Milletvekili; yani “Asıl” olanın vekili.
Yine bir genel seçim arifesindeyiz. Milletin, vekillerini seçeceği bir süreçteyiz.
Veya daha doğrusu;
Partilerin hangi şehirden, hangi sıraya koyacağı kişileri atadığı süreçteyiz.
Çünkü çoğu partinin birçok şehirde yaklaşık kaçıncı sıraya kadar vekil çıkaracağı belli. Dolayısıyla aday listeleri ilan edilince işin çoğu bitmiş oluyor zaten.
Pratikte de birçok vekil seçilince milletin vekili olarak hizmet vermektense partinin vekili olarak hizmet vererek bu durumu teyit etmiş oluyor.
Velinimet olarak partisini gördüğü için milletten yana aktivitesi pek olmuyor.
İşin özü, parti aday etmese %99’unun bağımsız seçilme şansı olmadığından milletten oy isteyeceğine partiden adaylık istiyor.
Kimi bu yolda yatırım yapıyor, kimi aracılar kullanıyor, kimi diğerlerini karalıyor, kimi şansa bırakıyor, kimi de parti üst yönetiminde olduğu için banko yazılacağını biliyor.
Pek azı, tam manasıyla millete vekil olma gayesi taşıyıp, aynı zamanda da partisinin kendisini uygun görmesinin tesadüfü ile meclise giriyor.
Partinin vekilleri, eğer üst yönetimde yer tutmuyorlarsa; genellikle bürokratların hazırladığı yasa metinlerini oylar, şehirlerinin düşman işgalinden kurtuluş günlerinde gündem dışı söz alarak bir kutlama metni okurlar. Sık sık da kendi şehirlerine gidip çarşı pazar dolaşır ve partilerinin mesajını ahaliye taşırlar. Bu tür vekillerin çoğu, ahalinin mesajını parti merkezlerine pek taşımazlar. Çekindiklerinden veya önemsemediklerinden olsa gerek monolog bir iletişimi tercih ederler. Ahalinin görüş, şikâyet ve önerilerini parti merkezine objektif olarak iletmeleri halinde, üstleri tarafından suçlanmaktan, sevilmemekten ve partiye muhalifmiş gibi algılanmaktan korkarlar. Bir şehirde bu tür vekil ne kadar çoksa o şehir o kadar geri kalır. Ne kadar azsa o kadar sorunları çözülür ve şehir ilerler.
Sorun çözümü dediysek de bireysel sorunlardan bahsetmediğimizi belirtmek lazım. Birisinin atanması veya ayağının kaydırılması, birisinin kayırılması gibi bireysel talepler genellikle kolay halledilir fakat ahalinin geneline hiçbir fayda sağlamaz. Böyle sorunların çözülmemesi, çözülmesinden daha evladır. Zira bireysel menfaat uğruna çalışmak, aklı başında insanların top yekûn siyaset müessesesinden soğumasını sağlar. Aklı evvellerin de bilhassa bu müesseselere çöreklenmesini sağlar. Zaman, maalesef bu yönde ilerlendiğini gösterse de biz yine her seçimden önce olduğu gibi iyi dileklerde bulunarak yazımızı nihayetlendirelim;
—Tek heyecanı “vekil” seçilmek olanların değil,
—Düşük profilli ve ifade özürlü olanların değil,
—Partisinin vekili olmayı hedefleyenlerin değil,
— “Milletvekili” ismiyle müsemma, milletin öz vekillerinin aday edilmesi ve seçilmesi dileğiyle,
İyi seçimler…
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum