Reklam Alanı

DÜNYA İMTİHANINA DAİR

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Şöyle meşhur bir söz vardır; bela ve musibetler imtihandır, uğradıkları yerde sabır görmezlerse yatıya kalırlar. Nimet de bir imtihandır, girdikleri yerde şükür görmezlerse o da çekip gider. İmtihanın farklı şekilleri vardır. Nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde önümüze çıkacaklarını bilemeyiz. Tıpkı ecel gibi. Madem biz, bilemeyiz o zaman her halükarda; ona hazırlıklı olmalıyız... Kul zayıf ve unutkan yaratılmış bir varlıktır. Sürekli empati ve kontrol halinde tutmalıdır kendi kendini... Zira, İnsan hafızasının eksikliği ve unutkanlığı daima vardır" veya bir başka deyiş ile "Unutkanlık insanlık halidir" anlamında kullanılan şu özdeyiş, insanın yapısını ne güzel özetlemektedir: Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür! Evet, gerçekten de insanoğlunun belki de önde gelen zaafı onun unutkanlığıdır. Nimeti bol görünce, şükrü ve Hamdi unuttur ve isyana kalkışır... Açlığı görünce de, imtihan da olduğunu unuttur yine isyan eder. Aç kalınca, doyacağına inanmaz, doyunca da acıkacağına inanmaz.  Her halükarda, insan hafızası nisyana/unutkanlığa müsaittir... Asıl olan, başına gelen her şeyden ders çıkarmasını bilmesidir. Musibet başa geldiği zamanda da, bollukta da; haddi aşmadan iyi bir muhasebe edip, yüce yaratanının engin rahmet ve merhametine sığınmasını öncelemektir...  Misal olarak, 06 Şubatta, ülke olarak yaşadığımız deprem musibetinden; toplum ve devlet olarak büyük dersler çıkarmak zorundaydık, ama birçok yerde hala eski kafa, eski tas ve eski hamam tam hız devam ediyor... Günahlardan tövbe yok, istikamet yok, dürüstlük yok. Var olan güzellikler sınırlı ve istisnai durumlar! Aziz ve Celil olan Rabbimizin, bu depremde bize şöyle bir mesaj verdiğine inanıyorum: sizin elli altmış hatta yüz yıl biriktirip benim/bizimdir dediğiniz evleriniz, yüksek bina ve iş yerleriniz, şato ve rezidanslarınız; benim yüz saniye süren depremime dayanamayıp moloz ve kum yığınlarına döndü. Şimdi söyleyin bakalım, sizin durmadan; Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir diye dilinizden düşürmediğiniz nakaratınıza ne oldu? Hakimiyet kayıtsız şartsız Allah'ın mı (yusuf 40) yoksa siz fani olan kulların mı? Sizinse neden gücünüz ve gelişmiş olan teknolojinizin gücü, depremi durdurmaya yetmedi? Benimse, neden dünya işlerinizi benim hüküm ve hakimiyetime rağmen; uydurduğunuz beşer mahsulü kanunlara göre yürütüyorsunuz?  Haydin cevap verin insanlar! En son, dün akşam itibariyle başlayan şiddetli yağmur yağışının ardında; Şehrimiz başta olmak üzere, Adıyaman da birçok tahribatlar oluştu. Can ve mal kaybı, kimin umurundaysa artık. Vefat edenlere rahmet, kalanlara sabır ve metanet diliyorum. Rabbim! İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak etme... Amin ya Rabbelâlemin. Geçmiş olsun garib Şehrim Şanlıurfam.
DÜNYA İMTİHANINA DAİR
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.