ÖZTEMBELLİK

Önemli bir işe ehemmiyet vermemek, dilimizde “savsaklama ya da kaytarma” şeklinde bir çok ifade ile anlatılır. Bazen bunun daha ağır sonuç doğuracak şekilde ve planlı olarak tatbik edilenine de rastlarız. O da genellikle “sabote etmek” ya da “baltalamak” ibareleriyle ifade edilir. Ancak tüm bunların haricinde bir “ara eylem” var ki (ya da siz buna eylemsizlik de diyebilirsiniz) o da “öztembellik” Bu ifade güzel Türkçemizde bu haliyle yer almamakla beraber, telifi bendenize ait bir ifadedir. Mesleğim itibarıyla bir çok kurum ve kuruluşa “yazılım üretimi, yönetim danışmanlığı ve bilumum inovatif sistemler” sağlamakta olduğumuzdan, şirketimizi temsilen katıldığım toplantılarda yapmış olduğum gözlemlerin neticesi olan bir tespittir. Biraz açacak olursak; —İşi, olması gerektiği gibi ele almayan, —Gerekli katkıyı sunmayan, —Büyük bir yılgınlıkla katılım sağlayan, —Kendi şahsi işini önde tutan, Fakat, —Sabote etme niyetiyle değil, —Büyük bir sinsilik peşinde olarak değil de sırf tembel olduğundan bunu böyle yapanların hali pür melalini anlatırken ortaya çıkmış bir ifade. O, onun “öztembelliği” Sırf üzerinden atamadığı ataleti nedeniyle işi uzatanlarda bulunan bir haslet “öztembellik” Ünlü sosyolog Cemil Meriç, özgürlüğü anlatırken “insanın özünün gür olması” şeklinde anlatır.  Yazımıza konu olan ve uzun gözlemler sonucu, farklı insan çeşitlerinin sergilemiş olduğu eylemsizlik tutumunu tek bir kelimeyle anlatma gayesiyle ortaya çıkmış bir ifade; “Öztembellik” Hakikati açığa çıkarmanın en güzel yöntemi misal vermektir. Biz de bir misal ile anlatalım muradımızı; —“Adamın özü tembel” ya da “O, onun öztembelliği” demek; Bir yandan o kişinin, eylemsizliğinin altında bir bit yeniği aramamak demek olduğu gibi bir yandan da bahanelerine kulak asmamak demektir. İşin özünü anlattığım düşüncesiyle güzel temennilerle yazımızı nihayetlendirelim; Özü tembel olanlarla değil, özü üretken, özü gayretli olanlarla karşılaşmanız dileğiyle,  iyi okumalar…