-i Şerifin aslı da şöyledir: “Bir şeyde uğursuzluk olsaydı, atta, kadında veya evde olurdu.” [Buhari, Müslim, Muvatta, İmam-ı Ahmed, Ebu Davud] Görüldüğü gibi, uğursuzluk var denmiyor, olsaydı deniyor. Atın da, evin de, kadın veya erkeğin de iyisi makbul, kötüsü de elbette kötüdür. Aşağıdaki iki Hadis-i Şerif de, yukarıdaki Hadis-i Şerifin açıklaması mahiyetindedir: “Evin, hanımın ve atın kötü olması, talihsizliktir. Dar olan ve komşuları kötü olan ev kötüdür. Bindirmeyen at kötüdür. Huysuz kadın kötüdür.” [Taberani] “Saliha bir hanım, iyi bir binek, geniş ve rahat ev mutluluğa sebeptir. Huysuz kadın, kötü binek, dar ve sıkıntılı ev de bedbahtlığa sebeptir.” [Ebu Davud] Allahü Teâlâ cümlemizi kendisine layık Kul,Habibine layık ümmet eylesin inşaallah. (Amin) 
KADINLARIN YARATILIŞI
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.