Reklam Alanı

HERKES İMTİHANDADIR

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Muhterem Kardeşlerim… * Herkes imtihandadır. Aldatan aldanmıştır, ezen ezilmiştir. * Kimseye tepeden bakmayın. Tepeden bakan tepetakla gider. * En büyük bela dilden gelir. * Kişinin işi olursa işi, sever onu her kişi. Kişinin işi olursa kişi, çıkmaza girer işi. * Sevginin temeli karşılıklı güvendir. Güven varsa sevgi de vardır. İkisi varsa başarı da vardır. Efendim; * Mümin gıda gibi olmalıdır. Her zaman ihtiyaç duyulmalıdır. * Yüzü dünyaya dönük olan herkesle kavgalı olur, yüzü ahirete dönük olan, herkesle barışıktır. * İnsanların sıkıntılarına katlanmak güzel ahlaktır. * İnsan ancak bu kadar iyi olabilir denilenlere ne mutlu.  * Kırıldığı kimselere iyilik eden, hediye veren rahat eder. * Kalbi en fazla nurlandıran şey; kızdığınız kimseye dua etmektir. * Kul hakkından korkan [önemini bilen] ayağını uzatıp rahat yatamaz.  * Fütüvvet [mertlik] seni sevmeyene ihsanda bulunmak ve sevmediğin ile de tatlı konuşmaktır. * Mürüvvet, insanlık, iyilik yapmak arzusudur * Kötünün iyi, iyinin de kötü huyu bulunabilir. İyi huylarını örnek almalı! Peygamber Efendimiz, “Bir müminin iyiliğini unutup, kötülüğünü hatırlayanı Allahü Teâlâ sevmez” buyuruyor.  * Takva akıllıca yapılan işlerin en güzelidir. Hakka âsi olmak ahmakça yapılan işlerin en çirkinidir. * Cömert olmayan, insanların sevgisini kazanamaz. * Ömrünü faydasız, boş şeylerle geçiren, tarlaya tohum ekme mevsimini kaçırmış olur. Vaktinde tohum ekmeyen ise, hasat zamanı gelince elbette pişman olur.  * Omzunda iki müfettiş var, hep teftiş halindedir. Şu hâlde, az konuş, ağızdan çıkan sözün hayır veya şer yazıldığını unutma. * Bir söz söylerken hem kendinin hem karşıdakinin ahiretini düşünerek konuş. * Güler yüzlü olmayanın, sevgi ve itimat kazanması zordur.  * Bir Müslüman, bir Müslüman’ın yanına, herhangi bir iş için, rahat gidemiyorsa, çekinerek gidiyorsa, o kendisinden çekinilen Müslüman’ın son nefesinden korkulur. * Ölümü hatırlamak, ömrü uzatır, çok yaşama arzusu ömrü kısaltır. Böyle biri, üç şeye hasret gider. İsteklerine doymaz, umduğuna kavuşamaz. Ahiret için kâfi hazırlık yapamaz. * Halinden şikayetçi olma, beterin beteri vardır.  * Bulaşıcı hastalıkların bulaşmama ihtimali de vardır. Fakat bir binada bulunan kötü bir insan, başka bir odada da olsa, ondaki kötü huyların geçmeme ihtimali yoktur. Kötülük çabuk yayılır. * Başarının sırrı, güler yüz, tatlı dil ve güzel siyasettir. Güzel siyaset, herkesin memnun olmasıdır. * Sevgi yakınlık ister, kaçan mahrum kalır, gözden ırak olan gönülden de ırak olur.  * Her sıkıntının sebebi günah işlemektir. * Kibir ve öfke başa çok felaketler getirir. * İyilerle dost olan kötülerden emin olur. * Kalpteki kibre göre, akılda noksanlık olur. * Söz taşımak, emanete hıyanettir. * Âlimle gezen aziz, cahille gezen zelil olur.  * Dini hükümleri akıl ile anlamaya çalışan Peygamberliğe inanmamış olur. * Mümin az konuşur, çok iş yapar. Münafık ise çok konuşur, az iş yapar. * Akıl gibi sermaye, iyi huy gibi dost, edep gibi miras, ilim gibi şeref olmaz.  * Dil canavar gibidir, serbest bırakılırsa parçalar. * Kişi, dilinin altındadır, konuşunca belli olur. * Kötü insan, herkesi kendisi gibi kötü bilir. * Bütün kötülüklerin başı kötü arkadaştır. * Kalb temiz olursa, dilden güzel sözler çıkar. * Her iyilik, sabırla ele geçer.  Herkese akıllı denmez  * Hep kendinizi kusurlu, hatalı kabul edin. Mertlik suçu kendinde bilmektir. Peygamber Efendimiz vaat ediyor: "Haklı olduğu halde, haksızım, ben hatalıyım diyene Cenneti vaat ediyorum, söz veriyorum" buyuruyor.  * İyi olmak için iyilerle beraber olmak lazımdır. Kulun kalbini ıslah etmesi için, iyilerle beraber olması kadar faydalı bir şey yoktur. Yine kulun fasıklarla beraber olup, onların işlerine dikkat ve nazar etmesi kadar zararlı bir şey yoktur. * Yemeği, din kardeşleriyle sürur içinde, fakirlerle ikram ve cömertlikle, diğer insanlarla da mürüvvet içinde yemek lazımdır.  * Her şey için kerem vardır. Kalbin keremi Allahü Teâlâdan razı olmak, kadere rıza göstermektir. * Sizde olmayan meziyetlerle sizi metheden kimsenin, sizde olmayan kötülüklerle de bir gün kötüleyeceğini unutmayın. * İstediklerini vermediğiniz zaman kızan, kırılan veya küsen arkadaş, gerçek arkadaş değildir. * Kibir taşıyan kafada, akıla rastlayamazsınız. * İnsanların ahmak sınıfı, kendilerinin methedilmesinden hoşlananlarıdır. * Tevekkül, her şeyi Allah’tan bilmek ve rızkı Onun verdiğine inanmaktır.   * Tevekkül, bütün işlerinde Allahü Teâlâya teslim olmak, başa gelen her şeyi Ondan bilip katlanabilmektir. * İnsana az bir mal yetişir. Çok mal ise kâfi gelmez. * Bir kimse, sadık bir arkadaşını kaybederse, kendisi için zillettir. * Hüsnü zannı olanın hayatı hoş geçer. * Yalan söylemek, emniyeti giderir. * Ayıplardan uzak arkadaş arayanlar, arkadaşsız kalır.  * Her gün sabahtan akşama kadar camide ibadet edip, Allahü Teâlâ benim rızkımı nereden olsa gönderir, diyen kimse, cahildir. İslamiyet’ten haberi yoktur. * İhlas, amellerin afetlerinden kurtulmaktır. Tevekkül, rızkın Allahü Teâlâ’dan olduğuna inanmaktır. Züht, üç türlüdür; cahilin zühdü, haramları terk etmektir. Âlimlerin zühdü, helal olanların fazlasından sakınmaktır. Ariflerin zühdü, Allahü Teâlâ’yı unutturan şeyleri terk etmektir. * Günah işlemeyi zillet; günahı terk etmeyi mürüvvet görün ve bilin. Günahlar imanı zayıflatır.  * Kulların birbirlerine karşı işledikleri suçlar, kendileri için bir zulümden ibarettir. * İnsan, her şeye şifa veren tek varlığın Allahü Teâlâ olduğuna inanır; bununla beraber derdine deva olması için ilaç kullanır. Çünkü ilaç bir sebeptir. Şifasını verecek olan ise Allahü Teâlâ’dır. * Mümin, Allahü Teâlâ’dan korktuğu kadar hiçbir şeyden korkmaz. Şiddetli bir hastalığa yakalanır veya feci bir kaza veya belaya uğrarsa, gizli veya aşikâr; “Ya Rabbi, bana bu belayı neden verdin?” diye şikayetçi olmaz. Bilakis hastalığa, belaya ve kazaya rağmen Allahü Teâlâ’yı zikir ve şükreder.  * Dünyada zahid ol, dünya malına bağlanma! Ahireti isteyici ol, onun için çalış! Her işinde Allahü Teâlâ’yı hatırla. Böyle yaparsan, kurtulmuşlardan olursun. * İnsanları tamamen razı ve memnun etmek çok zordur. Bir kimsenin bütün insanları kendinden hoşnut etmesi mümkün değildir. Bunun için kul, daima Rabbini razı ve memnun etmeye bakmalı, ihlas sahibi olmalıdır.  Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Âmin)  
HERKES İMTİHANDADIR
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.