Reklam Alanı

BİR URFA NİNNİSİ “BİZ URFA’DA TARIM ALANLARINA İMAR VERMİYORUZ “

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
2020 yılından bu yana meydana gelen Pandemi, deprem gibi olağanüstü hadiseler Ülke genelinde insanları tek katlı müstakil ev arayışına itti.   Urfa’da müstakil ev yapacak imarlı arsa bulamayan insanlar tarım alanlarına yöneldiler. Özellikle tarla, bağ ve fıstıklıklarda yapılaşmalar hızla artıyor. Maşuk-Kızlar-Gölpınar-Yarımtepe-Tülmen-Yusufkuyu-korukezen-Kırkpınar-Hamurkesen-Akziyaret-Sancak-Aşağıçiftlik-Horzum-Başören-Şeyhzeliha-Külaplı-İçkara-Koymat gibi daha adını sayamadığımız birçok tarımsal bölge işgal altında. Bağ fıstık ve zeytin ağaçları kesilip evler yapılıyor, tarlaların özelliği kayboluyor. Tarımsal arazilerin korunması ve bölünmelerinin önlenmesi gibi usul ve esasları düzenleyen 5403 sayılı toprak koruma kanununa göre tarım arazilerinde yapılaşmalar yasak olmasına rağmen sahada kontrol ve durdurma faaliyeti yapılmıyor. Burada en büyük sorumluluk Toprak koruma kurulunda. Kurula Vali başkanlık ediyor. Kanuna göre Valilikçe kaçak yapılaşmalar resen tespit edilip Belediyeler eliyle yıkımlarının sağlanması gerekiyor.  Aynı şekilde Büyükşehir Belediyesi de kaçak yapıyı tespit edip İlçe belediyesine bildirmek zorunda.  3 ay içinde yıkım sağlanmazsa kendisi yıkmak zorunda.  Belediyeler yıkmazsa Valilik, o da yıkmazsa Bakanlık yıkıp masrafı belediyelerden, onlarda yapanlardan misliyle tahsil etmeli. Kanun, yıkmakla kalmayıp para cezası kesilmesini tarım arazisinin eski haline dönüştürülmesini istiyor. Devlet mevzuatla işi çok sıkı tutmuş, hiç açık yok. Ama kanun uygulanmayınca sonuç yok. Sorumlu çok.  Herkes işi diğerinin boynuna atıyor. Olan tarım alanlarına oluyor.    Kontrolsüzlük ilerleyen zamanlarda birçok soruna gebe. Kontrolsüzlük, serbestlik olarak algılandığından aşırı talep fiyatları yer yer 10 katına çıkarmış. Bazı yerlerin m² si 2 ay önce 100 TL iken şu an 1000-1500 TL’den pazarlanıyor.   Örneğin Kanun 20 dönümlük araziye max. 75 m² ev yapabilirsin diyor. Tabi ruhsat almak şartıyla. Yani bir ana parsele bir ev.  Şu an ne yapılıyor?  20 dönümü 20 kişi alıp   20 ev yapıyor. Bu 20 su kuyusu demek. Yol açtırmak sorun, elektrik bağlatmak sıkıntı, abone yapamayıp kaçak kullanmak işin cabası… Bölünemediğinden 20 dönümlük tapuyu bir kişi adına alıyor. 20 kişinin parmağı bir kişinin ağzında. Şu an güvendikleri adamın 10 yıl sonra ne olacağı belli değil. İlerde çok büyük mülkiyet sorunları çıkacak.  Milyonlarca liralık evlerin tapusu yok, Resmi kaydı yok. İnsanlar hisselide olsa tapu almak için formül arıyor. Takipçilerin kucağına düşüp İllegal dolambaçlı yollara büyük paralar harcayanlar, Şirket kurup tapuyu şirket adına yapalım, sonra şirketi kapatırız diyenler, Kooperatif kurup kooperatifi sonra kapatmayı düşünenler… Hiçbir geçerliliği olmayan Noter imzalı anlaşmalar, Muhtar şahitli sözleşmeler… Birikimlerinin tamamını yatıran orta gelirli insanlar var. Varını yoğunu satıp tapusuz arazileri alan çok.  Aracılar, spekülatörler vergisiz büyük paralar kazanıyor. Tasarruflar üretime, ekonomiye kanalize edilmesi gerekirken taşa toprağa gömülüyor. Sorumlular şu an sadece seyrediyor. Niye yetkiler kullanılmıyor, niye vatandaş pışpışlanıyor, anlamak mümkün değil. Neden vatandaşın bu eğilimine anında çözüm üretemiyoruz? Belediyenin elinde yüzlerce dönümlük planları yapılmış Kaşmer dağı arazileri var. Ne için saklanıyor buralar? Akabe, Suruç yolu çevresinde binlerce dönüm kayalık alanlar var. 500 m² lik tek katlı bahçe nizamlı arsalar üretemezler mi? Makul bedelle insanlar buralara yönlendirilemez mi?  Ne bekleniyor, Her zaman olduğu gibi yine arkadan mı gelinecek? Çözüm iş işten geçtikten sonra mı bulunacak. Harran ovasında yaptığımız gibi iş işten geçtikten sonra mı gelin dağda size yer vereyim diyeceğiz?  Peki şehrin kuzeyi – batısı elden giderken çözümümüz yok mu? Bu böyle devam ederse 10 yıl sonra bulunacak çözümü ben söyleyeyim. Tarım arazisi diye bir şey kalmadığından buraları ilerde 1- 2 dönümlük bahçe nizamlı imarlı arazilere dönüştüreceğiz. Yani var olanı tastik edip resmileştireceğiz.  Bari ilerde yapacağınız şeyi şimdiden düşünseniz.  Hiç olmazsa kayıt altına alıp hak kayıplarını, adli olayları, hukuksuzlukları önlersiniz. İnşallah başka çözümünüz vardır diyeceğim ama, yok bence … Tarım arazilerimizin, Fıstıklıklarımızın, bağlarımızın ruhuna… Sayın Büyükşehir Belediye başkanımız, gözümüzün içine baka baka ben tarım arazisinde imara izin vermiyorum diyor. Kimse sizden imar istemiyor ki, Kimse dilekçe verip şu tarlayı 30 parçaya böleceğim, tarlaya, fıstıklıklara evler yapacağım ne diyorsunuz diye soran yok ki. Nasıl olsa karışan girişen yok deyip millet bildiğini okuyor. Sadece izin istendiğinde mi müdahale edeceksiniz? Sadece resmi başvuruda mı Toprak Koruma kurulu, yok yapamazsın diyecek. Çıkıp bir havaalanı kadar gitsek, çevreye baksak, arazilerin nasıl kaçak yapılarla işgal edildiğini görürüz. Ses çıkarmamakla vatandaşa iyilik değil kötülük yapıyoruz…                                                                       Yok demeyin, Sahadayım, durumu birebir gözlemliyorum. Gidişat iyi değil. MEMLEKETE YAZIK…          
BİR URFA NİNNİSİ “BİZ URFA’DA TARIM ALANLARINA İMAR VERMİYORUZ “
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.